İnsanlar da bunu hayatın bir gerçeğiymiş gibi kabullenerek olaylar karşısındaki tutum ve davranışları doğrusu anlaşılır gibi değil.
Bu meselenin salt insanı boyutuyla ele alındığında evet anlaşılabilir değil deyip işin içinden sıyrılabilirsiniz.
Ama insanı boyutu rahmani sorumluluk ve Yüce Allah’ın yaratılış misyonuyla birleştirildiğinde meselenin ne kadar anlaşılır ve açık olduğu ortaya çıkar.
Yüce Rabbimiz “Ben yeryüzünde ona(yeryüzüne)sahip çıkacak birini yaratacağım” dediğinde ona yeryüzünün tüm gerçeklerini öğreterek yapması gerekenleri tek tek izah ederek büyük bir sorumluluk bilinciyle yeryüzünün varisi ve koruyucusu yaptı.
Mazlumdan yana olacaksın, fakiri doyuracaksın, kan dökmeyeceksin, ırkçılık yapmayacaksın, adaleti elden bırakmayacaksın, insanlığın kutsiyetinin her yerde ve ortamda şahidi ve müdafii olacaksın. Komşun açken kendin tok yatmayacaksın.
Kürdistan da, Filistin de, Eritre’de, somalide, Irakta, Suriye’de, Bangladeş’te, Çin’de acı çeken her bir insanın acısını yüreğinde hissedecek ve derdine derman olmaya çalışacaksın diye buyuran Rabbimizin tüm bu emirlerine kör ve sağır olduk.
Yanı başımızda katledilen kardeşimize Sunni-Şii dedik, Kürt dedik, Arap dedik, Hıristiyan dedik Yahudi dedik radikal dedik muhafazakâr dedik âmâ bir türlü insan diyemedik.
Niye? Çünkü Rahmanın söylemini emrini anlayamadık veya anlamaya çalışmadık.
Bu misyon sahibi Müslümanların bu çaresizlik ve aciziyetini fırsat bilen şeytan ve dostları yüklendikleri misyonu hakkıyla yerine getirerek “Ben senin salih kullarını yoldan çıkarmak ve onları senden uzaklaştırmak için kıyamete kadar mücadele edeceğim” sözü alan şeytan ve dostlarının (yeni dünya düzeni patronları) başarısını maalesef bugün görmekteyiz.
Dünyayı istedikleri gibi yöneten bu güruh yani yeni dünya düzeninin patronları tüm bu çirkeflik ve kirli planlarını da sözüm ona Müslümanlarla ve İslam ülkeleriyle yapmakta ve bu ülkelerdeki tüm kaynakları kendi refah ve huzurları için kullanarak bizleri kan ve gözyaşına mahkûm etmektedirler.
Yüce Rabbimiz Kur’an da sürekli “Ey insanlar neden aklınızı kullanmıyorsunuz” ayetindeki insanı insan yapan ve başarıya götürecek olan o akli melekesini kullanırsa yeni dünya düzeninin patronlarının dünyasını başlarına yıkacak ve Türk Kürt’e Sünni Şii’ye Arap aceme düşman olmayacak. Tüm bunların insanlığın kutsal değerleri olduğunu anlayacaktır.
Arabistanlı kralın saltanatı ve aymazlıkları’nın tüm dünyanın gözü önünde Müslümanları rencide etmesine ve doğrunun bu olmadığını gösterecektir. Somali’de sudanda insanların açlıktan ölmesine izin vermeyecektir.
Diyarbakır da Silopi’de, Cizre’de, Nusaybin’de aynı dine mensup olduklarını iddia edenler birbirlerini katletmeyecek ve bu yeni dünya düzeninin (şeytan ve dostları) patronlarının tuzaklarını boşa çıkaracak ve bu düzenlerin kurbanları olmaktan vazgeçeceklerdir
“Allah’â çağıran salih amelde bulunan ve gerçekten ben Müslümanlardanım diyenden daha güzel sözlü kim olabilir”