Oldu mu? Olmuyor elbette her birim amirinin her işverenin ya mesajla ya da bir basın açıklamasıyla kutlayıp kuru açıklamalarla hatırladığını sandığı 1 Mayıs kutlu olmadı, hala olmuyor.
Kimisinin ideolojik kamplaşma içerisinde burun kıvırdığı, komünist bayramı deyip görmezden geldiği ama yerine hiçbir şey koymadığı ya da koyamadığı, kuru açıklamalarla geçiştirilen özel günlerimizden biri daha geldi geçti.
Ne işveren ne de idarecilerimizin hakkını vermek konusunda samimiyet taşımadıkları 1 Mayıs İşçi Bayramında ya da resmi ismiyle Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.
Hiçbir sosyal güvencesi olmadan, kayıt dışı çalıştırılan, verdiği emeğin yarısını bile karşılamayan ücretleriyle, ya da kayıtlı sömürülen ve günde 12 saat ve daha fazlası bir makine gibi çalıştırılan işçilerin yılda bir tek gün olan, şu bayram tatillerinde, evlerinde aileleriyle yüzü gülmedikçe, bu bayram bu gün kutlu olmaz, olamaz.
Ne kendinizi ne de işçilerinizi kuru mesaj ve açıklamalarınızla kandırmayın. Yalan söylemeyin.
İş güvenliği sağlanmadan, her an ölümle burun buruna kaldıkları ve patronlarınca mobinge uğradıkları, sosyal haklarından mahrum bırakılıp, mahrum bırakıldıklarını almak için bel bağladıkları sendikalarca da satılıp birilerinin kişisel çıkarları için kullanıldıkları şu çalışma ortamında kimsenin bugünü kutlamaya hakkı yok.
Kutlu olsun demekle olmadı, olmuyor, olmayacak. Yalan söylemeyin.
Zarar ettiğinizde ya da karınız azalınca ilk aklınıza gelen, maliyet düşürme yöntemi olarak işçi ücretleri geliyorsa hala, olmadı olmayacak.
Haftanın 7 günü, günde 12 saat çalıştırdığınız insanı köle gibi görmekten vazgeçmedikçe ve günün 24 saati telefonla taciz edip, arayıp, ayağınıza çağırmaya çekinmiyor, utanmıyorsanız, kutlu olamaz ve siz kutlayamazsınız. Buna hakkınız yok. Yalan söylemeyin.
Gerek resmi kurumlarda çalışan, gerekse de özel sektörün acımasız insafına terkedilen tüm işçiler amirlerine ya da işverenlerine karşı korku ve minnetle iki büklüm durdukça ve kendilerini koruyacak yasal düzenleme var ya da yok görmezden gelindikçe.
1 Mayıs kutlu olmaz ve kutlanamaz. Yalan söylemeyin.
İşçileri, 16 milyonu aşan kayıtlı çalışan sayısı ile sadece yüzde 15’inin sendikalı olduğu ve sözüm ona sendikalarca hakkının savunulduğu özde pazarlandığı, bu coğrafyada siyasi partilerin oy hasadı yaptıkları bir kitle olarak görmekten öteye geçmedikçe, kimsenin 1 Mayısı kutlamaya yüzü olamaz olmamalı.
Ama biz alışkın olduğumuz ve artık yüzümüze dönen yüzsüzlükle, her özel günde yaptığımız gibi bunu da kutlarız.
En havalı ve iddialı sözcüklere eşlik eden fotoğraf ve paylaşımlarınız ya da basın açıklamalarınızla artık midemi bulandırıyorsunuz.
Yeter yalan söylemeyin. Kutlu olduğunu düşünmediğinizi kutlamaktan vazgeçin artık. Sadece mahrum bıraktığınız haklarını verin işçilerin. Ucuza koparmaya çalıştığınız ve yalandan “emekçi” dediğiniz kardeşlerinizin.
Bir ekmekten yoksun bıraktığınız emekçi kardeşlerinizi ve umutlarını sömürmekten.