Türkiye, Cumhuriyetin 100. Yılını coşkuyla kutluyor.
100. Yıl coşkusu bir hafta önce başladı ve 29 Ekim günü doruğa çıktı.
Cumhuriyet 100 yaşında...
29 Ekim 1923'te kurulan ülke bugüne kadar onlarca badireyi aşarak geldi.
Gelelim Cumhuriyetin düşündürdüklerine...
Bir kere Türkiye'nin derin bir geçmişi var.
Yani Osmanlı İmparatorluğu...
Cumhuriyet kutlamaları boyunca Osmanlıya hiç atıf yoktu.
Sanki sıfırdan kurulan bir ülkeymiş gibi...
Oysa her ülkenin bir geçmişi var.
Türkiye'nin de serin bir geçmişi var.
Muazzam bir tarihi var.
Lakin ne hikmetse bu derin ve kadın tarihe sırtını dönmüş bir Cumhuriyeti mevcut.
Dünyada bir ülke düşünün geçmişinde Osmanlı gibi muhteşem bir tarih var.
Ona sahip çıkmasın ve onunla gurur duymasın.
Dünyanın neredeyse yarısına hükmeden Osmanlı tam bir fenomendir.
Bugün Avrupa denilen toprakların çoğu Osmanlı toprağıydı...
Osmanlı deyince dünya titrer ve herkesin önünde eğildiği bir imparatorluk akla gelir.
İnsan neden geçmişinin izlerini bu kadar vahşice siler bunu anlamış değilim.
Bugün İngilizler, İspanyol, Portekiz ve Çin tarihiyle övünürken biz neden tek kelime tarihimizle ilgili 100. Yılımızda bir lakırdı etmeyiz.
1299'u Osmanlıyı baz alarak kutlama yaptığımızı düşünsenize ne kadar renkli ve coşkulu olurdu.
Dile kolay tam 724 yıl geçmiş. Osmanlı dedin mi bütün dünya ayağa kalkıyor.
Cumhuriyet ise henüz 100 yaşında.
Gencecik. Oysa Osmanlı bir çınar...
Bir daha bu ülkeye Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman bir gelmez.
Neyse derin sularda yüzmeyi bırakalım.
Nice 100 yıllar payidar olsun bu ülke diyelim.