Şu kesindir ki ülkemize dadanan, birlik ve beraberliğimizi hedef alan bu taşeron terör örgütlerinin arkasındaki dış güçlere karşı fazlasıyla bilgili ve cesur olup, plan ve projelerini altüst edip başlarına yıkabilecek askeri gücümüz ve siyasi bilgiye sahip bir ülkeyiz, sivili ve siyasetçisi ile... Bunun böyle olduğunu aklıselim olan her birey minik ve az yanılgı payıyla bilir. Ancak çok aktif olmalıyız. Ödevlerimizi mükemmel yapmalıyız. Şu an içinde bulunduğumuz bu fevkalade özel ve önemli durumda inanın siyaset, ikinci plana alınmalı. An siyasi rant anı değildir ve olmamalıdır da. Siyasi parti çıkarları, zaafları ve gelecekteki seçimleri kazanma anı değil. Bu düşünce ve davranışlar, didişmeler, ülkemize fazlasıyla pahalıya mal olur. Allah korusun telafi bile edilemeyecek durumlara düşme ihtimali küçük de olsa var. Yok denilemez. CHP, siyasi görüşlerini ve mevcut iktidarı zor duruma düşürecek, işlerini ve planlarını altüst edecek söylem, demeç ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır. Gün birlik, beraberlik, kardeşlik ve milli mutabakat günüdür. Zira hedef ne CHP ne de MHP'dir. Hedef Türk milleti ve Türkiye’dir, bağımsızlığımızdır. AK Parti de parti çıkarlarını, seçim ve o hesaplarını göz önünde bulundurmaksızın ülkemizin beraberliğine, kardeşliğine güvenliğe kelimenin tam anlamıyla bekasına yoğunlaşmalıdır. An iti bari ile içinde olduğumuz bu karmaşık ve iç açıcı olmayan hallerden en kısa zamanda en az tahribatla çıkmanın plan ve projelerine gece gündüz yoğunlaşmalı, çözümü çalışarak bulmalı ve hayata geçirmelidir. Şehit ve yaralılarımız olmamalı. İstisnasız tüm siyasi partiler ve ilgilileri ülkeyi geren, kamplaştıran demeç ve yönetim tarzından vazgeçmelidirler. Gün bugün, an bu an ve tarz bu tarz olmamalı. Eğer ülkemizin selametle bekası ve çıkarları söz konusuysa gereken radikal kararlar kime dokunursa dokunsun alınmalı. Kangren olmuş parmak, bedenin sağlığı ve selameti için kesilebilir hem de hiç zaman bile kaybetmeksizin… Söz konusu millet ve Türkiye ise yasal adil ve doğru olan her plan ve proje uygulanmalı. Bildiğiniz üzere oldukça sayılı ve az sayılan 3–5 gün sonra 2017 yılına girmiş olacağız. 2017 yılına girerken ülkemiz eğitimiyle, ekonomisiyle, sanayisiyle, kalkınma hamle ve projeleriyle terör ve istenmeyen zararlara kayıp vermemeli, kayıplarla kayıp yıl olmamalı. Bizler böyle düşünüp yazıyorken kendi milletimizin bekası ve bağımsızlığını, maddi-manevi her türlü çıkarlarını dert edip çare arıyorken, bu konulara kafa yoruyorken, şüphesiz ki hain ve dış güçler de tatil yapmayıp her nevi tuzaklarının arzu ve emellerinin hayata geçirilmesi hususunda boş durmuyorlardır. İşte devlet adamı, güçlü ve başarılı siyaset ülkeyi milleti sevip kollamak güzel ufuklara doğru yol almanın yolu bu başarıları teoride ve pratikte başarılı olup hayata geçirmeyi başarabilendir. Gerisi edebiyat, kirli siyaset kişisel çıkarlar ve angaryadır, diye düşünüyorum. Millet neler olup bittiğinin inanın farkındadır. Eninde sonunda oy sandıkları, oy avcılarının ve yalancı pehlivanların başına çok sert bir tarzla vurulacaktır, ben bu görüş ve beklenti içindeyim. Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız...