Bir rivayete göre seçimlerde uzun yıllar süre gelen bir iktidarın başkanı iktidarını kaybedince devir teslim işlemlerinden hemen sonra yeni iktidarın başkanına 3 adet kapalı zarf verir üzerinde 1 no.lu, 2 no.lu, 3 no.lu zarf rakamlarla yazılı şekilde verir ve derki “Al bunları sakla çok büyük faydalarını göreceksin uzun yıllar önce ilk iktidar olduğumuzda bizden önceki iktidarını kaybeden başkan banada vermişti inan sınırsız faydalarını gördüm ben bu zarfların.”
-Nasıl yani? Ne tür bir fayda gördünüz?
-Anlatayım efendim; çok sıkıştığınızda iktidarınız sarsıldığında 1 no.lu zarfı açın içindeki talimatlar doğrultusunda hareket edin. Anlayacağınız sırasıyla ve vakti geldiğinde mutlaka o zarfların içinde yazılı ve tavsiye, tecrübe niteliği taşıyan direktifler doğrultusunda hareket ederseniz iktidarınızı belli bir vakte kadar götürebilirsiniz anladınız mı?
-Evet anladım ve bu iyiliğinizi unutmayacağım. Der sonra da vedalaşırlar.
Yeni iktidarın balayı biter, cicili günler çabuk geçer. İnsanlar protestolara, yürüyüşlere baş kaldırmalara başlar. Halk perişan kendi elleriyle seçmiş olduğu iktidarı devirmenin çarelerini arar. Huzursuzluk diz boyu aklına zarflar gelir. Hemen yardımcılarını danışmanlarını yönetimini acilen toplar ve 1 no.lu zarfı getirtir açar okur 1 no.lu zarfta şu yazılı:
“Sayın meslektaşım bu zarfı açıp okuduğunuza göre işler vahim demektir. Olsun, üzülme sık sık halkını topla ve yüksek bir yere çık bizleri kötüle. ‘’Onlar başarısızdı başarılı olsalar da bizi seçermiydiniz. Şimdiye dek ne yaptılar ki? Bakın biz şunu yaptık bunu yaptık yalan da olsa atıp tutun güzel projelerimiz var sizinle ilgili: sabredin oldu olacak sokağa dökülmekle bu işler olmaz kolay mı? Biz zaten yıkık, harabe batmış enkaz hale getirilmiş bir ülkeyi devir aldık. Bir müddet böyle gider oldukça rahatlar toparlarsınız yok eğer daha da beter olursa toparlamanıza rağmen isyanlar devam ederse 2 no.lu zarfı açın.”
Bu direktif ve talimat başkanın çok hoşuna gider. Mantıklı bulur, yönetiminin de fikir ve onayını alarak böylesi bir marjinal politika izlerler. 1 no’lu zarfın talimatlarını yalan beyan kulağa hoş gelen eklentilerle uzun bir zaman rahatlayıp, soluklanıp durumu idare ederler. Ama kalıcı, rasyonel hiç bir çözüm bulmayıp halkı aldatmaya adaletsizce davranmaya hiç kalkındırma hamleleri yapmadan kendilerine çalışırlar.
Gel zaman git zaman rivayet bu ya! Sokağa çıkmalar hiç azalmadan biraz daha da artarak devam eder.
Bay Başkan ve yalakalar, yağcıları, danışmanları hep birlikte 2 no’lu zarfın açılmasını kararlaştırırlar.
2 no.lu zarfta da şöyle yazar:
Çok zaman kazandığınız halde durum o ki toparlayamamışsınız demektir. Oysa bizi kötülemek, karalamak size çok yaramalıydı. Her neyse durum vahim. Şimdi etrafındaki yöneticilerini, yardımcılarını kötüle “Bir Başkan Tek Başına Ne Yapabilir ki?” “Bu hamleler ekip işidir benim adam akıllı ekibim mi var?’’ Yüklenebildiğince yüklen, hatta bazılarını görevden al. Kimini feda et. Yer değiştirt. 2 no’lu zarfa kadar geldiğinize göre iktidarınız alarm veriyor. O halde helal, haram, doğru, yalnış mantıklı gözüken her yolu dene. Bu davranış yine size zaman kazandıracak gerçekten bu kezde başaramazsanız sıra 3 no.lu zarfa gelecek demektir.
Bay Başkan 1 no’lu zarfın faydalarını gördüğü için 2 no.lu zarfında tavsiyelerini harfiyen yerine getirir oldukça rahatlar. Çok da zaman kazanır. Ama ne varki “can çıkar huy çıkmaz”. Yine makyajlarla, yalan ve iftiralarla yönetimini idame ettirmeye çalışsa bile başaramaz.
Bu kez yakmalar, yıkmalar öldürmeler başlar iç savaşa ramak kala aptal başkan son çare 3 no’lu zarfı açtırır ve acı çekerek okur.
3 no.lu zarfın içinde yazılanlar: Her şeye rağmen başaramadınız 3 zarf hazırlama sırası artık sizde geçmiş olsun. Vakit kaybetmeden 3 adet zarf hemen hazırlayın yerinizi alacak yeni iktidara takdim edersiniz. Bizim size takdim ettiğimiz gibi.
Rivayetteki olay’ın hakikat payı ne derece doğru? inanın bilmiyorum ama bu tür politikacılar bizimde ülkemizde geçmişte yaşandığı için sizlerle paylaşma gereği duydum. Sonuç olarak eğer biz Milli İrade olarak, seçmen olarak ya da birey olarak Sayın Ahmet Davutoğlu’na zarf vermek durumunda olsaydık kaç adet zarf verirdik? Bunu rakamlarla ifade etmek rakamları tüketirdi. AKP ve yöneticilerinin siyasi hataları, yönetimdeki çelişkilerini ekonomideki başarısızlıklarını yalnış politikalarını özelliklede komşu ülkelerle yapılan yalanışlıklar ile basiretsizliğinin ağır faturalarını görmezden bilmezden gelemeyiz. Gelmemeliyiz. Bu böyle devam edemez.
Ülke yönetimi zaaf götürmez. Gerçek lider kişiliği taşıyanlar ilişkilerini, rakiplerini, hak ve hukuklarını çiğnemezler. Yasaların dışına asla çıkmayıp örnek olurlar. Bireysel kin ve hırslarını Milli iradeyi ilgilendiren davranış ve yönetime asla yansıtmazlar. El İnsaf yahu! 7 Haziran’dan bu yana her şey gözümüzün önünde olup bitmedi mi?
Yoksa seçmen ve Milli İrade Turist olarak Venus gezegenindenmi geldi geçici olarak?
İsterdim ki rahmetli Necmettin Erbakan bu günleri görseydi inanın olası tepkisini merak etmiyorum. Biliyorum güçlü tahminlerle en azından tahmin edebiliyorum. Ak Partinin kurucusu olduğunu iftiharla beyan eden Sayın Abudullah Gül olup bitenleri onaylıyor mu? Nelerin pişmesini, olgunlaşmasını bekliyor? Şu sıralar defans’a çekilmiş sesi sedası çıkmıyor. Kurucusu olduğun parti neler yapıyor neler yapmıyor hiç mi farkında değilsin? Merak ta mı etmiyorsun? El insaf!
Yorum, yargı, söz siz Batman SONSÖZ okurlarımızındır diyorum.