Kar, sis ve yağmurun ‘merhaba’ dediği bu günlerde başka bir platformda yaz aylarını aratmayan bir sıcaklık yaşıyoruz. Seçim sıcaklığı! Ölü dönemden dirilme dönemine geçiş olarak ta tabir edebiliriz, bu süreci… Tabi bunu siyaset perspektifinde söylüyorum. Yoksa hayat devam ediyor. Allah’ın rahmetine kavuşan insanlar var ama dirilme yok! Dirilme ve hesap günü ahiret aleminde… O başka bir şey! Biz siyasi hayata dönelim! *** 30 Mart’a doğru yol alırken aday adaylarının yarışı tamamlandı. Aday adayları ortadan kaybolurken, adaylar meydana inme hazırlığı yapıyor. Batman’da yarış iki parti arasında geçecek. AK Parti’nin adayı Mehmet Emin Ekmen. BDP’nin adayı ise Sabri Özdemir. Batmanlı delegeler adayımız ‘Sabri Özdemir’ dedi. Ama BDP’nin Genel merkezi halen bunu teyit etmedi. Hatta Altan Tan ismi geçti. Altan Tan ‘ben aday değilim’ dedi ama BDP Genel merkezinden bu konuda bir açıklama gelmedi. Batman olarak BDP’nin resmi açıklamasını bekliyoruz. Bakalım ‘Delegelerin seçtiği aday belediye başkan adayımız olacak’ diyen BDP bu sözünde duracak mı yoksa başka bir ismi mi Batman’a taşıyacak? Bekleyip, göreceğiz! *** Parti genel merkezlerine birkaç sözüm var. AK Parti adayı Mehmet Emin Ekmen aday adayı değildi. AK Parti Genel Merkezi aday adaylarını yeterli bulmadı ki, strateji değiştirdi! Ne zaman? Temayüle bir iki gün kala. Ne dedi? ‘Arkadaşlar, aday adayı olmayanlara da oy verebilirsiniz?’ Kardeşim o zaman niye aday adaylığı gibi fasa fiso bir talepte bulunuyorsunuz? Aynı şey BDP için de geçerli. Onlarda ‘delegeler ne dese o’ dediler mi demediler mi? Vallahi, billahi dediler! O zaman BDP Genel Merkezi 10 gündür neden ‘Evet adayımız Sabri Özdemir’dir demiyor? Altan Tan ismi neden Batman semalarında yankılanıyor? Oldu mu şimdi? Siyaset ciddiyet ister. Bunun altını çizmek istedim. *** Seçimin renkli, barış ve kardeşlik duyguları içinde geçmesini temenni ediyorum. Güzel bir yarış olsun. Elbette ki rekabet olacak ama rekabeti kin ve düşmanlığa vesile olacak boyutlara taşınmamasını diliyorum. Çözüm sürecinin getirdiği huzur devam etsin. Herkes kendini ifade edebilsin. Ve herkes sandıktan çıkan sonuca alkış tutsun. Bu küçük temennilerden sonra olayın başka bir boyutuna geçelim. *** Mehmet Emin Ekmen ne yapar? AK Parti adayı Mehmet Emin Ekmen, kendini yetiştirmiş, hukukçu kimliğinin yanı sıra insancıl yanı, samimi ve içten yaklaşımlarıyla sevilen ve sayılan bir insan… Milletvekilliği deneyimi olan, halkın içinden gelen ve halkın sorun ve taleplerine vakıf bir insan… Bu yetiyor mu? Bunlar önemli vasıflar ama AK Partinin bir bütün olarak çalışması lazım. Bir elin nesi var iki elin sesi var misali AK Parti camiasının içten ve samimi çalışması durumunda tabi ki Mehmet Emin Ekmen’in şansı var. Peki, AK Parti’de bu sağlanabilir mi? Sözde evet. Ama özde sağlanmaz. AK Parti’deki bazı kesimlerin düşüncesi şu: Mehmet Emin Ekmen oy oranını yükseltirse milletvekilliği adaylığımız tamamen biter. Kim ne derse desin bu düşünce var. Hoş yıllardır her seçimde partilerde kişiler arasında karalama, kötüleme faaliyetleri yok mu? Yok diyen beri gelsin… Mehmet Emin Ekmen bu çirkin çarkı delerse yolu açık. Haliyle AK Parti’nin Batman yolu da açık olacak! *** BDP’ye geçelim. Bence BDP önceki seçimler kadar rahat olmayacak. Yani ‘kimi koyarsam koyayım’ kazanırım düşüncesi günümüz dünyasında deforme oldu! Genel Merkez Sabri Özdemir diyecekse, Özdemir’in de epey efor harcaması gerekecek. Özellikle aday adaylığı yarışındaki dargınlık ve küskünlükleri bitirmesi gerekiyor. BDP bir şekilde bütünleşecek ama bunu yaparken yaralar fazla açılmadan, iltihap tutmadan yapılmalıdır, diye düşünüyorum. 2009 seçimlerine baktığımızda öyle büyük bir uçurum yok iki parti arasında… BDP 72 bin küsur oyla yüzde 59’lık oranı yakaladı! AK Parti ise 44 bin küsur oyla yüzde 36’lık oranda kaldı. Bu seçimde bu oran kapanabilir mi? Zor olsa da imkansız dahilinde değil. Yani AK Parti kadar BDP’nin de düşünmesi gereken şeyleri olacak. *** Tabi ki, HÜDAPAR’ın da tavrı önemli. Belirli bir kesimi temsil ediyor ve bu seçimde oy potansiyellerini görmek istiyorlar. HÜDAPAR’ın katılımı AK Parti’yi etkiler. Ama bu siyaset, belli olmaz. HÜDAPAR Belediye seçiminde AK Parti’yi destekleyip İl Genel Meclisi seçimine iştirak edebilir mi? Bilmiyorum ama il Genel Meclisi oy oranını zaten ortaya çıkaracak. 2009 seçimlerinde Kozluk Belediye başkanlığını BDP kazandı. Saadet Partisi İl merkezi ve diğer ilçelerde kayda değer bir oy yakalamazken, Kozluk’ta iyi bir oy oranı yakaladı. Saadet Partisi ‘Ben kazanamam AK Parti’ye oynayalım’ deseydi, seçimi BDP değil AK Parti kazanmış olacaktı. Siyasette her şey olabilir. Seçim yaklaştıkça, partilerin satranç oyunlarını daha net algılayacağız. Tüm Partilere başarılar diliyorum.