Okuduğunuz, dinlediğiniz, izlediğinize inanmayın yalan söylüyorlar. Süperiz, iyiyiz, harikayız. Ama gördüklerim ve yaşadıklarım öyle söylemiyor.
Geçtiğimiz Pazar günü birinci dereceden bir aile ferdimin bir korona vakasıyla temas öyküsü ve peşine başlayan kimi semptomlar üzerine 112 acil servisi aradım.
Acil servis bana Kriz Koordinasyon Merkezi dedikleri bir birimin telefonunu verdi ve onları aramam gerektiğini belirttiler. Bunun üzerine belirtilen numarayı arayıp. Durumu izah ettim ve ne yapmamız gerektiğini sordum. Telefondaki görevli, Bölge Hastanesine gidip başvurmamız ve test yaptırmamız gerektiğini söyledi bana.
Pazar günü ve mesai saatleri dışında çalışıp çalışmadıklarını sordum. Sanırım çalışıyorlar ama emin değilim dedi karşıdaki görevli.
Düşünün vakalar almış başını gidiyor, kriz koordinasyon merkezi sırf bu iş için kurulmuş ama muhatabınız emin değilim diyor. Ambulansla alınıp alınmayacağını sordum? Hayır dedi sadece ağır vakalara ambulans gönderiyoruz dedi.
Ne adres, ne isim hiçbir şey sorma gereği duymadı mı diye düşünüyor olabilirsiniz ama maalesef o faslı çoktan geçtik. Çünkü vakalar artık sandığınızın da ötesinde.
Tartışmadım, kızmadım. Çünkü her şeye hazırlıklıydım ve olan biteni az buçuk tahmin edebiliyordum. Neyse ki bölge hastanesine çok uzak olmadığımdan maskelerimizle yaya olarak hastaneye vardık.
Hastanenin acil tarafında Fizik Tedavi bölümünün girişine konulan tahtalarda yaklaşık 300 kişilik ve yan tarafında selobantla asılı bir kalemle biz de 301. Kişi olarak adımızı yazdık. Neyse ki saat 17.30 da gittiğimiz hastanede saat 21 gibi bize sıra geldi ve tomografi kan tahlili dahiliye muayenesi derken gece 23’te hastaneden ayrılabildik.
İlkin bahçeden oluşturulmuş 5 covid polikliniğinden birine yönlendirildik bir müddet kapısında sıramızı bekledikten sonra doktor şikayetlerimizi dinledi ve tomografi çekimi için gerekli birime yönlendirdi. Bir süre Tomografi için de bekledikten sonra tomografi sonucu için tekrar doktora döndük.
Doktor tomografi de akciğerlerin şüpheli bir durum taşıdığını ve buna göre sonucun pozitif olduğunu belirtip bizi dahiliye uzmanına dahiliye uzmanına gönderdi.
Dâhiliye uzmanı da şikâyetleri dinleyip tomografiye baktıktan sonra olası bir pozitif vakası olabileceğimizi ve bunun için sürüntü numunesi alıp covid testine yollayacaklarını sonuçların da 3 gün içerisinde çıkacağını söyledi. Dilersek yatış yapacağını dilemesek de ilaç yazıp ilaçlarla evde izole olmak üzere bizi göndereceklerini ifade etti.
Sürüntüyü de verdikten ve biri hastaneden diğer ikisi eczaneden olmak üzere ilaçlarımızı aldıktan sonra saat 23.30 da eve dönebildik.
6 saatlik hastane maceramız boyunca bir dezenfektan göremedim. Öyle haberlerde gördüğünüz gibi bütün sağlık personeli ya da hastane çalışanları tulumlar içerisinde de değildi.
5 covid polikliniğinin bulunduğu dar koridorda sosyal mesafeye uymak maalesef mümkün değil ki zaten biran evvel oradan kurtulabilmek için her zaman ki doktorun kapısına yığılıyor herkes.
Öksüreni, hapşıranı sandalyelerde uzananıyla orada bulunmak sizi covid şüphelisi olmaktan çıkarıyor zaten. Virüsü taşımıyor dahi olsanız eve eli boş dönmek mucize olur. Yani evinize covip vakası olarak dönmek zorunda kalıyorsunuz.
Bir defa en başta ismini yazsın diye 300 kişiye aynı kalemi tutturmak, hiçbir noktaya dezenfektan koymamak. 5 covid polikliniğinin ki sayısı zaten yetersiz, dar bir koridorda dip dibe bulunması ve tüm sürecin düzensizliği aslında halimizin ne denli perişan olduğunun göstergesidir.
81 il içerisinde Batman’ın vahim durumunun ulusal haber kaynaklarında sıklıkla zikredilmesi, vaka sayılarının ısrarla gizlenmesi ve süreci birinci elden tanıklığı bana yukarıdaki başlığı attırdı. Yalan söylüyorlar, süreci adam akıllı yürütemiyorlar.
Öyle arada bir yapılan bilmem şurada şu bina karantinaya alındı, yok vefa destek grupları, yok kriz koordinasyon merkezi. Hepsi hikaye. Ben inanmıyorum ki yazıya başlamadan konuştuğum bir sağlık çalışanı aynen şunu söyledi:
- Abi kimse ben kapmadım temizim demesin, sanılanın çok çok ötesinde durum çok kötü.
Şimdi anlamıyorum mahalle mahalle gezdirdiğiniz kamyonda müzik yaptırdığınız sanatçıların hepsi tulum giyiyordu da hastane de tüm çalışanlar daha mı az risk taşıyor da tulum giymiyor.
Yoksa aslında bütün mesele vitrine mi çalışmak.
Ve hala neden vaka sayıları gizleniyor Bakan açıklıyor ama Batman’daki yetkililer gizliyor. Testlerin yapıldığı Dünya hastanesinin laboratuvar çalışanları sıkı sıkıya tembihlenmiş aman ha sakın dışarıya sonuç vermeyin. Hastanın kendisine bile.
Yani test vereceksiniz ama hastane size sonucu bildiremeyecek onlar bakanlığa bakanlık da size bildirecek.