ABD, Türkiye’ye koymuş olduğu vizeyi nihayet kaldırdı.
Ama halen Ankara’ya büyük elçi göndermedi.
Yaptırımların artılarını eksilerini iyi hesaplamadan sinirle öfkeyle koyulan yaptırımlardan siyasilerden ziyade halk negatif etkilendi.
Turizmciler, iş adamları olumsuz etkilendi.
Sonunda karşılıklı diplomasiyle masada sorunları çözüp kaldırdılar.
Nitekim savaşlarda masada barış yapılarak nihayetlendiriliyor.
Barış öncesi büyük tahribatlar oluyor kitleler ölüyor savaşlarda savaşan ülkeler de sonunda yine aklı selim ve diplomasıyla anlaşarak karşılıklı olarak barış yapılabiliyor.
Üstelik çok kısa bir sürede.
Şimdi sormak gerekmez mi?
Mademki sorunları masada çözmek mümkünse ki oluyor o halde niçin savaş?
Neden öldürmeler, tahribatlar ve felaketler?
Evet neden?
Eninde sonunda diplomasıyla çözebiliyorsunuz.
ABD ile aramızda üç ayı aşkın bir süreden beri koyulmuş olan vizeden her iki tarafta negatif etkilendi ve maddi manevi zararlar yaşandı.
Nihayet bu gerçeği gördüler ve oturdular masaya bir şekilde anlaştılar ve karşılıklı olarak kaldırdılar.
Olanlar vizeden etkilenenlere oldu.
ABD kendini Dünya’ya süper güç (!) olarak lanse ettiği halde turnosol yaparak kendisinin koymuş olduğu vize yaptırımını yine kendisi kaldırdı.
Bu nasıl bir süper güçse üstelik Türkiye’nin kendilerine garanti verdiği yalanını ilan ederek, “Dışişlerimiz de yalanlıyor ve biz bir hukuk ülkeyiz kimseye garanti vermedik” diyor.
Biz bundan şunu anlıyoruz;
ABD yaptığı hatayı ve prestij kaybını telafi etmek için böylesi bir siyaset uyguluyor.
Tabiri caizse ya yerseler taktiği uyguluyor.
Ama her şeye rağmen vizenin karşılıklı kaldırılması normale dönmesi olumlu bir karardır diye düşünüyorum.
Zira ABD’de okuyan bir çok öğrenci velileri ile akademisyenlerimiz çok zor durumdaydılar.
Normale dönmesi ortalığı yumuşattı ve sorun bitti.
Gerçi bitti de bitmesine fakat emperyalist güçlerin ne yapacakları net olarak bilinmez.
Bakarsınız başka bir sorun yahut sorunlar çıkartır yapay ve suni olsa da çıkarırlar.
Net değiller netlikten yana hiç değiller hani meşhur bir söz var ya kurt sisli puslu havayı sever diye işte ona benzer emperyalistlerin ruh hali ve davranışları politikaları.
Orada yargılanan Rezza Zarab daha sonra tanık konumuna geçirilerek ne tür senaryo ve anlaşmalarla nasıl bir sonuca gideceklerini merak ediyoruz.
Halk Bankasına İran’a koyulan ambargo delindi diye maddi yaptırım uygulayacaklar mı?, diye beklemedeyiz. Atilla ceza alacak mı? Almayacak mı? Jüri nasıl bir karar verecek merakla bekleniyor.
ABD’nin vizeyi kaldırması her şey dört dörtlük oldu eski dostluk yeniden inşa edildi.
Sorunlar bitti normale dönüldü diyemiyoruz.
Zira bu ABD denilen dost görünümlü ama ne olduğu belli olmayan ülke ve siyasileri asla güven vermiyor.
Her şekilde, her konuda onlara karşı tedbirli olmamızda yarar var.
Dost olmadıkları kesin ve bir şekilde ülkemize zarar vermek istedikleri de kesin.
İspata dayalı en belirgin örneği ülkemize iade edilmeyen FETÖ terör örgütünün bir numaralısı Fethullah Gülen ve çevresindeki üst düzey yardımcılar.
Vize sorunları bitti ama ABD ile işimiz işlerimiz ve bize karşı yaptıkları kötülükler olumsuz tavırlar bence halen bitmedi, diye düşünüyorum.