Eğitim ve öğretim korona öncesi temposunda olmasa da şimdilik yürüyor bir şekilde.
Çünkü bırak dönem sonunu, yarı döneme kadar dahi virüs salgını yüzünden eğitimin devam edebileceğine veliler pek ihtimal vermiyordu.
Çünkü risk devam ediyor, öğrenci sayısının çokluğu ve okulların kapasitesi derken, virüs salgınına karşı öngörülen önlemler tam olarak uygulanamıyor.
Ne okul içerisinde ne dışında ne de taşıma esnasında servislerde yeterince önlem alınamıyor.
Nasıl alınsın ki, Batman’da nüfusun 4’te 1’i, lise ve ilköğretim öğrencilerinden oluşuyor.
2021–2022 eğitim ve öğretim yılında;
706 Okulda,
6.199 Derslikte,
9.773 eğitimci ile
169.837 öğrenci öğrenim görüyor.
Bu az bir rakam değil elbette.
Tek başına bunların eğitimini düzenli bir şekilde vermek elbette kolay değildir.
Tabi okullarda tek uğraş, eğitim ve öğretim değildir.
Eğitim vermek, kilim dokumacılığının yapıldığı bir işletmeden daha zor ve özen gösteren bir uğraştır.
Bir düğümü atlatmak olmaz, her bir işlem, büyük bir dikkat ve özveri ister.
Elbette her açıdan eğitim önemlidir, bir bakıma geleceğin inşasıdır.
Bu nedenle eğitimcilerin işi hiç de kolay değildir.
Yaklaşık 1 aydır başlayan eğitimde kendi öğrencilerim de olduğu için okul önlerinde annelerin bekleyişi dikkatimi çekti.
Bu annelerin neden beklediklerini merak edip araştırdım.
Okul başlama saatlerinde çocuklarını okulla getiren birçok anne ve veli, okul dağılma saatinde de gelip çocuklarının elini tutup eve götürüyor.
Benim söz ettiğim okul, şehrin en gelişmiş semtlerinden birinde.
Üstelik bir ortaokul.
Yani ilkokul da değil.
Yani çocukların en küçüğü 10 yaşında.
Ben bu yaştayken her gün 5 km yürüyerek ilçedeki okula gidiyordum.
Birkaç öğrenci ile tek başımıza dağ bayır aşıp okula varıyorduk.
Ne tehlike ne de korku seziyorduk.
Şimdi ise ortaokul çağındaki öğrenciler bir sokak ötedeki okula ya servisle gidiyor ya da velilerinin elini tutarak gidiyor.
Sokak ve caddeler, mobese kameraları ve aydınlatma lambalarıyla dolu olmasına rağmen.
Ama demek ki sokaklar ve okul etrafları güvenli değil ki anneler, çocuklarının elini tutup eve kadar götürüyor.
Peki, sokakta ve okul etraflarında öğrencileri bekleyen tehlike nedir acaba?
Uyuşturucu tuzakları, çeteleşme…
Bunlar sadece okul çevrelerinde değil, her yerde var elbette.
Bu birinci tehlike.
Bazı kişilerin, öğrencilerin harçlığına el koydukları hatta haraca bağladıkları bile iddia ediliyor.
Okul içlerinde ve dışlarında henüz ispatlanamamış farklı iddialar da var.
Yani çoğunlukta anne olan velilerin okul önlerindeki bekleyişinin nedeni, kesinlikle güvenlik endişesi.
Tabi bu sorun başta sokakları güvensiz yapan kişilerden kaynaklıdır.
Bazı anne ve babaların, çocuklarına sahip çıkamaması ve eğitmemesinden kaynaklıdır.
Şayet anneler her öğün çocuklarını okuldan alma gereğini duyuyorsa, demek ki sokaklar yeteri kadar güvenli değildir.
Bu noktada öncelikle anne babalara, sonra da güvenlik güçlerine önemli sorumluluklar düşmektedir.
Annelerin okul önlerindeki bekleyişinin son bulması, sokakların güvenli hale gelmesi ile mümkündür.