Cumhuriyet tarihinde asgari ücret çıktıktan günümüze değin tüm iktidarlar ama istisnasız tüm iktidarlar seçimlerin arifesinde hep söz verdiler.
İnsan gibi yaşam ve enflasyona onları ezdirmeden zamlar yapacağız dediler ve istisnasız hepsi de gereken zammı vermediler.
Sözlerinde durmadılar milyonlarca asgari ücretle çalışanları yazık ki hayal kırıklığına uğrattılar.
Gel zaman git zaman 2002’lerde tek başına iktidar olan AK Parti’den ümitlenen bu asgari ücretle yaşamlarını sürdürme çabasında olanlar maalesef umduklarını bulamadılar.
Yine çok yakın bir zamanda asgari ücret belirlenecek, 2018 için ve halen Başbakan rakam vermiyor isim koymuyor siyaset yapıyor.
Felsefe yapıyor biz onları enflasyona ezdirmedik diyor.
AK Parti’nin 15 yıldır tek başına iktidar olduğunu da bilmem ki söylemeye gerek var mı? Oysa filimi geri sardırarak seçim arifesinde söylediklerini vaat ettiklerini bir hatırlasanız o söylemleriyle yapmış oldukları artışı hayat pahalılığıyla verdikleri rakamları yani yapmış oldukları zam oranını karşılaştırsanız farkı fark edecek ve nerece sözlerinde durup durmadıklarını anlayacaksınız.
Evet, anlayacaksınız ama kimselere bir şey anlatamayacaksınız.
Çünkü olupbittiye getiriyorlar ve son sözü yine kendileri veriyor üstelik de tek başlarına iktidardırlar.
Merak ettiğim şu eğer seçimlerde asgari ücretliler de bu komplikasyonları göz önünde bulundurarak oylarını kullanırlarsa AK Parti tek başına tekrar iktidar olabilecek mi?
Yahut AK Parti bu faktörü hiç mi göz önüne almıyor?
Biliyorsunuz an itibariyle asgari ücretin 1.404 TL olduğunu bilmem ki hatırlatmaya gerek var mı?
Bir zamanlar gazetem İstanbul’da yine bu konuyu yazmıştım.
Demiştim ki İktidarlar enflasyonu belirtmede bağımsız bir kurula yaptırsın.
Kendileri yapmasın o zaman gerçek enflasyonu belirlemede şaibe olmaz diye.
Zira bu enflasyonu belirlemede ve enflasyon sepetinde baz aldıkları kriterleri açık-açık açıklasınlar...
Hatta sepete eti, enerjiyi, altını da koysunlar pastırma, sucuk ve benzer tüketim ürünleri de koysunlar diye ama koyarlar mı?
Mümkün değil koymazlar.
Ne yememiz gerektiğini yahut yemememiz gerektiğini de onlar belirlediklerine göre neden koysunlar ki?
İşin garip tarafı işte yine seçim sandığı var pek uzak da sayılmaz sayılı gün geçer geçiyor da hem yerel seçimler var hem de genel seçimler var da var buna rağmen de asgari ücretlilerin beklentilerini yerine getirmezlerse kendileri bilir kendi seçenekleri.
Üstelik bu ülkede yalnız asgari ücretliler yok emekliler var memurlar var işçiler var-var da var.
Bunun yanı sıra asgari ücretle çalışmayıp Ferrari ve Mercedes ile BMW arabalarının arkasına “Babam sağ olsun” ibareleri yazan Ali ağa oğulları paşa oğulları da var.
Onların asgari ücretlere ihtiyaçları yok.
Sorsanız asgari ücretin ne kadar olduğunu bilmezler zaten bilmelerine de gerek yok sanırım. Bu adamlar/madamlar TL bile kullanmıyorlar sık-sık yurt dışına çıkıyorlar ve yurtdışında evleri bile var.
Şunu da yazmadan pas geçemeyeceğim.
Belki sıradan olacak bir halk deyişidir.
Bu dünyanın bir de altı var ilgililere hatırlatmakta da yarar var tabi ki hatırlamak isterlerse.
Muhafazakâr dindar olanlar ürperirler etkilenirler zira ahireti hatırlatan bir deyiştir bu deyiş ama dindar olanlar etkilenirler.
Bilimsel veriler ve parametrelerde şunu açık yazıyor.
Sınıflar arası makaslar açılar açıldıkça toplumda sosyal infialler oluşur suç oranları artar.
Ülkemizde de olup olmadığını merak edenler düzenli olarak haberleri izlemeleri yeterlidir diye düşünüyorum.