Hain darbe girişimi sonrası, kurumlarda temizlik devam ediyor.
İstihbar-i çalışmalar yapılıyor, listeler hazırlanıyor, ihraç ve açığa almalar yaşanıyor…
Süreçte kısmi sıkıntılar da gözlemleniyor.
Özensizlik ve dikkatsizlikten kaynaklanan yanlışların yanında, tedbir amaçlı yapılması gereken bazı fiillerden dolayı da mağduriyetler yaşanıyor!
Yaşanan sıkıntıların en tehlikelisi ise sulandırma amacı güden icraatlar.
Olayla hiç alakası olmayan kişilerin fişlenip, operasyona uğraması ve yaşanan mağduriyetin operasyona karşı kullanılması…
Ergenekon’da da aynısı yaşandı.
Zulüm öyle bir boyuta ulaştı ki zulme uğrayan masumların tahliyeleriyle birlikte salınan zalim ve suçlu Ergenekoncular dikkat bile çekmedi!
Bu süreçte de birileri benzer şeyler yapmaya çalıştı, çalışıyor.
Bunların bir kısmı tespit edildi, hemen telafi edildi.
Bir kısmı ise araştırılıyor, inşallah en kısa sürede onlarda haklarına kavuşurlar.
Maalesef sistemin içinde ciddi manada suçlu ve art niyetliler olduğu gibi sistemin dışına da atılmış masumlar var!
Son günlerde yeni bir furya başladı.
FETÖ ve Apo’ya yönelik operasyonlarda bazı kişilerin isminin karşısına “aşırı dinci” ibaresi düşülmüş!
Hemen araştırıyoruz.
Bunlar günde 80 rekât namaz mı kılıyor?
Ramazan orucunu 3 ay mı tutuyor?
Mallarının yarısını mı zekât olarak veriyor?
Yılda 3 defa mı hacca gidiyor?
FETÖ’cü, Apo’cu, IŞİD’çi mi?
Bazı isimlere ulaştım. Değillermiş, onlarda bizim gibilermiş. Bizim gibi namaz kılıp, oruç tutuyor, hacca gidip zekât veriyorlar.
Hatta onlar, 15 Temmuz’da bizden önce meydanlara çıkmış, bizden sonra terk etmişler.
Olmaz dedim, bu kadarı da olmaz!
FETÖ’cü polislerin tutuklayıp işkence ettiği, fetöcü savcı ve hakimlerin fişleyip, hapse attırdığı, FETÖ’cü bürokratların sürgün edip eziyet ettiği bu insanlar, bugün FETÖ’cülerle birlikte cezalandırılmaya çalışılıyor!
Hem de 28 Şubatçıların kullandığı jargonla, “aşırı dinci”!
Din birdir. Standardı bellidir. Bunun aşırısı olamaz. Bu jargonu kullananlar, İslam ile İslami kavramlarla dalga geçen zevatlardır.
Bu süreçte, böyle hassas bir dönemeçte, bunların yaşanması hiç normal gelmiyor bana!
Birileri yine ortalığı karıştırmaya çalışıyor.
FETÖ ve Apo ile birlikte, onların mağdur ettiklerini de mağdur ederek, cepheyi genişletmeye çalışıyorlar sanki!
Bunun tamda referandum arifesinde olması şüpheleri artırıyor!
Hem şu soru da çok önemli, daha resmi bir tebligat yapılmadan bu bilgilerin dışarı sızdırılması nasıl bir şey?
İstihbar-i çalışma gizli olur, şahıslarında kamuoyunun da gazetenin de haberi olmaz!
Bu kadar ayyuka çıktığına göre, özellikle yapılan bir algı operasyonu ihtimali artıyor!
Bu, Evet kararı alan camialara karşı, bir kafa karıştırma operasyonu olabilir mi?
Hükümetin bu konuyu ivedilikle ele alması gerekir.
Hiçbir siyasi irade, böyle kritik bir süreçte böyle bir fitnenin yaşanmasını istemez.
Birileri bunu dindar halka değil, hükümete karşı yapıyor bence!
Yaşanan mağduriyetlerin giderilip, yeni mağduriyetlerin yaşanmaması dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın...