?>

Atatürk istismarına müsaade edilmemelidir

Faysal Yaman

12 ay önce

Türkiye’yi provoka etmenin en kolay yolu Atatürk. Ortalığı karıştırmak isteyenler hemen Atatürk’ü ileri sürüyor. Bu tezgâh yüzyıldır hiç değişmedi.

Yok, yok… Oyuna gelip Atatürk’ü tartışmayacağım. Zaten onu tanıyan tanıyor. Asıl mesele onun ismini kullanıp ortalığı karıştıran yani bazılarının deyimi ile provoka eden kimseler.

Bunun son örneği Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Süper Kupa Müsabakası. Türkiye Futbol Federasyonu tarafından organize edilen ve kulüplere katkı sağlaması düşünülen bir maçta tezahür ediyor.
Peki; Bu maç neden Suudi Arabistan’da yapılmak istendi? Suudi Arabistan krallıkla yönetilip sözde Şeriat ülkesi iken -Ki hakikatte Suudi ülkesi diğer Ortadoğu ülkeleri gibi İngiltere tarafından kurulmuş, yöneticileri İngilizler tarafından seçilmiş, sonraları Amerikan ajanlarının denetimine girmiş bir krallık.-

Maçın niçin Suud’da yapıldığını biliyorsunuz ama yine de söyleyelim. Çünkü Suudiler ülkelerinin tanıtımı için kesenin ağzını sonuna kadar açıyor…

Yani Suudililer yapılan maç karşılığında bu takımlara para yağdırıyor… 

Peki; bu maçlar hangi kurala göre yapılıyor? Anlatılanlara göre Fifa’nın belirlediği kurallarla yapılıyor. Bir de aralarında bir sözleşme yapılıyor. Peki, yapılan sözleşmede “Atatürk’ün posterleri ile sahaya çıkmak, Ne mutlu Türküm, Yurtta sulh cihanda sulh” gibi pankart açmak var mı? Maalesef yok. Ve bugüne kadar yapılan hiçbir maçta böyle bir şov olmamış. Üstelik aynı takım Kıbrıs Rum kesimine gittikleri maçta ellerindeki Türk bayrakları alınmasına ve yasaklanmasına ses çıkarmamışlar. Disney’in Atatürk filmini yasaklamasına ses çıkarmamış, sus pus olmuşlar. 

Ne hikmetse bizzat kendilerinin arzu ve istekleri ile gittikleri Suud da yine bizzat kendilerinin dayatmasıyla gerçekleştirmek istedikleri Atatürk istismarcılığının bir tek izahı var. Bu yaptıkları ile ortalığı karıştırmak, ülkeleri birbirine düşürmek, birilerinin gündemini değiştirmek, Kısacası provokasyonluk yapmak. Kendilerince iki devleti, daha da ötesi Arap ülkeleri ile Türkiye’yi karşı karşıya getirmek, birilerine haince hizmet etmek.

Adama sormazlar mı madem gerici ve yobaz görüyor, yönetimlerini beğenmiyorsun ne işin var sözüm ona Şeriat ülkesi ve krallıkla yönetilen Suudi Arabistan da. Ne diye ülkemizin takımlarının “Süper Kupa Müsabakası”nı bu ülke de yapmaya kalkışıyorsun? Türkiye de stat mı yok? Hadi diyelim yok, Yunanistan’da, Bulgaristan’da hadi onları da geçelim Fransa, İngiltere, Almanya ve bilumum Avrupa devletlerinde maç yapmadınız da ne diye Suud gibi bir ülkede yapıyorsunuz?

Hadi “gittin” diyelim ne diye Fifa Sözleşmenin dışına çıkıp hiçbir neden yokken Atatürk posterini önünüze alıp sahaya çıkmaya kalkışıyorsunuz? Adama sormazlar mı “Atatürk’ün bu maçla ne alakası var?”

Aslında yaptıkları “Atatürk severlik” değil, “Atatürk istismarcılığı” Atatürk’ü sinsi ve hain oyunlarına alet ediyorlar. Sormak lazım “Atatürk birilerinin her zaman her yerde, canlarının istediği gibi kullanabileceği bir figür mü?”

Atatürk bu ülkenin kurucularından olduğuna göre birileri bu ülke kurtarıcısını her canlarının istediğinde ileri sürüp kullanmaya hakkı var mı? Tabi ki yok.
Birilerine her canlarının istediğinde Atatürk’ü istismar etme hakkını kim veriyor? Ülkenin hangi kanunu Atatürk’ü çirkin oyunlarınıza alet etmeye müsaade ediyor?
Atarürk’ü istismar ederek, devletleri birbirine düşürme, toplumları birbirine düşman etme hakkını kim veriyor? Yok böyle bir hak…
Şimdi Ali Koça sormak lazım. Yoksa başınıza taç ettiğiniz ve iç içe olduğunuz Siyonist İsrail ve onun koruyucu meleği Amerika mı bu oyunu tezgahlamanızı istedi? Karşılığında ne aldınız?
Evet; bu soruların biran önce cevabı verilmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti devleti; bu ülkenin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ü kanunla koruma altına aldığı gibi onu kullanmak isteyen, istismar etmek isteyenlere karşı da gerekli tedbirleri almalıdır.

Hiç kimse bir ülkenin kurucu lideri olan birini istismar etme hakkına sahip değildir. Hiç kimse Atatürk’ü, Atatürkçülüğü fitne çıkarmak, ortalığı karıştırmak, insanları kamplara bölmek için kullanamaz. Kullanmalarına müsaade edemez. Edilmemelidir. Atatürk, birilerinin istismarıyla ülkeyi kamplara böleceği bir sembol ve lider değildir. Birilerinin yaptıkları yanlışlar nedeniyle her sıkıştıklarında ona sarılarak kurtulacakları bir kurtarıcı da değildir.
Hal bu iken biraz da Ali koç’u tanımaya çalışalım.
Ali koç kim? Türk olmayan bir Yahudi. Osmanlının son Hahamlarından Haim Nahum’un torunlarından. Hain Nahum ittihat ve Terakkinin kurucularından. Mustafa Kemal tarafından Lozan anlaşmasına gönderilen delegelerden, İsrail’in kurulmasına ön ayak olanlardan, Atatürk ve çevresi tarafından imtiyaz sahibi kılınarak ülkenin sermayesini yüz yıldan fazla bir süredir yağmalamalarının önünü açanlardan.

Koçlar; İsrail konsolosluğunun gökdelenlerinin en üst katında olup onlarla iç içe olanlardan. İsrail’in gayrımeşru Türkiye temsilcisi, ülkemizi Terör devleti İsrail’in hizmetine sunmaya çalışanlardan, ülkemizdeki Siyonizmin temel taşlarından. Bu ülkeyi yalnız kendilerinin olduğunu zanneden bu güne kadar da bu şekilde yönetimlerin ortağı olanlardan… 

Şimdi Ali Koç’un Suudi de neden böyle bir provokasyona giriştiği daha iyi anlaşılabilir. Orta da Atatürk’e ve Türk halkına karşı girişilmiş herhangi bir girişim yokken Atatürk’ün ismi ve resmi alet edilerek bir provokasyona girişilmesi tek kelime ile ülkeler arasında bir kriz oluşturmak, İsrail soykırımını perdeleyip dikkatleri üzerlerine çekmektir.

Ki bu halkımız ve ülkemiz için büyük bir ihanettir. Bu ihanet görülmüş olmalı ki başta Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından ortağı Bahçeli, akabinde kabine tarafından ard arda uyarılar yapılmış ve Atatürk istismarcılığına fırsat verilmeyeceği belirtilmiştir.

Siyonist İsrail’in içimizdeki temsilcileri olan bu hainlerin şeytani oyunlarına kesinlikle müsaade edilmemeli, alet olunmamalıdır.
Şimdi bizlerinde istediği bu söylenenlerin gereğinin yapılmasıdır. Bir an önce bu provokasyonu yapanlar gerektiği şekilde hesaba çekilmeli ve cezalandırılmalıdır. Ayrıca bundan sonra da Atatürk istismarcılığına müsamaha edilmemelidir.

Vesselam…

YAZARIN DİĞER YAZILARI