Baki Irmak 18 yaşında. Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Gökçepınar köyünde yaşıyordu. 9 gün önce 2 Kasım Pazar günü kardeşiyle birlikte kırsala at aramaya çıkmıştı. Ardından kardeşinin bir anlık dalgınlığına gelmiş ve Baki kaybolmuştu.
Bir hafta boyunca AFAD ekipleri tarafından arandı Baki maalesef ki bulunamadı. 2 gün önce Hasankeyf’e bağlı Bayırlı Köyü yakınlarında bir erkek cesedi ihbarı alan Jandarma ihbar üzerine bölgeye gitmiş ve ceset üzerinde yaptığı inceleme sonucu, cesedin, bir süre önce ailesinin kayıp başvurusunda bulunduğu Down Sendromlu Baki Irmak'a (18) ait olduğunu belirlemiş. Irmak'ın cesedi, otopsi için Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırılmış.
Olayın AFAD tarafına baktığımızda şunu sormak hiçbir gazetecinin aklına geldi mi, Down Sendromlu Baki’nin kaybolduğu yer Gökçepınar ile cesedinin bulunduğu yer olan Bayırlı arasında kaç kilometrelik bir yol mesafesi var? 16 kilometre.
Merak ettim cehaletime verin sorumu, arama kurtarma çalışması açısından kayıp bir insanın kaybolduğu yerin kaç kilometrelik uzağında ki çember içinde kaç günde bulunma olasılığı var.
Elbette ki arazi koşulları vs. bu sorunun cevabını değiştirebilir. Ama merak ettim acaba hadisenin bu kısmını sorgulayan oldu mu?
Elbette ki AFAD ekiplerinin basiretsiz olduklarını söylemiyorum ama bu basiretlerini artırmak çalışmalarını biraz daha iyileştirmeleri açısından denetimin gerekli olduğunu söylemeye çalışıyorum.
Bu acı olayda kayıp noktası ile bulunma noktası arasındaki 16 kilometrelik bir yarıçapın oluşturduğu bölgede 8 günde bir kayıp bulunamıyorsa bunun nedeninin sorgulanması gerektiğini söylüyorum.
Arama çalışmaları yeterli düzeyde ve doğru yöntemlerle yapıldı mı?
Bu sorgulanırsa umuyorum ki bir daha benzeri olmaz ama olduğunda bir sonraki benzer olaylarda arama çalışması daha güçlü ve daha doğru yöntemlerle yapılır ve belki kayıp kişi ölmeden bulunarak kurtarılabilir.
“Oğlum 6 gündür kayıp tüm yetkililerin bize yardımcı olmasını istiyoruz. Oğlum Baki konuşamıyor, aç kalsa dahi acıktım diyemiyor. Çocuğumuzu gören veya duyan, yerini bilen Allah rızası için bize haber versin. Bütün yetkililerden yardım istiyoruz. Bütün halkımızdan yardım istiyoruz. En son Batman’da görüldüğü söyleniyor. Bizim düşmanımız yok, herkes tarafından seviliyor. Baki’yi gören varsa duyarsız kalmasın” Baki’nin babasının Baki bulunmadan önceki feryadı, yardım çağrısıdır.
“Baki konuşamıyor, aç kalsa dahi aç kaldım diyemiyor” 18 yaşında down sendromlu bir genç. Konuşamıyor, aç kalsa aç kaldım diyemiyor. Bir yeğenimin down sendromlu olmasından ötürüdür ki down sendromlu çocukların ilgi, alaka, sevgi ve eğitimle kendilerini ifade edebileceklerini ve kendilerine yetebileceklerini biliyorum. Yeğenim down sendromlu olmasa belki ben de maalesef her birimiz gibi toplumun en masum bu dezavantajlı grubuna kör ve sağır kalacaktım
Yakın zamanda kısa adı DOSEM olan Down Sendromlu Melekler Derneğinde fotoğrafçı arkadaşlarımla beraber Down Sendromlu çocuklara fotoğraf dersleri verdik.
O çocukların fotoğraf çekebildiklerini görmek hem ben ve arkadaşlarıma hem de o çocukların ailelerine en büyük ödüldü.
DOSEM kurulduğundan beridir bu çocuklar için çok şey yaptı yapmaya da devam ediyor. Onları daha çok hayata dahil etmeye çalışıyor.
Baki’nin babasının ifadesindeki, bırakın konuşabilmeyi okumayı yazmayı fotoğraf çekmeyi kendine yetmeyi öğreniyorlar.
Ailelerine de kendilerini hayatın dışında tutmamaları gerektiğini isterlerse konuşabileceklerini isterlerse okuyabileceklerini gösteriyor kanıtlıyorlar.
Baki’nin 8 gün kayıp olmasının ardından cansız olarak bulunması, babasının “Baki konuşamıyor, aç kalsa dahi aç kaldım diyemiyor” demesi size ne anlatıyor size ne kadar dokunup ne kadar canınızı yakıyor bilmiyorum ama bu çocuklara hayatta alan açalım, onlara ilgi alaka sevgimizi gösterelim. Bunu yapmıyor ya da yapamıyorsak dahi yapanlara destek olalım.