Balkan turuna Sırbistan’dan başlamıştık.
Dağılan Yugoslavya’nın başkenti şu anda ise Sırbistan’ın başkenti Belgrat havaalanına indik.
Belgrat havaalanının ismini Nikola Tesla havaalanı koymuşlardı.
Bildiğiniz üzere Nikola Tesla tarihte ünlü bir fizikçi ve aynı zamanda Elektrik mühendisi idi.
Nikola Tesla Sırp uyruklu olduğu için bu isim konulmuştu.
Elektrikte alternatif akım sistemleri ile ilgili katkıda bulunmuştur.
Nikola Tesla Havaalanında inince pasaport kontrolleri yapıldı ve giriş mührü vuruldu.
Dış kapıya uzanan bir koridordan geçtik.
Havaalanı koridorundan geçip çıkış kapısına yönelirken önümüzde polislerin bizi durdurup pasaportlarımızı kontrol etmelerine şaşırdık.
Bize suçluymuşuz gibi muameleme yaptılar.
Bazı yolcuları “Neden geldin?” , “Ne yapacaksın?” gibi sorguya tabi tuttular.
Kapıda bekleyen tur otobüsüne bindikten sonra otele uğramayıp Belgrat’a yöneldik. Belgrat bir tarafı tarih mekanlarla diğer tarafı modern binalarla donatılmış.
Yugoslavya’nın komünizm döneminin totaliter Devlet başkanı Tito’nun anıtını ziyaret ettik. Tito on yıllarca hüküm sürmüş ve şu anda altı devlete bölünen ülkeyi yönetmiş.
Tito aynı zamanda Rehberimizin anlattığına göre ABD’yi de dolandırmış. ABD’den uzay araştırmaları ile ilgili belgeleri vermek karşılığında iki milyar dolar istemiş.
Bir gemi dolusu belgeyi ABD’ye vermiş. Ancak ABD bu belgelerin hiçbir anlamı olmadığını anlayana kadar Tito bu parayı ülkesine; yol, okul, köprü yaparak harcamış.
ABD parayı isteyince de bir araba yaptığını ve bu para yerine araba vereceğini söylemiş. Sonunda yaptırdığı değersiz arabaları ABD’ye vermiş.
***
Sırbistan ovalık bir coğrafyaya sahip.
Gezdiğimiz mekanlarda mısır tarlaları gördük.
Belgrat merkezinde Türkler de lokanta, pastane vs açmış.
Sırbistan para birimi Dinar ve 115 dinar bir Euro yapmaktadır.
Belgrat da iyi bir hotel de kaldık. Hava sıcak idi o yüzden odalarda klima ihtiyacı oluyordu.
Belgrat da tarihi mekanlara uğradık.
Buradan Yeni Belgrat gözüküyordu.
Aynı zamanda eski bölge ile yeni bölge arasında Tuna ve Salva nehirleri geçmektedir.
Rehberimizin anlattığına göre Almanya’dan hafta sonu teknelerle Tuna nehri üzerinden gelinip hafta sonunu geçirdikten sonra geri dönülmektedir.
Tuna nehrini ve Salva nehrini gören eski mekan ve kale üzerinde bulunan meydanda Sırpların kahramanlarını simgeleyen tamamen çıplak bir heykel manzarası karşımıza çıktı.
Bu bölgede fotoğraf çekmek için epey bir alan vardır. Sırpların Türkiye’den gelenleri sevmediklerine şahit olduk.
Hatta öyle ki, Sırbistan sınırında otobüsten indirip tek tek Pasaportlara ve bizlere baktılar.
Bosna Hersek içinde bulunan Sırplar mollalarda bizleri tesislerinin lavabolarına almadılar.