?>

Balkan Müslümanının mazlumiyeti

Ekrem Işık

3 ay önce

Gezi rehberimizin Onur Bugariç, yol boyunca anlattıklarından bu coğrafyada yaşamanın sıkıntılarının olduğunu ve çilelerin çekildiğini anladım.
Bu yüzden kendisiyle röportaj yapmanın faydalı olacağına inandım.
Acaba neler çekilmiş bir nebze de olsa anlasak ve okuyucularımıza aktarsak hallerinden anlamış oluruz diye düşündüm.

***

Soru: Bu coğrafyada doğup büyüdünüz, ne tür sıkıntılar yaşadınız?

Cevap: Her zaman azınlık olmanın sıkıntılarını yaşadık. Biz, çoğunluğun tahakkümünü yaşıyorduk. Öyle ki, kendimizi ve çevremizi tanır hale geldikten sonra bu tahakkümü daha net anlar olduk. Örneğin okula gittiğimde sınıfta sadece bir ben Müslümandım. Sınıfta benim dışımdakiler gayrı Müslim idi. Sınıfın tümü bir tarafa ben bir tarafa. Sınıf ben Müslüman olduğum için sürekli benimle dalga geçiyorlardı.
 Soru: Bu coğrafyada yaşamak siz de travma yarattı mı?
Cevap: Evet. Sürekli bir baskı ve sindirme programı içerisinde yaşıyorduk. Halen de bu baskı bitmemiş. Halen yaptığımız gezi programlarında geçtiğimiz yollarda ve özellikle Sırpların tesislerinde biz ve konuklarımız tesislere alınmamaktayız. Zamanla yaşadıklarımız üzerimizde travmatik etki yaptı.
 Soru: Bu coğrafyada yaşanan ibretlik hikâyeler vardır. Bunlardan birini anlatır mısınız?
Cevap: Tabii ki. Yolcularıma anlattığım ibretlik hikâyelerden birini anlatayım. 1942 yılında ikinci dünya savaşının yaşandığı yıllarda iki Sırp Boşnak bir genci Drina köprüsüne götürerek boğazını kesmiş ve köprüden atmışlar. Köprüden düşen ve o esnada 20 yaşında olan Boşnak genci köylüler bulup tedavi ederler. Boşnak genç iyileşir. Yıllar sonra evlenir çoluk çocuğa karışır. Meseleyi çocuklarına anlatır. 1992 yılında yani tam 50 yıl sonra 70 yaşındaki Boşnaklıyı ve meselesini duyan Sırp Polisler gelip Boşnaklı şahsı alarak tekrar Drina köprüsüne getirirler. Tekrar boğazını keser ve köprüden atarlar. Sırplar 50 yıl önce yapamadığımızı şimdi yaptık derler.
 Soru: Sırpların Srebnitsa’da yaptığı katliam sadece Sırplar ile mi sınırlı  , Hollanda ve AB’de işin içinde mi?
Cevap: Bence, Srebnitsa sadece Sırplar tarafından organize edilmemiş. Hollanda Barış gücünün tek başına hareket etmesi de söz konusu değil. İşin içinde NATO ve AB işbirliği de söz konusu. Müslümanları kendi içlerinde istemeyen zihniyetin bir ürünü.
 Soru: Türkiye’nin yardımını hissediyor musunuz?
Cevap: Evet. Gerek Sırplar ve Hırvatlarla yaşanan savaşta gerekse manevi olarak Bosna Hersek’in arkasında durarak. Gerekse de TİKA vasıtasıyla Osmanlı medeniyetine haiz eserleri onararak yaptığı yardımla Türkiye’nin yardımını yanımızda hissediyoruz.
 Soru: Tito’nun ABD’den güya uzay araştırmaları evrakları karşılığında aldığı 2 milyar doları vermemesi yüzünden Yugoslavya’yı ABD’ mi böldü?
Cevap: Evet. ABD kandırılmışlığın verdiği hisle bunu yapması pek ala mümkün. ABD hala bu coğrafyada Müslümanların mezalime uğramasına sebep olan güçlerden biri olarak görüyorum.
 Soru: Bu coğrafyada yaşayan Müslümanların özellikle Boşnakların Hırvat ve Sırplarla çatışma yaşama ihtimali var mı?
Cevap: Eğer Türkiye şimdiye kadar arkamızda durmasaydı ve bizi desteklemeseydi birçok çatışma daha yaşanabilirdi. Rahmetli Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in; “ Ölümümden sonra Bosna Hersek’i Türkiye’ye emanet bırakıyorum” sözü karşısında Türkiye’nin daha çok sahiplenmesi Sırpların geri adım atmasına ve olabilecek çatışmalardan kaçınmasına neden olmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI