Metropollerde işsiz güçsüz, evsiz, barksız yüz binlerce başıboş, avare avare gezen eğitimsiz gençler var.
Bu gençler potansiyel olarak suç ve suç örgütlerinin birer adayı konumundadırlar.
Yaşları gereği nereye çekerseniz gelirler.
İktidar, bunların geleceğiyle ilgili çalışmalar yapmalı…
Örneğin davranış bilimcileriyle, psikologlarla, toplum mühendisleriyle ve sosyologlarla daha açıkçası testi kırılmadan, suça yönelmeden, art niyetli örgütlere eleman olmadan bilimsel verilerle teori artı pratik çözümler bulunmalı, projeler geliştirmeli.
Hayli kayda değer bir konu olduğunun farkındayım.
Bu gençler işsiz ve parasız olmaları nedeniyle kendilerine verilecek parayla legal-illegal her eylemde kullanılmaya müsaittirler.
Eğitimle ya da teknik olarak kurslarla topluma kazandırılmaları, artı değer olmaz mı?
Ne yaptıkları, ne yapmadıkları belirsiz olan bu gençler, uyuşturucu pazarlayanlar ve terör örgütleri tarafından beyinleri yıkanarak adi, sinsi plan ve projelerde kullanılmaları söz konusuyken caydırıcı önlemler alınamıyor mu?
Alınıyorsa hangi kurum tarafından ve ne gibi önlemler alınıyor bilen var mı?
Ortaköy Reina katliamını yapan genç terörist, eğitilmiş olsaydı eğer, topluma kazandırılmış bir birey olarak o eylemde bulunmayacak ve o lanet olası terör saldırısını yapmayacaktı.
Ülkelerin geleceği ve yarınları olan genç nesil bir ulusun üzerinde durulması en önemli konu değil midir?
Bir atasözü vardır: “Bakarsan bağ olur, bakmasan dağ olur” misali…
Ve yine bu gençlerin yaşam tarzları, ne yapıp, ne yapmadıkları kontrol edilemez mi?
Testi kırıldıktan sonra ah… vah etmenin bir yararı var mıdır?
Suç ve terör örgütleriyle, illegal faaliyet gösterenlerle empati kurulursa eleman ve işlerini faaliyetlerini hayata geçirecek şahısların kimler olabileceği ve nasıl temin edilecekleri konusu önemsiz mi?
Bu soruların cevaplarını bulup kaynaklarını (henüz kaynak bile elde edemeden) şer odaklarının üzerine gidilemez mi?
Zira Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olmuyor mu, diye düşünüyorum.
Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.