Hâlbuki ne güzel umutlarımız ve hayallerimiz vardı. Üst lige çıkacak ve başarılı işlere imza atacaktık. Olmadı bu sene de olmadı.
“Baharı bekleyen kumrular gibi her yıl güzel günler göreceğiz” diye bekleyip duruyoruz.
Bu sezon da bitti ve sözünü ettiğimiz günleri görmek başka bahara kaldı.
Duygusal bir giriş yaptım, evet ama sizde takdir edersiniz ki bu şehir bunu hak etmiyor. Ya da aksine hak ediyor mu demeliyim.
Şehrin profesyonel liglerde oynayan tek takımına sahip çıkmadıkları için olabilir mi acaba.
Politikacıları, il yöneticileri, iş adamları, sivil toplum kuruluşları, esnafı ve bu takımdan haberdar olmayan veya umursamayan insanları şimdi mutlu musunuz?
“Futbolla bir yere gelinmez” mantığının mimarları, bu dar düşünceyle takımını sahiplenmediniz ve takımı öksüz bıraktınız mutlu musunuz?
Bu şehrin genç yürekleri ve Petrolspor’u sevenler, takımı hak ettikleri yere getirmek için ellerinden geleni yaptılar ama sonunda umduklarını bulamadılar.
Yıkılan hayalleri ve umutları umurunuzda mı? Hiç ama hiç sanmıyorum…
Bir dönem arka arkaya alınan başarılı sonuçlarla müthiş seri yakalamıştık. O zamanlar sanal platformlarda cirit atanlar şimdi neredeler?
Bir takım üzerinden prim yapmak için o dönem şov yapanlar nerde?
Başarılı günlerde takımın yanında olanlar emin olun bu sahte sevginiz yüzünden bu başarısız günleri yaşıyoruz. Yüreklerini ortaya koyan birkaç kişi dışında bu takıma sahip çıkan olmadı maalesef.
Önceki haftalarda yazılarımı takip edenler bilirler. Hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmadım. Herkesin havlu attık dediği dönemlerde bile yazılarımda buna yer vermedim.
Matematiksel olarak % 1 bile ihtimalimiz varsa umudumuz vardır deyip durdum.
Futboldur bu her an her şey olabilir, takımımız kötü bir takım değil, diyerek düşüncelerimi hep dik tuttum. Olmadı, başaramadık, başaramadım.
Önceki hafta Darıca Gençlerbirliği maçında alınan mağlubiyetle bu kanıya varmıştım elbette. Bu üzüntü ile sessiz kalmayı tercih ettiğim için yorumumu o hafta yapmamıştım.
Bu duyguyla yazacak bir şey olmuyor bazen deyip kalemimi elime almadım.
Bu hafta Gaziosmanpaşa deplasmanından 0-0’lık beraberlikle ayrıldıktan sonra ve işin tamamen bittiğini gördükten sonra bu satırları yazmak istedim. Biraz duygusal, biraz sert ve o derece üzüntülü.
En çokta beni üzen ne oldu biliyor musunuz?
Birincisi Darıca Gençlerbirliği mağlubiyeti sonrası, bu takım için elinden geleni yapıp ta bu başarısızlığı kendisine mal eden Erdal Alpaslan Hocanın istifası.
İkincisi de haftalar öncesinde yazdıklarımın yerini bulması. Gemi batıyor demiştim hatırlayın. Bu takıma sahip çıkılmazsa bu geminin dümenine el birliği ile müdahale edilmezse batar demiştim. Bir takımın kaderini sadece yönetime bırakarak batırdık el birliği ile.
Son olarak bir kesime hakkını vererek yazıma son vermek istiyorum.
Sezonun başından beri her türlü zorluğa göğüs gelerek takımını bir an olsun yalnız bırakmayan gerçek taraftar grubu Yarasaları tebrik ediyorum.
Bu arzunuz, yüreğinizdeki azim ve gözünüzdeki ışık hayalini kurduğunuz üst ligi hak ediyordu, ama dediğimiz gibi olmadı.
Umudunuzu şimdilik saklayın, güneş elbet bir gün sizin için doğacak.