Eskiler hep “Batman ismi batmaktan gelir ve bir gün bu şehir batacak” derlerdi!
İşin jeolojik yönünü jeologlar, yerbilimciler bilirler. Ama işin sosyolojik, siyasi ve bürokratik yönünü hepimiz biliyoruz.
Batman denen devasa şehir, gün geliyor basit bir çamur birikintisinde bile batıp kalabiliyor. Açılabilen basit bir çukur, kapanan bir yol, iptal edilen bir sefer, bir dere (iluh)
Sahip olmayınca, sorunlar kolay çıkıyor. Sorun çıkınca soran olmadığı için çözüm bulunmuyor. Çözüm bulunmayınca, işgüzarlar Batman’ı kendilerine lalezar yapıyorlar!
İluh deresinin ıslahı için ilk kazmanın vuruluşunun üzerinden neredeyse 20 yıl geçti. Rahmetli Salih Gök, kısa sürede projelendirip, ödeneklendirip, yıkıp, yapmaya başlamıştı. Ömür vefa etmedi! Eminim ki eğer o olsaydı bu iş en az 10 yıl önce bitmişti. O günün imkânlarıyla…
Bugünse belediye kapısının önünde ki sorunu bile çözemiyor aylarca!
Basit bir batçık (köprülü kavşak) aylarca şehrin şah damarını tıkayabiliyor (Karayolları)!
Yok efendim o BDP imiş, bu AK partiymiş diğeri Müslüman’mış, öteki Ezidi’ymiş…
Arkadaşlar hepimiz aynı gemideyiz ve gemi için ortak hareket etmemiz gerekir. Kimin hatası veya eksikliği yüzünden olursa olsun, gemi batarsa hepimiz ıslanır, yıpranır ve bir kalas parçasına tutunmaya mecbur kalırız.
Kimse “ohhh onlar yüzünden oldu, onlar rezil oldu” demesin. Çünkü öyle bile olsa, kıçınıza deniz suyu değdiğinde bunu çok da anımsamayacaksınız!
Sevmediklerinizin rezil olmasını izlemek, geminin batışını izlemekle eşdeğer bir yaklaşımdır.
Maalesef bugün yaşadığımız sıkıntılarda bu mantıktan kaynaklanıyor. Ben demiştim, ben etmiştim, ben söylemiştim, onların görevi, yetkisi, sorumluluğu, suçu…
Herkesin her konuda elini taşın altına koyması gerekir. Tıpkı şu köprülü kavşakta (batçık) olduğu gibi. Aylardır vatandaş mağdur, esnaf mağdur, şoför mağdur!
400 binlik şehrin trafik keşmekeşi, milyonluk şehirlere taş çıkarıyor. İnsanlar toz dumandan heder oluyor. Esnaf, kepenk kapatmak zorunda kalıyor.
Sadece bizim gazetemizde bu konuyla ilgili 10 haber ve yorum yazılmış. Ama yetkili ve etkililerden elle tutulur bir tepki yok. Alternatif yollarda yok. Gözle görülür bir hızlanma da.
Dün şeritlerden birinin asfaltlanıp, araç geçişine izin verildiğini gördük dünya gözüyle. Ama bitiş tarihi hala muamma.
Atilla kardeşimin dediği gibi, “neredeyse üçüncü köprü ve üçüncü havaalanı bitecek, bizim batçık hala inşaatta!”
Batman’ın sahibiyim diyen, siyasetçi bürokrat, işadamı, devlet adamı her kimse, herkesin şehrin ana gündemini belirleyen konularda elbirliği yapması, risk alması ve sonuç almak için çabalaması gerekir. Aksi taktirde bu şehir gerçekten batacak.
Batacak, Çıkamayacak!
Daha aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…