Bundan bir hafta önce Batman Adliye Sarayında bir avukat ile polis memuru arasında yaşanan olayın yankıları halen devam ediyor.
Batman Barosunun iddiasına göre adliyede bir şüpheliyi darp eden polise karşı çıktığı gerekçesi ile Batman Barosu Avukatlarından Orhan Alphan darp edilmişti.
Bu gerekçe ile Batman Barosu saldırıyı kınadı.
Avukat Orhan Alphan, kendisine şiddet uygulandığı gerekçesi ile olayda adı geçen polis memuru hakkında davacı oldu.
Polis memuru ise hem avukatın kendisine fiziki müdahale bulunduğunu hem de kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellediği gerekçesi ile Avukat Alphan’dan davacı oldu.
Böylece yaşanan olayda her iki kişi hem mağdur hem de sanık olarak savcılıkta ifade verdi.
Batman Barosu olaya sert tepki göstererek meslektaşlarının yanında olduğu açıklamasını yaptı.
Emniyet Müdürü Köroğlu Kıraç, Avukat Orhan Alphan’ı arayıp geçmiş olsun dileklerini iletirken, polis memurunu da aradı.
Yaşanan şiddet olayı, sosyal medya ve basında gündem konusu oldu.
Batman Barosuna üye avukatlar meslektaşını korumak için adliye önünde basın açıklaması yapıp, oturma eylemi düzenledi.
Talepleri, meslektaşlarını darp ettiği iddia edilen polis memurunun tutuklanmasıydı.
Yaşanan olayla ilgili konun muhatap kurumlarından Batman Cumhuriyet Başsavcılığı da açıklama yaptı.
Açıklamada, olayın basına yansıması üzerine, polisin avukata fiziki müdahalede bulunduğuna dönük haberlerden ötürü açıklama gereği duyulduğu belirtiliyordu.
Açıklamanın devamında adliye binasında yaşanan olay detaylarına yer veriliyordu.
Batman Cumhuriyet Savcılığının açıklamasına göre adliye binasında kaçmaya teşebbüs eden bir mahkûma kelepçe takıldığı sırada avukat ile polis memuru arasında tartışma çıktığı, ikisinin de birbirini darp etmesi yaralanmaları üzerine karşılıklı şikâyetçi olduğu, olayla ilgili derhal soruşturma işlemleri başlatılırken polis memurunun sulh ceza mahkemesine sevk edilerek adli kontrol altında tutulduğu belirtiliyordu.
Adli kontrol, tutuklama sebeplerinin varlığına rağmen şüpheli veya sanığın denetim altına alınarak tutuklanması yerine uygulanan bir yoldur.
Polis memur hakkındaki bu karar Batman Barosu ve avukatlarını tatmin etmedi.
Ertesi gün Batman Adliye Sarayı önünde Bölge Baro Başkanlarının da desteği ile geniş katılımlı bir basın açıklaması yaptılar.
Bu konu TBMM’ye kadar taşındı.
Olay şimdilik gündemden düşecek gibi de görünmüyor.
Olayın muhatapları ve tabi kaçmaya çalışan bir mahkûm ve olay esansında mahkûmun avukatlığını yapan bir kadın ve başka bir avukat daha varmış.
Olay Adliye Sarayı kameralarına da yansımış.
Tabi olay esnasında polis memuru ve avukatın dışında da başka görgü tanıkları varmış.
Yani o gün her ne yaşanmışsa aslında kolay kolay örtbas edilmesi mümkün görünmüyor.
Her kimden ve ne amaçla gelmişse gelsin, fiziki müdahale yani şiddet, doğru bir yöntem değildir.
Hele hele hak, hukuk ve adaletin arandığı kamusal bir mekânda böyle tatsız bir olayın meydana gelmesi tasvip edilemez.
Bu olayda sadece kişiler değil, kurumların da isimleri gündeme geliyor.
Hali ile şahıslarla birlikte kurumlar da yıpratılıyor.
Keşke böyle bir olay hiç yaşanmasaydı.
Bu gerginlik ve karşılıklı açıklamalar yapılmasaydı.
Kim haklı, kim mağdur, tartışmalara mahal vermeden eldeki görüntülerle kamuoyuna açıklansaydı ve kamuoyu böyle bir mesele ile meşgul olmasaydı.
Adliye Sarayında o gün tam olarak neler yaşandı, kim haklı, kim haksız, o zaman biz de öğrenmiş olurduk ve kafalarda sorular oluşmazdı.