Batman her anlamda olduğu gibi ekonomik anlamda da çelişkileri olan bir şehirdir.
Hem çok para var hem de hiç para yok.
Zengini de çok fakiri de çok.
Sermaye sahibi zenginler paralarını doğru değerlendirebilirse bu şehirde fakir kalmayacak.
Ama parası olan ya yastık altı yapıyor ya da emlak alıp satıyor.
Kimisi de kuyumculara ya emanet ya da kar karşılığında bırakıyor.
Tüm parasını kuyumcuda altına veya dövize dönüştürüp her yatıran illa da kâr amaçlı yatırmıyor.
Genelde hırsızlık olaylarının çok yaşandığı şehrimizde kuyumcuya parasını bırakarak bir yerde güvence altında tutmaya çalışanlar da var.
Banka ile çalışmayı dini açıdan sakıncalı bulanlar da var.
Yine Banka Asya örneği de parası olanları kuyumcuya mecbur bırakıyor.
Hal böyle olunca da çoğunluk ziynet eşyasını, altınını dövizini emanet olarak güvendiği altıncılara bırakıyor.
Emanetler de genelde şehrin tanınmış, varlıklı kuyumculara teslim ediliyor.
Geçen hafta sonuna kadar da şehrimizin en büyük ve güvenilir kuyumcuların başında Ulutaş Gold idi.
Ulutaş Gold’un Batman’da birden çok şubesi vardı.
Toptan ve perakende altın işi yapıyordular.
Dindar, muhafazakâr olan aile bireylerinin Batman’da binlerce müşterisi vardı.
Ticaretinde son derece sağlam ve güven veren bir esnaftı.
30 yıldan fazla bir süredir kamuoyunda hep iyi intiba bıraktılar.
İmalathaneleri, Ortadoğu ülkeleri ile altın ticareti varlıkları insanlara güven veriyordu.
Batman’ın birçok zenginin gönül rahatlığı ile yanlarındaydı.
Birçok yeni evlenen, iş kurana da borç verdiklerini de duydum.
Sanırım nakitte sıkıntı çekmelerinden dolayı bir tıkanma yaşamışlar.
Şahsen ben Ulutaş ailesinin bazı bireylerinin vurgun amacı ile kaçtıklarına inanmıyorum.
Öyle Batmanlıları dolandıracak kayıplara karışacak bir aile değiller.
Şahsen ben kısa sürede krizi çözeceklerine inanıyorum.
Büyük rakamlardan söz ediliyor.
Tabi borçları gibi alacakları da var piyasada.
Batman’da daha önce de bu tür vakalar yaşandı.
Hacı Feyzi ve Yılmaz Raman gibi birçok kuyumcu iflas etti.
Halen yüzlerce kuyumcu mağduru var.
Sadece kuyumcular değil Oto galerici mağdurları da var şehrimizde.
Tabi suç sadece kuyumcu ve galericilerde değil.
Komşusuna dar günde bin lira borç vermeyen ama milyonlarca altın ve dolarını bırakanlarda da suç var.
Milyonlarca lira emanet döviz ve altın bırakılın esnaflar devalüasyon ve ekonomik kriz anlarında ciddi sıkıntılar yaşayabiliyorlar.
Ulutaşlar da böyle bir krizden dolayı hem piyasadaki alacakları hem de ödeyecekleri borçlardan dolayı büyük bir sarsıntı yaşadılar.
Bu yüzden suçu sadece kendilerinde aramamak lazım.
Bu aşamaya gelmesinde herkesin az çok suçu ve kabahati var.
Bu kafa ile Batmanlılar daha çok batacak ve para batıracak.
Paralarını yatırıma dönüştüreceklerine ha bire döviz altın alarak yastık altı yapıyor veya kuyumculara bırakıyorlar.
Ya koydukları yastık altından hırsızlar çalıyor ya da kuyumcular iflas ediyor ve para kül oluyor.
Anlayacağınız bu kafa ile Batmanlılar daha çok para kaptıracak ve kaybedecek.
Sonuçta hem emanet hem borç veren, hem de emanet alan mağdur oluyor.
Son yaşadığımız vakada da aynı durum bu şekildedir.