Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli faktörlerden biri eğitimdir.
Eğitim ülkenin teknolojisiyle, ekonomisiyle, kalkınmasıyla çok yakın ilişki içerisindedir. Eğitimde açacağınız çığır sizi ileri ülke seviyesine taşıyacak etkenlerin başında gelir.
Okulların ve üniversitelerin olması eğitimin iyi ya da yeterli olduğu anlamına gelmez, verilen eğitimin kaliteli olması önemli.
Ezberci eğitim sistemden gelen bir kuşağın çocuğu olarak eğitimde köklü değişiklik yapılması gerektiğine inananlardanım.
Çocuklara kendilerini tanıma alanı sağlanmalı ve o yönde hayatlarını çizmeleri için yol gösterilmesi gerekir.
Cumartesi Sohbetlerimiz’de konuğumuz Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çelik’ti.
Eğitimden ve öğrencilerden konuştuk. Türkiye’nin en genç müdürü olan Çelik, Batman’ı ve çalışmalarını anlattı.
Okulların yüzde 20’sinin normal eğitim sistemine geçtiğini belirtti.
Normal eğitim sisteminde öğrencilerin sabah ve öğleden sonra eğitim aldıklarını söyledi. Sabah 08.00’de başlayıp öğleden sonra 15.30’a kadar devam eden normal eğitim sisteminde öğlen arası dinlenerek öğleden sonra sosyal aktivite yapabilecekleri zamanların oluştuğunu dile getirdi.
Son iki ayda 150 derslik devreye soktuklarını, Batman’da 7 bin 150 kadrolu öğretmenin görev yaptığını, şuan 750 öğretmen açığının bulunduğunu söyledi.
Yeni yapılan okullarda bahçe düzenlemelerinin projelerde mevcut olduğunu, doğal yaşamı bahçelere aksettirecek alan sağlamak istediklerini, okulların etrafını çevreleyecek yüksek hapishane görünümlü duvarların indirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Okulların alt katlarının spor salonlarına dönüştürüldüğünü, badminton, masatenisi, satranç ve müzik gibi farklı kursların faaliyet gösterdiğini önemle belirtti. Antalya’ya satranç ekibi gönderen iki ilden birinin Batman olduğunu dile getirdi.
Çelik “eğitim anlayışımda ders dışı aktiviteler çok önemlidir” diyerek, sosyal aktivitelere özelikle önem verdiğini, sosyal hayatı güçlü olmayan bir çocuktan verim alınamayacağını vurguladı.
“Sosyal hayatın güçlü olması demek, hayatla iç içe olmak demektir” diyerek bu konudaki hassasiyetini ortaya koydu.
Böylelikle çocukların topluma uyum becerisinin artığını kendilerini daha iyi ifade edebildiklerini, yeteneklerinin farkında olabileceklerini söyledi.
“Birçok öğrencimiz şuan milli” diye belirtti. Milli sporcu olan öğrencinin üniversiteyi garantilemiş olduğunu, mesleğe sınavsız atanabileceğini söyledi.
Birçok spor alanında iyi olduğumuzu ama özelikle bireysel sporlarda daha iyi olduğumuzu vurgulayarak “Kozluk’ta bir kız öğrencimiz koşuda dereceye girdi ve Türkiye 3.’sü oldu” dedi
Meslek Lisesi atölyelerinde okul mobilyaları ürettiklerini, bir hafta içerisinde bir okulun ihtiyaçlarını karşılayacak kapasiteye sahip olduklarını söyledi.
Meslek okullarından mezun olan öğrencilerin her türlü modeli tasarlayacak düzeye ulaştıklarını da önemle dile getirdi. Meslek Lisesinde nerdeyse 50 öğrencinin stajda ayda 800 kazandığını söyledi.
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavları ile ilgili soru soruldu.
Özel okulların öğrencilere verdikleri puanların daha yüksek olduğu, devlet okullarında verilen notların ise daha düşük olduğu söylendi. Bunun da öğrencilerin sınav kazanma oranını belirlediği belirtilerek “bunun için bir denetleme ya da bir kıstas var mı?” diye soruldu.
Bunu kendisinin de sorun olarak algılandığını belirten Çelik, bu konu için müfettiş isteyeceğini, bu alanda sıkı bir denetime girileceğini söyledi.
Özel okulların varlığına karsı olmadıklarını, çalışma alanları için kendilerinin de destek verdiklerini söyledi. Mevcut rekabetin yasal sınırlar içinde olması gerektiğini vurguladı. Bunun sağlıksız zeminde ilerlememesi adına önümüzdeki donemde bu çalışmalara ağırlık verileceğini söyledi.
Okullarda hijyen konusu soruldu.
İş Kur’dan 700 eleman alındığını, onun dışında 150’ye yakın personelin bulunduğunu belirten Çelik, eleman sıkıntısı ve temizlik malzemesi eksiğinin olmadığını söyledi. Oklularda temizliğin kendisi içinde önemli olduğunu vurgulayan Çelik, okul ziyaretlerinde tuvaletlerin temizliğini kontrol ettiğini de sözlerine ekledi.
Bu sohbette en çok hoşuma giden şey, sosyal faaliyetlere ağırlık verildiğini öğrenmek oldu.
Bence bu tür aktivitelerin çok olması çocuğun kendini tanıması ve sevdiği alana yönelmesi adına imkân sağlayacaktır.
Aslında çok şey konuşuldu daha çok şeyin de konuşulması gerekiyordu.
Mevzu çocuklar olunca hep daha iyisi yapılmalı. Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çelik’e sohbetinden dolayı teşekkür ederiz.
Konu çocuklar olunca son olarak belirtmek isterim... Uyuşturucunun ilkokula kadar düştüğünü biliyoruz. Bunun için acil önlem almamız gerekiyor. Bu sorumluluğu herkesin yüklenmesi gerekiyor. Geleceğimiz olan çocukların daha güzel bir hayata merhaba demesi için sevgiyle kalın