7 Haziran akşamı 22.00 sularında Batman’ın Gültepe Mahallesinde çocuklar arasında yaşanan tartışma ailelere sıçradı.
İki aile arasında yaşanılan gerilim civarda ki sitelere de yansıdı.
Çocuk bağırmaları kadın feryadlarına karıştı.
2 ambulans ve 4 polis otosu eşliğinde kavga sona erdi.
Ya da şimdilik son buldu diyebiliriz.
Polis ekipleri 12 dakika gibi kısa bir sürede olay mahalline ulaştı.
Bu kısa sürede olay yerine ulaşmalarından dolmayı Polisimizi alkışlamak istiyorum.
Yoğun kalabalık polis ekiplerinin yardımıyla dağıldı.
Sükunet sağlandı.
Şükür ki ölü yahut yaralı yok.
Ancak son zamanlarda şehrimizde sıklıkla böyle kavgalara şahit olduğumuzu da belirtelim. Bir kez daha günlük hayatımızda öfke kontrolünün gerekliliğini görüyoruz.
İş hayatımızda sevmediklerimiz olabilir.
Yüzünü görmeye dahi tahammül edemediğimiz yakınlarımızla aynı çatı altında yaşamaya mecbur da olabiliriz.
Trafikte ya sabır çektiren sürücüler de var muhakkak.
Üst komşumuzun çocuğu her an tavandan evimize düşecek hissi de yaratabilir.
Ama nolur sükunetimizi koruyalım.
Çözüm yolumuz şiddetten geçmesin.
Biliyorum günlük hayat hepimize gündelik şiddetler uyguluyor. Bir ring sahasına dönüşen hayatımızda sayısız yumruklar yiyoruz. Gerek sözel gerek psikolojik. Yılmadıkça fazlasına talip olurcasına bir daha…
Hayat güçlü gördüğüne acımıyor gibi.
Biraz arabeske vurdum işi.
Ama pişmanlık duyguları anlık öfkelerin sonucunda oluşuyor.
Kan beyne sıçrıyor.
Yada gözlerimiz kararıyor. Bunaltıcı sıcaklar bile sinirlerimizi tetikliyor.
Ne geleceği düşünüyor kişi, ne yakınlarını, ne de kendi hayatını.
Bu böyle olunca eller tetiğe…
Yok etmeye başvuruyor.
Hukuk devleti olduğunu unutuyor insanlar.
Kendi hukuklarını yaratma yoluna giriyorlar. Ancak bireylerin kendi adaletlerini dağıtması birçok adavete sebeb oluyor.
Asayişin sağlanamadığı bir toplumda en küçükten en büyüğüne kimse güvende değildir. Güven ise bir toplumun var olma koşullarından ilki ve en önemlisidir. Gözümüzü, geleceğimizi ve umutlarımızı karartmayalım. Yok ederek varolmak ancak hayvanlar aleminde mümkündür. Biz Thomas Hobbes’ın dediği ‘Kişi kişinin kurdudur’ anlayışına sahip insanlar da değiliz.
Öyleyse önce bir sakin olalım.
Önce öfkeleri kontrol altına alalım.
Sonra varsa silah yada suç unsurlarını. Haklarımızı hukukla arayalım.