?>

Batman’da Sivil Toplumun Yeri ve Önemi 

Recep Kavuş

1 yıl önce

Batman Üniversitesi ev sahipliğinde Türkiye Yüzyılında Sivil Toplumun Yeri ve Önemi konulu konferans düzenlendi.

Merkez Kampüste gerçekleşen ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü ve Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan ile Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ejder Okumuş’un konuşmacı olarak yer aldığı konferansa Rektör Prof. Dr. İdris Demir moderatorlük yaptı.

Konferansa bir kısım STK temsilcisi katıldı.
O STK temsilcileri arasında Batman Çevre Gönüllüleri Derneğini temsilen ben de vardım.

Yaklaşık iki saat sürdü konferans.

Açılış konuşmasını yapan Batman Üniversitesi Rektörü Demir, paydaşları ile sürekli iletişim halinde olarak şehre ve bölgeye dair projeler ürettiğini kaydederek Batman’daki STK ve sektör temsilcileri ile sürekli iletişim halinde olduklarını belirtti.

Daha sonra sırası ile konferansa katılan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü ve Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ejder Okumuş da konuşma yaptı.
Bu konferansta özetle Batman’da sivil toplumun yeri ve önemi konusu üzerinde genel olarak duruldu.

Batman’da sivil toplumun kabuğuna çekildiği ve kutuplaştığı bir dönemde böyle bir etkinlik yapılması isabetliydi.

Keşke her kesimden STK, bu toplantıda yerini almış olsaydı ve böyle özgür bir ortamda düzenlenen bu önemli bir çalışmaya katkı sunsaydı.

Sivil toplumun aktif olabilmesi, muhalefet ve yönetime katılım görevini en iyi şekilde yerine getirebilmesi için davet beklemesi gerekmez.

İsense istenmese her platformda yer almalı ve karar süreçlerine direk veya dolaylı olarak fikir ve projeleri ile katkı sunmalıdır.
Konuşmacılardan Sayın Arıcan’ın  “İnsan, sosyal bir varlıktır. Aslında ilk insanla birlikte bu mekanizma kuruldu. Sivil toplum, bir gönüllük çalışmasıdır. İşin temeli burada başlıyor. İnsan yeryüzüne bir sorumlulukla, bir vazifeyle geldi” sözleri, sivil toplumun rolü ve işlevini özetliyordu.
Prof. Dr. Ejder Okumuş’un ise sivil toplumun farklı zihniyet dünyalarını içinde barındıran bir medeniyet projesi olduğu tespiti, ortak paydalarda buluşmanın önemine dikkat çekiyordu.

Devlet dışı, siyaset dışı, kamusal alanda boşlukları dolduran dengeleri sağlayan hak temelli örgütlemenin adı olan STK’ların, şartlar ne olursa olsun sorumluluğunun gereğini yerine getirmesi gerekir.

Kâr amaçlı ve siyasi bir oluşumdan ibaret olmayan STK’ların elbette politik görüşleri olabilir ama bu, onları hiçbir zaman taraf yapmamalıdır.

Taraf olabilirler ama bu bir siyasi görüş değil, hakikat olmalıdır.

Her zaman haktan ve hakikatten yana olmaları gerekir.

Bunun için de sivil toplum, Batman’da alanlarda olmalıdır.

Konuşmacıların da belirttiği gibi sivil toplum, apolitik değildir.
Ama sivil toplum, siyasilerin arka bahçesi de olmamalıdır.
Sivil olmak, bağımsız ve ortak akıl demektir.
Sosyal ve siyasal denge de güçlü bir sivil toplumla mümkündür.
Sivil akıl ve sivil düşünce, güçlü ve özgür bir toplum demektir.

Bir STK’nın elbette topluma ve doğaya tüm canlılar için yerel, ulusal ve evrensel hedef ve amaçları olmalıdır.

Anlayacağınız STK’lar, her konuda ve alanda etkin olmalıdır.
Sivil toplum ile ilgili konferans, sempozyum veya herhangi bir çalışma yapılacaksa davet usulü ile değil, açık çağrı ile yapılmalıdır.

Batman Üniversitesinin böylesi bir çalışmaya ev sahipliğini yapması elbette önemlidir.  Ancak daha geniş katılımlı ve herkese açık olan bir etkinlik olsaydı eminim daha çok anlam kazanır ve tam olarak amacına ulaşırdı.   

Kaygı, korku, önyargı ve ötekileştirmeden kurtulmak lazım.
Anacak bu şekilde Batmanda güçlü bir ortak akıl, tüm sivil toplum örgütlerinin içinde yer alacağı bir Kent Konseyi kurulabilir.

Batmanda 2005 yılında ilk Kent Konseyi kurulduğunda İl Başkanı Batman Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hasan Bayındır olmuştu.

Üniversiteden bu adımı atmasını bekliyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI