Batman Günlüğü -14
Kış, yüzünü nihayet gösterdi.
Önce damla damla yağan yağmur, ardından kar taneleri düştü saçlarımıza.
Üşüdük biraz.
Kış olduğunu anlamış olduk en azından.
Batman gündeminde olan kuraklık endişesi şimdilik yerini seçim heyecanına bıraktı.
Seçim en çok fırsatçıların işine yarıyor.
Oyunu ve iradesini açık açık pazarlıyor birileri.
Seçimlerde türlü türlü hesaplar var.
Mesela birçok iş insanı ve kamuda çalışan görevli, milletvekili adayı yapılamayacağını bile bile aday oluyor ve seçimden sonra bunun adını kullanıyor.
İş insanları ihale alıyor bu sayede, kamu kurumlarında kendine itibar yaratıyor.
Memur olanlar da seçimden hemen sonra partisi iktidar olunca görevde terfi ediyor.
Sıradan vatandaş ise iş takibi yapıp edindiği siyasi itibarla kurumlar üzerinde tahkim oluşturuyor.
Geçen seçim sonrasında bir kurumdaydım, iki kişi bir iş takibi için kuruma geldi.
Biri özel koruma, biri de yetkili etkili gibi duruyordu.
Yetkili gibi duran kendini Şırnak Milletvekili Adayı olarak tanıttı. Allah var bir anda karşısındaki yetkiliden daha fazla değer görmeye başladı.
Adını not aldım, araştırdım, meğerse aday adayı olan 40-50 kişiden biriymiş o da.
Allahtan aday gösterilmemişti, kim bilir bu ismi nasıl kullanırdı?
İşte seçimler böylesi için fırsattır. Bu fırsatçılar yüzünden ve hak etmeyenlerin aday gösterilmesinden dolayı seçimler de karardı gözümüzde.
Bu seçimde de yine aynı tablo oluşacak.
Davası, partisi fark etmez, emek veren ve liyakat sahibi olanlar aday gösterilmeyecek.
Siyasi gücü ve parası olanlar tekrar aday gösterilecektir.
Bu yüzden 3 aylık seçim sürecinin 3 gün kadar hızlı bir şekilde geçip gitmesini umuyorum kendi açımdan.
Ayrıca seçimden sonra sonuç ne olursa olsun ülkede ve yaşadığımız şehirde bir şeylerin değişeceğine pek inancım yok.
Bu derece umutsuzluğun iyi olmadığını elbette biliyorum, işimiz ve sorumluluğumuz gereği her zaman çözüm yolu bulmamız gerekir ve umudumuz yitirmememiz gerekir.
Ancak ne yazık ki kendi içimde bulunduğum durumu özetledim.
Sadece seçimler ile ilgili değil, genel olarak işler ve hayat iyi gitmiyor.
İşimiz haberdir.
Kamuoyunu bilgilendirmek, yol göstermek olsa da bile bazen yaşananlar karşısında, yazdığımız yazılardan haberlerden olumsuz etkilenebiliyoruz.
Bizim gazetede dün yayınlanan kömürlükte ölü bulunan 7 yaşındaki kız çocuğun ölümü gibi benzer haberler içimizi karartıyor.
Haberi ilk biz aldığımızdan, ilk acı, ilk yangın yüreğimize düşüyor.
Düşünün daha 7 yaşında bir çocuk hunharca öldürülüyor ve bu cinayeti işleyen de bizzat babası.
Bu tarz haberleri yazınca çoğu kez gözyaşlarımız bilgisayar klavyelerine akıyor, ıslanan parmaklarımız tuşlara basamayacak kadar güçsüzleşiyor, ellerimiz titriyor.
Titredi ellerim bu gün yine…
Batman günlüğüne daha fazla not düşecek takatim kalmadı.