Gazetedeki bu köşemde ilk Batman Günlüğünü 19.10-2022 tarihinde yazmıştım.
Amacım Batman’da yaşananlara tanıklık yapmış biri olarak tarihe notlar düşmekti.
İki sene önce başladığım günlükleri haftalık olarak planlamıştım.
Şimdiye kadar sadece 20 günlük yazmışım.
Bu coğrafyadaki belli kural ve ilkeler çerçevesinde plan yapmak anladım ki mümkün değil.
Hızla gündemin değişmesi üzerine düzenli olarak günlükleri devam ettiremedim.
Günlüklerinde değindiğim meseleler kimsenin umurunda olmasa da yurttaş sorumluluğundan hareketle tarihin defterine buradan not düşmeye devam etmekti amacım.
Batman günlüğüne şimdiye kadar 20 yazı yazmışım, bu 21. olacak.
Yaşadığımız sorunlu coğrafyada yarını kestirmek mümkün değil, ancak kısmet olursa ara ara günlükler yazmaya devam edeceğim.
Bu gün ki günlüğe Batman’da neler olup bittiğine dair notlar düşeceğim.
Batman’da gündem yoğun.
Yeni bir kayyum atandı belediyenin başına.
31 Mart’ta seçimle iş başına gelen Gülistan Sönük’ün koltuğunda Batman Valisi Ekrem Canalp belediye başkan vekili olarak oturuyor şimdi.
Bu atamaya karşı sürdürülen protestolar devam ediyor.
Zaman zaman tansiyon yükseliyor.
Belediyedeki bu değişiklik Batman’da yaşamı birçok açıdan etkiliyor.
Yaşanan gerilim ve olaylar nedeniyle Batman, Türkiye’nin gündeminde.
Esnaf yaşanan gerilimden çok etkileniyor.
Çoğu esnaf güvenlik çemberi içerisinde kalırken, çoğu da çıkan gerilimlerden etkileniyor.
Zaman zaman yaşanan olayların ardından gözaltı ve tutuklamalar oluyor.
Ulaşımda ciddi manada problemler baş gösteriyor.
Atatürk Bulvarı, Basın Kavşağı ve Milli Egemenlik Caddesi Kavşağından Belediye Kavşağına kadar olan güzergah, güvenlik gerekçesiyle araç ve yaya geçişine kapatılmış durumda.
Bu da şehir içi ulaşımını ciddi manada etkilemektedir.
Okullar kapalı olmasına rağmen özellikle belediye önündeki ışıklarda uzun kuyruklar oluşuyor.
Ayrıca belediye otobüsleri ve minibüsler Atatürk Bulvarı yerine Dolum Caddesi istikametini kullandıkları için sorunlar yaşanıyor.
Batman’ın gündemini işgal eden diğer bir husus da şehirdeki intiharlar…
İntiharlar, şehirde bulaşıcı bir hal almış adeta.
Yaşamına son veriyor birer birer gençler.
Her birinin arka planında farklı nedenler var.
İntihar sorunlarıyla ilgilenen yok.
Yaşanan intiharlar cinayet mi, cinnet mi, araştıran yok.
Batman’da görevi ihmal etmek, vurdumduymaz olmak suç ve kabahat değil.
İntihar ve ihmallerden kaynaklı her ölüme kaderdir deyip kapatmak kolay.
Ne de olsa Batman burası.
Batman’da her şey normal.
Bu anormallikler içerisinde yazılar yazıyorum durmadan ben de.
Kitabı olan yazar oldum bu sırada.
Uzun süredir üzerinde çalıştığım kitabıma ilgi ile moral buluyorum biraz.
Hasankeyf Perileri adlı kitabımı her gün okurlarım için imzalıyorum.
Uzaktan kitap talep edenlere kargo yolu ile ulaştırıyorum.
İmza günleri ve söyleşilere katılıyorum.
Üretmek güzeldir elbette.
En son kitabımı Batman Eski Baro Başkanı Sabih Ataç’a imzalayıp verince çok güzel bir tespiti oldu;
“Bir kitap baskıya gidene kadar yazara, basıldıktan sonra ise okurlara aittir“ dedi.
Evet sayın Ataç’ın dediği gibi Hasankeyf Perileri, okurundur artık.
Umarım Batmanlılar, yazılan her kitaba sahip çıktıkları gibi Hasankeyf Perileri kitabına da sahip çıkar.
Batman Günlüğünden şimdilik bu kadar…