Yeryüzündeki en değerli varlık; toprak, su ve havadır.
Bu üçü olmasa, yeryüzünde hiçbir canlı yaşayamaz.
Çevreciler, bu doğal varlıkların kirletilmemesi için yıllardır mücadele veriyor.
Çevrecilerin mücadeleleri ve bilinçlendirme çalışmalarına rağmen doğamız ve havamız çok da temiz sayılmaz.
Bakın soğuk günlerin başlaması ile birlikte havamızdaki kirlilik hissedilebilir düzeye ulaştı.
Geçmişe oranla Batman’ın havası daha temiz olsa da, halen havası en kirli şehirlerden biri konumundadır.
Batman Çevre Gönüllüleri Derneği bu güne kadar en çok hava kirliliği üzerinde durdu ve bu noktada başarılar elde etti.
Dernek Başkanı Hasan Argunağa ve bir avuç çevrecinin katılımı ile Batmanlıların temiz hava soluması için eylem ve etkinlikler düzenlendi.
Başkaları, kurdukları STK’lar üzerinden rant devşirirken, koltuk kaparken, çocuklarını ve yakınlarını işe yerleştirirken, siyasete adaylık kaparken; çevreciler ise zor ve olağanüstü şartlarda canlarını tehlikeye atarcasına amansız çevre mücadelesi verdi.
Çevreciler neler mi yaptı?
Doğalgazın Batman’a getirilmesi için imza kampanyaları düzenledi.
Bacasından zehir çıkan Tüpraş’ın önünde defalarca eylemler yaptılar. Bu sırada sendikacıların bile tepki ve hakaretleri ile karşılaştılar.
Kükürt oranı yüksek olan Şırnak kömürünün Batman’da yasaklanmasını sağladılar.
Anız yangınlarına karşı kurumları harekete geçirdiler, köy köy dolaşarak halkı bilinçlendirdiler. Anız nöbetleri tutup tarım arazilerinde gecelediler.
Şehir içerisindeki besicilere dikkat çekip merkezi yerlerden kısmen de olsa taşınmalarını sağladılar.
Yeşil alanların farklı amaçlarla kullanılmasının önüne geçtiler.
Yeşil alanların artmasını sağladılar.
Aram Tigran Parkı’nın düğün salonu ve çok katlı otoparka dönüştürülmesini engellediler.
İluh Deresindeki pis koku ve kirliliğe dikkat çekmek için defalarca eylem yaptılar.
Hava kirliliğine karşı akla gelecek her türlü eylem ve etkinliklerde bulundular.
Doğayı kirletenleri basın yolu ile ifşa ettiler, haklarında suç duyurularında bulunup davaları AHİM’e kadar taşıdılar.
Duman ve toz çıkaran briketçiler ve asfalt plentlerinin, şehir dışına çıkarılmasını sağladılar.
Bu yüzden dernek başkan ve yöneticileri kimi zaman rant gruplarının tehdit ve hakaretlerine maruz kaldı.
Ben ve Hasan Argünağa hakkında davalar ve idari soruşturmalar açıldı.
Komisyon, karakol ve mahkemelerde ifade ve savunmalar verdik.
Buna rağmen pes etmedik.
Çünkü yaptığımız görev kutsaldı.
Tek maksadımız, halk sağlığını ve doğayı korumaktı.
Bu gaye ile Batman Çevre Gönderi Derneği çatısı altında bir avuç gönüllü dostlarımızla yıllardır bu mücadeleyi sürdürüyoruz.
Büyük riskleri göze alarak şehrinizin havasını ve suyunu korumak için verdiğimiz mücadeleyi bilmezden ve görmezden gelenlere inat biz halen kararlılıkla aynı yolda yürüyoruz.
Batman’ın havasında yine hissedilebilir düzeyde bir kirlilik olduğunu gözlemliyoruz.
Güya bu şehrin bir Kent Konseyi var.
Güya yüzlerce STK’mız var.
Ancak bu sorun, kimsenin umurunda değil.
Biz çevreciler ise bu sorunu gündemimize alıp çözüm yollarını arıyoruz.
…
Tespit ve incelenlerimize göre Batman’da hava kirliliğinin nedenleri şunlar;
Şehrin neredeyse yüzde 40’ında soba kullanılıyor. Bu sobalarda yakılan kömür ve farklı yanıcı maddelerden çıkan dumanlar, havamızı kirletiyor.
Sanayi sitelerinin bulunduğu işyerlerinde sobalarda yanık yağ kullanılıyor. Bu da havamızı kirletiyor.
Şehirdeki tandır sayısı çok fazla. Bu tandırlarda yakılan yakacaklar, kalitesiz olduğu için havamızı kirletiyor.
Kara fırın olarak adlandırılan ateşli fırınlarda yakılan yakıtların kalitesiz olması da bu nedenlerden biri. Baca sistemlerinde arıtma olmadığı için bu da havamızı kirletiyor.
Şehrimizde kamuya ait bazı bina ve lojmanlarda kalorifer sisteminde hala fuel-oil ve kömür yakılıyor.
Lokanta ve tatlı imalathanelerinin fırın bacalarından çıkan aşırı dumanlar ve baca arıtma sisteminin olmayışı da havamızı kirletiyor.
Yaz kış havamızı kirleten en önemli unsurlardan biri de araç egzozlarından çıkan dumandır.
Kötü yakıt kullanan veya egzoz emisyon kontrolü yapılmayan araçların egzozundan siyah ve zehirli dumanlar çıkıyor. Trafikte siyah duman çıkaran bu tün araçların muayene edilmiş belgesi varsa bile bunların tekrardan egzoz ve emisyon kontrolüne tabi tutulması gerekiyor.
Diğer bir konu da konutta doğal gaz şebekesi olmasına rağmen halen soba yakan ev ve kıraathanelerin çoğunlukta olmasıdır. Bunlara da bir çözüm bulunması şart.
Hava kirliliğine yol açan bu unsurlar üzerinde durulursa eminim ki Batman’ın havası daha temiz olur.
Unutmayalım ki hava kirliği, halk sağlığı açısından çok önemlidir.
Şehrimizde yaygın olan grip salgını bile en çok hava kirliliğinden kaynaklanmaktadır.
Ölümcül birçok hastalığın sebebi de hava kirliliğidir.
Kanser, kalp krizi, koah, karaciğer ve akciğer hastalıkları, alt ve üst solunum yolları hastalıkları, hatta ruhsal hastalıklar ve moral bozukluğunun da nedenlerinden biri hava kirliliğidir.
Bu nedenle hava kirliliği deyip geçmemek lazım.
Öncelikle her birey, bu konuda duyarlı olmalı, havamızın temiz olması için çaba sarf etmelidir.
Havamızı, toprağımızı ve suyumuzu kirletmemeliyiz.
Kirletenleri de uyarmalıyız.
Ayrıca çevre ile ilgili kurum ve kuruluşlar da bu alanda denetimlerini artırarak kurallara uymayanlara yaptırım uygulamalıdır.
Temiz hava hakki T.C Anayasası'nda ‘herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir’ denilerek güvence altına alınmıştır.
Yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 28 Temmuz 2022 tarihinde yapılan 76. oturumunda alınan kararla ‘temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrede yaşama’ evrensel bir insan hakkı olarak tanınmıştır.
O yüzden temiz çevre ve temiz hava hakkına herkes saygı göstermek zorundadır.