İnsanoğlu dünyaya sıfır bilgi ile gelir. Hayat merdivenlerinden yükselirken içinde bulunduğu çevrenin sosyokültürel düzeyine göre bilgi düzeyi de şekillenir. Çevrenin ilgisi, tutumu, yönelimi insanın davranışlarını belirmede büyük bir rol oynar. Sahip olduğu değerleri başta aile olmak üzere içinde yaşadığı toplumdan alır. Birey, kendisinin ve içinde yaşadığı toplumun toplamıdır aslında. Bazen toplum birey üzerinde öyle baskın bir hale gelir ki, birey kendi duygu ve düşüncelerinden uzaklaşıp, toplumun beklentilerini karşılayacak bir karaktere bürünebiliyor. O vakit, en başta aileler olmak üzere toplum kendi evlatları üzerinde bu denli büyük bir etkiye sahipken neden çocuklarımız istendik yönde davranışlar geliştiremiyor?
Bu sorunun kitap kültürü üzerindeki etkisini inceleyecek olursak, sadece kitap okuma üzerine yapılan araştırmalara bakarsak yeterli bilgi almış oluruz. Yapılan birkaç araştırma sonucunda ortaya çıkan istatistik değerler:
* Günden 6 saat TV izlenirken, 3 saat internete giriliyor; ancak kitap okumaya günde sadece 1 dakika ayrılıyor.
* Ülkemizde kitap okumak ihtiyaç listesinde 235. Sırada yer alıyor.
* Ülkemiz, kitap okuma alışkanlığında dünyada 86.sırada yer alıyor.
* Ülkemizde her 100 kişiden sadece 4’ü kitap okuyor.
Bu verilerden de anlaşıldığı gibi kitap okuma kültürü ve alışkanlığımız yok. Aile ve toplum olarak çocuklarımız üzerine bu denli rol model etkimiz varken, sürekli evde telefon, internet ve televizyon izleyerek çocuklarımızın kitap okuma alışkanlığın kazandırmayı beklemek saflık olur.
Peki, çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığını nasıl kazandıracağız?
Bu sorumuzun cevabını: 25 Ekim- 3 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen Batman Kitap Fuarında aldım sanırım. Fuar’ının açıldığı ilk günden son güne kadar kaç kez ziyaret ettim. Sabah saat 10 ’da gittiğimde de, akşam saat 20'de de gittiğimde kalabalık hemen hemen aynıydı. Muazzam bir katılım vardı. Çocuklarının ellerinden tutup gelen anne babalar, sınıfça, okulca öğrencilerini toplayıp getiren öğretmenler, memurlar, esnaflar, lise ve üniversiteli gençler… Hemen hemen her kesimden insanlar vardı. Bu coşku, bu heyecan, bu kitap meraklılığı ve okuma açlığı beni gelecek adına ümitlendirdi. Batman Valiliği bu anlamda harika işler yapıyor. Son kaç yıldır okuma kültürünü oluşturmaya dönük yapılan çalışmalar, verilen destekler, yapılan projelerle, Batman şehrimiz her alanda farklılığını hissettirmeye başladı. Kitap Fuarını ziyaretlerim sırasında yayınevleri sahipleriyle konuşurken: "Batman Kitap Fuarına ilginin çok fazla olduğunu, daha önce gittikleri birçok şehirde hayal kırıklığı yaşadıklarını, Batman’a bu endişeyle geldiklerini fakat daha ilk günde bu endişelerinin yersiz olduklarını ve bu ilgiden büyük memnuniyet duyduklarını, bana aktardılar."
Sosyal ve kültürel çalışmaların, aile yaşantısının, çevresel etkenlerin insan üzerinde etkileri bu kadar fazla iken, biz neden hala çareyi başka yerlerde arıyoruz. Gelin en başta kendimizden, ailemizden başlayalım. Kendi çocuklarımızla belli bir saat oluşturup çok az da olsa her akşam kitap okuma programı yapalım. Öğrencilerimizle, kitapevlerini, kütüphaneleri bol bol ziyaret edelim. Okulumuzda, mahallemizde, sokağımızda kitap okuma etkinlikleri düzenleyelim. Eğer biz okursak, çocuklarımız da okur, çevremiz de okur, şehrimiz de, ülkemiz de. O vakit durmayalım. Hemen şimdi bize en yakın kitaba uzanalım ve okumaya başlayalım. Unutmayalım ki bütün büyük hayaller, küçük bir adımla başlar.