IŞİD’in Yezidilere dönük soykırıma varan katliamları Yezidileri yerinden yurdundan etmeye devam ediyor. Yurdundan göç etmek zorunda bırakılan Yezidilerin hayatta kalanlarından bir kısmı tüm acı hikâyeleriyle Batman’a kadar geldi.
Yeni öğrendiğime göre 450’ye yakın Yezidi Batman’da özellikle Batman Belediyesinin imkan ve çabalarıyla barındırılmaya çalışılıyor. Bir kısmının Musa Anter Halk evinde barındırıldığı bu insanlar için Batman Valiliğinin ne yaptığını ya da ne yapmayı planladığına ilişkin hiçbir fikrim yok.
Ama umuyorum ki Suriyeli göçmenlere dönük plansızlığıyla Valilik, Yezidileri de vatandaşın vicdanına bırakmaz halkın insafında sınırlı imkanlarla plansız programsız darmadağın bir şekilde ilgisiz bırakmaz.
Henüz bu göçün başındayken sayıları binleri aşmamışken bir an evvel Batman Valiliğinin gerek barınmaları gerekse de besleme ve diğer temel ihtiyaçları konusunda ne yapmayı planladığını açıklaması gerekir ki bu konuda diğer kurumlar organize olabilsin ve vatandaş bu çabaya destek verebilsin.
Batman Valiliği, bugüne değin Suriyeli göçmenler konusunda Batman halkının gayret ve çabasının Batman Valiliğinin çabasını kat be kat aştığını düşünenler ve dillendirenlere aslında bunun böyle olmadığını göstermek istiyorsa biran evvel yaptıkları ve yapacaklarıyla kamuoyunu aydınlatması gerekir.
Yok bunu yapmayacak ve kimi iddialara göre tıpkı Suriyeli göçmenlere dönük ilgisizliğiyle Yezidi göçmenlerin de Batman’a gelmesini engelleyeceğini düşünüyorsa yanılıyor. Çünkü Batman halkı muhtaç olana gösterdiği ilgi alaka ve yardımlarıyla her zaman Batman Valiliğinin iddia edilen ilgisizliğini bertaraf edecek ve Yezidiler de tıpkı Suriyeliler gibi gelip Batmanlıların vicdanına sığınacaktır.
Onun için ben derim ki Batman Valiliği daha en başındayken dünyada eşi benzeri az görülen bu vahşetin kurbanı Yezidileri Batman’da nasıl barındıracağı ve temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağına ilişkin AFAD ve tüm diğer kurumlarıyla ciddi bir plan yapmalı ve bu planı bir an evvel hayata geçirmelidir.
Aksi halde her ne kadar Yezidiler Batmanlıların vicdanında yer bulsa da gerçekçi olmak gerekir ki bu sivil insiyatifin üstünde bir devlet planlaması gerektirir. Şayet bu planlama yapılmazsa tıpkı Suriyeli göçmenlerde olduğu gibi, bu plansızlıktan kaynaklı çeşitli sorunlara dönüp şehrin cadde ve sokaklarında dışlamaya kadar varan bir körlüğe ve rahatsığa dönecek Yezidiler.
Ve bu rahatsızlık her ne kadar Batman’da faşizan ve milliyetçi refleksler doğurmasa da başka hastalıklara gebe olacaktır.
Buna ilişkin ilginç bir örnek vermek istiyorum. Ulusal haber kanallarından biri olan NTV’de, ki haber dilinin terbiyesine en çok güvendiğim kanallardan biridir, yayınlanan haberin başlığına dikkatinizi çekmek istiyorum. NTV’nin haber yayında kullandığı başlık: Suriyeli kiracı ev sahibini öldürdü.
Yılların haber deneyimi olan NTV’nin böyle bir başlık atması neyin ifadesidir dersiniz. İnsanın içindeki faşistliği ya da milliyetçiliği şiddete dönecek biçimde dışarı çağırması değil midir?
Haber devam ediyor: Gaziantep'te bir kişi, evinden çıkmasını istediği Suriyeli kiracısı tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Düşünün böyle haberlerden sonra Anteplilerin Suriyelilere yaklaşımı ne olur. Velev ki katil zanlısının Suriyeli olması haberin bir parçası olsun verilme biçimi böylemi olmalıydı böyle bas bas bağıracak şekilde “Suriyeli kiracı ev sahibini öldürdü” diyerek Suriyelilerin katil olduğu algısını mı beslemeliydi. Yoksa Özetle: Suriyeli detayını başlığa çıkarmadan haberin alt metninde “katil zanlısının Suriyeli olması mahalle sakinlerini ayaklandırdı” denemez miydi.
Hepimiz için her birimiz için ihtimal dahilinde olan suç işleme olasılığı neden Suriyeliler ya da herhangi başka bir sığınmacı için söz konusu olduğunda o sığınmacının temsil ettiği kimliğe dönük bir faşizan toplu saldırıya döner.