Demografik olarak 78 milyonu bulan Türkiye’mizde barışı istemeyip barışa karşı olanlar var mı? Olmalı mı? Çok az olsa da mutlaka vardır.
Savaştan, yakıp yıkmalardan, öldürülmelerden nemalananlar yok mu? Kesinlikle vardır ve bu kategoriye giren sivil, siyasi iç güç, dış güçler herkes tarafından açık seçik olarak biliniyor.
Beklenen barış gelecek mi? Mevsimsel olarak her ne kadar hüzünlü bir sonbahar mevsiminin sonlarında olsak da barış denilen baharı görüp yaşayacak mıyız?
Ben ümitvarım ve olacağına inanıyorum. Sizler de inanırsanız Türkiye yekvücut olarak inanır da birleşirse ne için olmasın?
İsmet İnönü’nün güzel bir sözünü hatırladım. Ve yazmak istiyorum zira tam zamanı ve yeri “namussuzlar kadar namuslular da davalarına sahip çıkmalıdır” bu sözün tarihi bir söz olduğu söylenir.
“Haklılar daima güçlüdürler. Güçlüler haklıdırlar” tezi, birçok belgesel ve tarihi olaylarla doğru olmadığını ispatladı.
Barış yağmur gibi mantar gibi kendiliğinden gelmez. Ben, sen, o, onlar anlayacağınız çoğul şahıs zamiri yani biz, bizler getireceğiz başka da yolu yok bu yolların.
Bu gidişat ve felaket hem doğru değil hem de olup bitenlere pasif kalmamak gerekir.
Yasal haklarımızı hukuk içinde yapılması gereken ne varsa aktif olarak yerine getirerek barışı getireceğiz, getirmeliyiz. Azınlıkta olan güçlülere rağmen haklı çoğunluk olan bizler barış diyoruz, demekle kalmayıp çalışıp çabalayarak getireceğiz.
Bir şiirimle bitiriyorum.
BARIŞ GÜVERCİNİ
Beyaz güvercinim kanat çırparak,
Masmavi göklerde süzüle süzüle uçuyor.
Ağzında yeşil zeytin dalı,
Güvercin yükseldikçe dünya küçülüyor.
Alçaklar daha da alçalıyor,
Uç güvercinim uç.
Sevgiye doğru uç.
Barışa doğru uç.
Özgürce uç.
Güzel ufuklara doğru uç.
Kanat çırpmalarına
Alkış tutarak eşlik edeceğiz. (13/05/1980 Beşiktaş-İst. M. Ekmen)
Özlemi içinde olduğumuz barışa bir an önce erişmemiz dileklerimle huzur, güven, barış sizlerin ve herkesin olsun saygın Batman Sonsöz okurlarımız.