Yerel seçimler biter bitmez beklenen borç tartışması başladı.
Önce belediye; ‘borcumuz 3 milyar TL’ dedi sonra eski yönetim yani Vali Ekrem Canalp uzun bir açıklama yaparak, belediye yönetimine yanıt verdi.
Karşılıklı açıklamalar yapılırsa bir ondan bir bundan derken tartışma yıllar sürer.
Bence bunlara hiç gerek yok.
Tartışma sürdükçe Batman kaybeder.
Burada önemli olan yapılan harcamalardan ziyade varsa herhangi bir suistimal bunları ortaya çıkarabilmektir.
Böyle bir şey söz konusu değilse nihayetinde bir harcama yapılmış ve Batmanlılar faydalanmıştır. Borç-harç bir şeyler yapılmışsa ve kayıp yoksa kim neyin peşinde?
İnanın ben bile anlamadım.
Yani, borçlu bir belediye hizmet veremeyecek mi?
Geçin bunları…
Türkiye de borçsuz bir belediye gösterebilir misiniz?
Gösteremezsiniz.
Türkiye’nin aylık vergi bütçe gelirinin yüzde 6’lık bölümü belediyelere aktarılır.
Bu paralar nüfusa göre paylaştırılır.
Valiliğin açıkladığı gibi Batman Belediyesinin bütçeden aldığı para aylık 300 milyon TL yerel kaynaklarda 100 milyon TL civarında durum böyle olunca da 3 milyarlık borç öyle korkulacak bir borç değil.
Türkiye’nin dış borcuna baktığınızda Batman denizde bir kum tanesidir.
Açıklanan dış borcumuz; maalesef 650 milyar Dolar bandındadır. Ülke olarak dışa borçlu isek Batman Belediyesi olarak borçlu olmak gayet normaldir.
2008’de Almanya’dan alınan 33 değil 30 milyon Euro’luk hazine garantili dış kredinin yüzde 30’u hibe kredi olarak alınmıştı, bunu da bir anektod olarak sizlere aktarmak isterim. O kredi ile yapılan tüm işler ilimiz için hayati yatırımlardı. Üstelik belirlenen standartlarda yapıldı, denetimlerde yine Alman Yatırım Bankası değil Alman Kalkınma Bankası’nın görevlendirdiği teknik ekipler üstlenmişti.
O yatırımı dün gibi hatırlıyorum, dönemin Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan krediyi almıştı. O para ile şeffaf ihaleler yapılarak, yağmur suyu, içme suyu, arıtma, su deposu, motorpomplar ve daha bir çok hayati öneme haiz işler yapılmıştı.
***
Yani büyük konuşmayayım; O yatırım olmamış olsa idi bugün içme suyu Batman’ın en önemli sorunu olur, 19 Kasım 2023 tarihinde yaşadığımız ve 4 canımızı yitirdiğimiz sel felaketinin bilançosu Allah muhafaza çok ama çok daha ağır olurdu.
Başkan Kalkan Babamın oğlu değil, 7 sene boyunca Belediye Başkanlığı döneminde temiz, şeffaf, dürüst bir politika yürüttü, kapısı herkese açıktı, gece-gündüz demeden çalıştı halkın gönlünü fethetmesini bildi ve savunduğu değerler uğruna yıllarca Cezaevin’de yattı Cezaevinin o soğuk ve nemli duvarları arasında, daracık avluda gökyüzüne bakarak volta attı. Batman O’na gerçekten de çok şey borçlu…
Evet, Belediyecilik gerçekten zor iş, hele Batman’da çok daha zor…
Kimse mazeret aramasın, kısır çekişmelere girmesin ve önüne baksın.
Gülistan Başkanın, seçilecek diğer eşbaşkanın, oluşturulacak ekibin ve daha önce olduğu gibi merkez karar gücünün başarılı olacağına inancımız var.
***
“Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” derler…
Kimi sempatisi, çalışkanlığı dürüstlüğü ile halkının omuzlarından inmez, kimi çareyi kaçmakta bulur, kimi kapısına şifreli kilit yaptırır, kimi makamımda vatandaşla görüşürken gazete okur, kimi belediye binasına bariyer örer, kimi memleketten giderken siyah çantalarla gider, kimi hukukçu eşi ile birlikte Norveç’lerde sürgündedir, kimi de Aslanlar gibi memleketinde kalıp, halkının arasında anlı açık başı dik gezer…
Gelmiş geçmiş tüm Belediye Başkanları yani sizler hangisi olmak istersiniz?
Kim ne derse desin, kim ne açıklama yaparsa yapsın, afiş-pankart assın kusura bakmayın halk her şeyi görüyor ve biliyor…