Kişilerin, insanı bilge görmesi ve halk tarafından böyle bilinmesi büyük bir onur, bir o kadar da sorumluluk gerektirir. Siyasi parti liderleri arasında Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu’da bilge insan olarak kabul görmüş ve hak da etmiştir. Onun içindir ki "Bilge başkan" denildiğinde ilk akla gelen liderdir. Diğer siyasi parti liderlerine hakaret olarak sakın yanlış anlaşılmasın. Mardin Kızıltepe, Diyarbakır ve Batman'ı kapsayan üç günlük çalışma ziyaretinde onu takip etme fırsatı buldum. Mütevazı kişiliği, insanlarla sıcak ilişkisi, sabırlı oluşu ve sorulan tüm sorulara siyasi üslup ile değil bilge kişiye yakışır cevap vermesi takdire şayandı. Gerçekten bilge sıfatını hak eden mümtaz bir insandı. Siyasi konuşmalarında kişileri, Partileri eleştirme yerine yanlışları dile getirmesi, teşhis ve tedavi yöntemi sunması yerinde idi. Yine ülkenin menfaatine ve yararına yapılan iktidar partisinin doğrularını dile getirmesi ayrıca güzeldi. Basın mensupları ile bir araya geldiğinde, bende oradaydı. Bir gazeteci; "Ak Parti ile aynı kökenden geldiğiniz halde neden muhalefet ettiklerini" sorması üzerine bilge başkan; "Ak Parti de siyaset yapanların kendileri ile aynı safta olduklarını daha sonra bizden ayrılarak yeni bir parti kurdukları ve bizim temel felsefemiz olan milli görüş "gömleğini" çıkardıklarını beyan ettiklerini dolayısıyla onları bizi terk ettiğini" belirttikten sonra "Ak Parti konuşmalarını dinledikleri zaman, Saadet Partisi gibi konuştuklarını, icraatlarına baktıklarında ise farklı davrandıklarını dolayısıyla onları anlayamadıklarını" ve "Ak Parti içinde siyaset yapanların milli görüşe tekrar gelmek isterlerse herkes gibi kendilerine de kapılarının açık olduğunu" belirti. "Kişileri değil yapılan yanlışları tasvip etmediklerini, ABD ve İsrail in strarejik ortak olarak kabul edilmesinin yanlış olduğunu" belirti. Bir başka soruda "Referandum da CHP, HDP ile beraber hareket edildiği" sorusuna, "Namaz kılarken aynı safta CHP’li var diye namazın bozulamayacağını" belirterek, "Kendilerinin başkanlık sistemine karşı olmadıklarını, yapılan değişiklikle kabul olan sisteme karşı olduklarını, başkanın hesap verecek bir biçimde olması gerektiği, Ak Parti’nin kendileri ile istişare etmediğini dolayısıyla yanlış buldukları için hayır dediğini" söyledi. "CHP’nin elli yıldan fazla dır tek başına iktidar olmadıklarını onları suçlamanın faydası olmadığı." dedi. Türkiye’nin en büyük sorunu ne? Diye sorulan soruya, "En büyük sorunun kutuplaşma olduğunu maalesef buda artığıdır. Devletin kutuplaşmayı azaltacak eylem ve söylemler den uzak durması gerektiğini" belirti. "Çinin toplumsal uzlaşma ile dünyanın en güçlü devleti haline geldiğini, biz niye başaramıyalım?" Dedi. Bilge başkan; "Daha önce yapılan baskı ve adaletsizlikler neticesinde ülkeyi terk eden eğitim den mahrum bırakılan, haksızlıkların bir daha yaşanmasın için kabul edilen AB yasaları, güç ellerine geçince Ak Parti’nin uymadıkları dır." "Darbe girişimi ve sıcağı sıcağına kabul edilen OHAL’in doğru olduğunu ancak uzatılması ve olağan hale gelmesi yanlış olduğudur." Adalet daima lazım ve herkese lazım. Peygamberimiz sallallhu aleyhi ve sellem: لاَ يُؤْمِنُ أحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لأخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ Hiç biriniz kendisi için istediğini kardeşi için istemedikçe iman etmiş olamaz. Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71. DUA VE SELAMLARLA