İlkokul döneminde karne günü, bazı öğrenciler için büyük bir sevinç kaynağıydı. Çünkü karne günü iyi notlarını ailelerine ve çevrelerine gösterip “afferinleri” toplayacak, onları gururlandırarak "İşte, ben de bazı yeteneklere sahibim!" diye düşünürlerdi. Ancak bazıları için ise, tam anlamıyla bir kâbustu. Notları düşük olduğundan, aileleri onları küçümseyip "Kafan çalışmıyor!", "Hiçbir işe yaramıyorsun!", "Dayınız/amcanız da böyleydi, o da başarısızdı, sen de ona çekmişsin, senden bir şey çıkmaz!" gibi incitici ve aşağılayıcı sözlerle eleştirirlerdi daha doğrusu yerin dibine geçirirlerdi.
Toplumun "tembel" olarak tanımladığı öğrenciler, tembel değillerdi aslında. Sadece onların başarılı oldukları alanlar farklıydı. Başta aileleri olmak üzere toplumun büyük bir kesimi, başarıyı sadece belirli derslerde (Fen Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Matematik, Türkçe gibi) arıyordu. Diğer derslere müzik, oyun ve fiziki etkinlikler, resim... pek önem verilmiyordu. Bu derslerin notları ne kadar yüksek olursa olsun gereken saygı görmüyordu. Hatta bu derslerin notlarına göz ucuyla da olsa bakılmıyordu.
Bu çocuklardan bazıları büyüdü, belli üniversitelerin belirli bölümlerinden öğretmen, avukat, mühendis, doktor, hemşire olarak mezun oldular. Ancak yanlış düşünce tarzı, onları takip etmeye devam etti. Devlet kadrosuna geçemeyenler, öğretmen, doktor, mühendis olarak değer görmüyordu ve bu durum hala devam ediyor. Özellikle toplumumuzda atanamayan öğretmenlere “sen daha öğretmen olamadın mı?” diye yarı acıma yarı alay içeren sorular soruluyor.
Bu yanlış zihniyet, coğrafyayla, ülkeyle, ırkla, cinsiyetle ilgili değil. Yanlış zihniyet, her yerde yanlıştır. Başarıyı sadece belli mesleklerle, niteliklerle sınırladığımız sürece, bireylerin gerçek potansiyelini göremeyeceğiz. Herkesin farklı yetenekleri ve ilgi alanları vardır ve bu çeşitlilik çok değerlidir.
Benzer zihniyetle karşılaşan birinden bahsetmek istiyorum. Jay Shetty(cey şeti). Jay Shetty, Hintli bir ailenin çocuğu olarak Birleşik Krallık'ta doğdu. Jay'ın ailesine göre de öğretmen, doktor, avukat olamamak başarısızlık demekti, bu yüzden Jay, ailesinin gözünde başarısızdı. Çünkü o, uyuşturucu kullanmayı deneyen, kavgalara karışan, içkide sınır tanımayan ve yanlış arkadaşlar edinen belli bir amacı olmayan biriydi. Okuldan atılmayla karşı karşıya kalan Jay, okul yönetimine: “kalmama izin verirseniz, değişeceğim.”(s,13)dedi. Kendi yolunu buldu ve büyük bir başarılara imza attı. Bilge olmaya karar verdi. Arkadaşları diskolarda, gece kulüplerinde eğlenirken o, günde sekiz saat kendini meditasyon(derin düşünme) yapmaya, okuyup öğrenmeye verdi. Üç yılını Hindistan’ da geçirerek, bilgeliği öğrendi ve hayatında uyguladı. Daha sonra öğretmenleri Jay’yi öğrendiklerini, deneyimlerini insanlara aktarmaya teşvik etti. Ailesinin yanına dönen Jay, insanlara yardım etmeye başladı.
2017’ de Forbes dergisinde “30 Altı 30” listesine girdi. Facebook’ taki videosunda 360 milyondan fazla izlendi. Sosyal medya hesaplarındaki 38 milyon takipçi ve 400’den fazla videosuyla 8 milyar görüntülenmeye ulaştı. “On Purpose” podcast’ ı ile iyi oluş kategorisinde bir numaraya yükseldi.
Jay, insanlara ulaşmada sınır tanımadı ve bunun için her yolu denedi. Deneyimlerini ve bazı öğretileri kitaba dönüştürdü. Söz konusu kitap: “Bilge Gibi Düşün” , şuana kadar iki defa Storytel’ den, yazarın kendi seslendirmesinden dinledim ve kitabı da okudum. Jay Shetty’ nin imzasını taşıyan kitap, Yiğitcan Tuğa’ nın harika çevirisiyle, Nova kitap etiketiyle Nisan 2023’te Türkiye’de okuyucusuyla buluştu.
Kitabın içerisinde insanlara yol gösterebilecek faydalı bilgiler bulunuyor. İşte bazı detaylar: 358 sayfadan oluşan kitap, üç bölümden oluşuyor. Bölümlerin isimleri ise şunlardır: Vazgeçmek, Gelişmek ve Vermek.
“Bilge Gibi Düşün” , gerçek bir bilge gibi düşünmeyi öğrenmemize ve olumsuzların üstesinden gelmeyi, aşırı düşünmeyi engellemeyi, her insandan bir şeyler öğrenebilmeyi, düşüncelerimizden ibaret olmadığımızı ve korkularımızdan nasıl faydalanacağımızı anlamaya yardımcı oluyor…
Bilge olmak için birçok zorluğu göze alan ve onların üstesinden gelmeyi başaran Jay, bilge kişiyi şu kelimelerle tarif ediyor:”Bilgeler tahriklere karşı dayanıklıdır, eleştiriden uzak durur, keder ve kaygı ile baş edebilir, egosunu susturabilir ve anlamlı, amaca yönelik bir hayat kurabilir. ”(s,12) Jay, huzura giden yolumuzun merak, düşünme, gayret ve aydınlanmadan geçtiğini bizlere hatırlatıyor.
Kitabın içeriğini bir köşe yazısına sığdırmam mümkün değil. Okuyup, okuduklarınızı hayatınıza aktardığınızda, ne kadar faydalı bir kitap olduğunu göreceksiniz. Hayal hırsızlarının dediklerine değil, kendi iç sesine kulak veren Jay, bildiği yoldan devam etti ve sonunda başarılı bir podcast sunucusu, yazar ve yaşam koçu olmayı başardı. Bunlara ek olarak; podcast yayınlarını Amerikan Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, Hasan Minhaj, Mehmet Öz, Kim Kardashian, Kobe Bryant, Oprah Winfrey gibi ünlülerle gerçekleştirdi. Jay’ın podcastlerine bakmanızı ve “Bilge Gibi Düşün” kitabını da okumanızı öneririm.
Kitaptan anlamlı bir alıntıyla yazımı noktalıyorum: “kendi kaderinizi eksik yaşamak, başkasının sahte hayatını tam yaşamaktan daha iyidir.”(s,23)