BİNBİR MASKE ABD

Tüm olaylara rağmen, yüzlerce şehit, binlerce yaralı ve gazilerin mevcudiyetine aldırış etmeyip halen Mr. FETÖŞ’ü iade etmeyen binbir maske ABD utanmadan, arlanmadan neredeyse onu Türkiye’ye tercih edecek.

Birçok köşe yazılarımda ABD politikalarının tutarsızlığını, dost görünümlü olup aslında hiç de dost olmadığını yazmıştım.

Bu ikiyüzlü yahut makyajlı, maskeli politikalar bizi rahatsız ediyor.

Aynı zamanda AB Ülkeleri içinde geçerlidir zamanın Başbakanı Ahmet Davutoğlu “Kayseri Pazarlığı” yaparak 6 Milyar Euro ve 2016 Haziran sonunda AB’ye vizesiz gidilebileceğimizi adeta övünerek, büyük müjde (!) edasıyla zafer kazanmış gibi demeç üstüne demeçler veriyordu.

Görünen o ki bu rüya ve hayal, rüya olmaktan öteye geçemeyecek.

Zira Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “vize kaldırılmazsa mültecileri geri alma antlaşmasından vazgeçeceğiz” demeye başladığından bu yana -Aylardan Ağustos- vizeden serbest dolaşım girişiminden ses seda yok.

Tam aksine düşmanca tavırları arttıkça artıyor.

Asla vizesiz dolaşılamayacağını Türkiye’yi ve Türkleri oyaladıklarını içeren bu tarz yazılar yazmıştım.

Gelinen nokta itibariyle maskeleri düştü ve üzülerek belirtmeliyim ki her olay, haklılığımı teyit ediyor.

Peki, bu dansözlerin, bu binbir maske takınan ve haçlı ruhluların sözlerine inanmak zorunda mıyız?

Tarih itibariyle, Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze değin ne zaman yanımızda yer aldılar?

Lehimize olan hayırlı bir kararlarına hiç şahit oldunuz mu değerli okur?

Olmadığınız, olamayacağınız gibi aksine bu ülkeye zarar veren her olgu, darbe, muhtıralarda bu kişiliksiz Haçlı Ruhluların imzalarının -ve proje mimarlarının kendileri- olduğu ortaya çıkmıyor mu?

Mr. FETÖŞ’ü iade etmemek için at cambazlığına soyunuyorlar. Delil arıyorlar, kanıt istiyorlar, gelip görüp inceleyeceklermiş “Yaz Duvara Kalsın Bahara” taktiği güderek bizleri oyalamaya devam ediyorlar etmeye de devam edeceklerdir.

Anlıyorum ki Mr. FETÖŞ’ün son kullanma tarihi daha dolmamış muhtemelen onu başka eylemlerde kullanmayı düşünüyorlar demektir.

Psikopatolojik bir vakıa ve tıbben tedaviye muhtaç olan bu şizofren ve ruhsal travmalar yaşayan Mr. FETÖŞ ne yazık ki artık onun Müslüman oluşundan bile şüphe duyar hale gelmiş durumundayım.