Bir apartman dairesinde yaşıyorsanız ve asansörünüz varsa mutlaka anlatacağım sorunla karşılaşmışsızınızdır bu günlerde.
Asansöre tam binecekken hemen karşınıza ilgili denetim firması tarafından yapılan test ve denetimler sonrasında, can ve mal güvenliğiniz için yüksek risk taşıyan ve en kısa sürede giderilmesi gereken uygunsuzlukların tespit edildiğinin belirtildiği kırmızı bir etiket göze çarpıyor.
Bu denetimin bina yönetimine maliyeti 1.100 lira.
Bu denetimin ilk ayağı olarak da size 30 günlük bir süre tanınır.
Bu süre içerisinde asansörünüzdeki aksaklıkları gidermediyseniz, asansörün yasal olarak devre dışı bırakılması gerekiyor.
30 gün sonunda asansörün devre dışı yani mühürleme işi de belediyelerin yetkisinde.
Bu güne kadar hemen hemen devre dışı bırakılan bir asansör olmadı.
Ama etiketler havada uçuşuyor, sarı, kırmızı, yeşil ve her denetimde 1.200 lira para.
Asansörle ilgili tespit listesine gelince, belediye ile anlaşmalı denetim firmasından sonra asansör firmaları hemen devreye giriyor, asansörünüz yeni ya da eski fark etmez kırmızı etiket yapıştırıldı mı yandınız.
En düşük masraf 10 binden başlıyor, kapılar veya kabin kusurluysa 50 bine kadar masraf çıkabiliyor.
Anlayacağınız asansör kontrol, tamir ve etiket adı altında bir vurgun söz konusu.
Her sektörde olduğu gibi asansör firmaları da adeta birbiriyle anlaşmışçasına hemen hemen aynı uçuk fiyatı söylüyor.
Bu durumda insanın kafasında farklı şeyler geliyor.
Asansörün bulunduğu her binanın bir anlaşmalı servisi vardır.
Bu servis ayda en az iki kez asansörleri denetler.
Varsa eksiklikleri, arızlarını giderir ve yıl içerisinde de sürekli harcama kalemleri oluşur.
Buna rağmen nasıl oluyor da asansörlerdeki aksaklıklar sadece denetim firması tarafından tespit ediliyor.
2018 tarihli, 4 Mayıs 2018 tarih ve 30411 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış olan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Asansör Periyodik Kontrol Yönetmeliğine göre bu vurgunun yolu açılmıştır.
Bu yönetmelik sayesinde müthiş bir kazanç kapısı oluşmuş.
Bu kazancın parası da vatandaşın cebinden çıkmaktadır.
Makine Mühendisleri Odası ve belediyeler de ilgili firma ile muhatap mı, pay alıyorlar mı onu bilemiyorum.
Ancak bildiğim tek şey var, olan vatandaşa oluyor.
Diyelim ki asansörünüzün tüm eksikliklerini giderdiniz, bu kez yeşil etiket almanız için de ödeme yapmanız gerekmektedir.
Aradan bir sene geçti diyelim, yine rızanız dışında kontroller geldi ve kendilerince bir eksiklik tespit ettiler, tekrar ödeme yapmak zorunda kalıyorsunuz.
Bu sistem adeta rant üzerine kurulmuş.
Asansörünüz varsa derdiniz var.
Sadece meskenler değil, okullar ve kamu kurumları da bu konuda muzdarip.
Yasalar o kadar çok yetki vermiş ki kendilerine, onlar istediği yaptırımı uygulayabiliyor ama senin itiraz etme hakkın bile yok.
Etiketler asansörlere yapıştıkça kabarık onarım faturalarının parası vatandaşın cebinden çıkmaktadır.
Asansör denetimi ve onarımı üzerinden bir vurgun yapılıyor.
Vurgun değilse, anlaşmalı asansör servisleri ne işe yarıyor?
Tehlike arz eden bir durum varsa neden bunlar fark edilmiyor?
Yıl içerisinde giderdikleri arızalar ve değiştirdikleri parçalar boş yere midir?
Ya asansör tamir bakım firmaları veya Asansör Periyodik Kontrol Yönetmeliği gereğince asansörlerin yıllık periyodik kontrollerinin A tipi akredite muayene yapmaya yetkili servisler, haksız kazanç elde ediyor.
Bu iki başlılık, vatandaşa yarardan daha çok, zarar veriyor.
Elbette vatandaşın can ve mal güvenliği açısından asansörlerin denetlenmesi, bakımının yapılması gerekir.
Zaten bunun için asansörü olan hee bina yönetiminin bir servisle anlaşması vardır.
Etiket başı para alan firmaya bu durumda ne gerek var, onu anlayamadım.