Mikrofonu elime alıp, açılış konuşmasını yapınca anladım;
Bu maçı kesin kazanacaktık.
Kadın eli değen her şey, kazanmaya mahkûmdur çünkü.
İşimi yine de riske atmadım tabi,
Turuncu-Mavi formalı takımımıza
Üfleyip, okudum…
Biraz enerji ve şans gönderdim,
Sonra meydanı, 7 demir adama bıraktım.
…
Ve Cumartesi günü 19 Mayıs Spor Tesisleri’nde,
Süper Lig’in ilk maçına çıktı
1955 Batman Belediye Spor Hentbol Takımımız.
Rakibi Maliye Piyango’yu
32-30’lukbir skorla,
Yalnızca 2 farkla YENDİ.
Son saniyeye kadar, heyecan dorukta bir maçtı.
…
Maçın heyecanla geçeceği, ilk dakikalardan belliydi.
Salon, özellikle gençlerin ablukası altındaydı.
Güzel bir atmosfer hâkimdi.
Bu atmosfere kapılınca,
Koyu bir Belediye Spor Hentbol Taraftarı,
Sıkı bir hentbol izleyicisi gibi hissettim.
Oysa hentbolla tanışmam, çok da uzun olmadı.
Geçtiğimiz sene, Yardımcı Antrenör Nilgün Atar’ın zoraki davetiyle
İlk kez bir hentbol maçını izledim.
Takım, 1. Lig’deydi o zaman.
Şimdi Süper Lig’de…
Nerdeeen nereye…
Büyük paralar harcayıp
Büyük vaatlerle yola çıkan ama gele gele 3.Lig’e yapışıp kalan Petrolspor bile bu gün tam bir hayal kırıklığı iken Hentbol Takımımız, her şeyin hakkını veriyor,
Sezar’ın hakkı Sezar’a…
…
Hentbol,
Her saniyenin, hayati önem taşıdığı bir spor dalı.
İnsan hayatının kısa bir belgeseli gibi.
Saniyelerle mağlup, saniyelerle galip olabileceğiniz bir karşılaşma.
60 dakika boyunca maçı izlerken,
Tam olarak bu duyguyu yaşıyorsunuz.
Cumartesi gün ki maç da böyleydi.
İlk yarıyı 19-14’lük skorla önde kapattık.
Takım, sürekli hücum şeklinde.
İlk yarıda kaleyi koruyan kaleci,
99 numaralı demir adam,
Sen bir dahisin…
Böyle kuul hareketlerle
Kaleyi böyle sıkı koruyan bir kaleci,
Her maça lazım.
Takım ise bir makinenin,
Sistematik hareket eden dişleri gibi…
Müthiş bir uyum içinde.
…
İkinci yarı başlayınca,
Skor olarak öndeyiz ya yüzler gülüyor tabi.
“Nasılsa kazanacağız” duygusu hâkim.
Sanırım bu duygu, takımı biraz şımarttı.
2. yarıda attığı 1 gole karşılık, 2 gol yedi durdu…
Top;
Bi rakip takımın kalesinde
Bi bizim kalede.
Dedim “herhalde biz kaybettik”
Kalede bu defa 1 numaralı kaleci.
Diğer kaleciye göre daha ufak tefek ama aşırı hırslı.
Bu hırs, bazen mucize hareketler yaptırtıyor
Bazen kafasını döndürüyor.
Hırs kontrolü lazım.
Takım ise dağılmış tespih gibi.
Her biri, ayrı bir dünya.
Topu, direklerle buluşturuyorlar boyuna.
Topu, zahmetsizce kaptırıyorlar rakip takıma.
Rakip takımla aradaki fark kapandıkça
Moraller bozuldu,
Motivasyon düştü.
…
Kart mart işlerinden anlamam ama
Hakem, kırmızı kartı gösterince
Takımda demir adam sayımız azaldı.
Skor farkı 1’e kadar düştü.
Bu demek oluyor ki kırmızı kart;
Kötü bi’şidir, uzak durmak gerekir…
Kırmızı kart görmenizi gerektiren şeyleri,
Bir daha lütfen yapmayınız.
…
Baş Antrenör Secaettin Aydoğ,
Sık sık düdük çaldırıp, toplatıyor takımı.
Kızıyor, bağırıyor,
Sporcularla yumruk yumruğa vurup galibiyet sözü verdiriyor.
Kulüp Başkanı Hacı Murat Şahin,
Yerinde duramıyor.
Bir anda dedim;
“Sporculardan birinin yerine geçecek”
Bu gözdağı, iyi geldi takıma.
Maçın son saniyesine kadar,
Hep üstünlüğünü korudu ve rakibini 32-30’la yendi.
…
Önümüzdeki haftalarda heyecanlı maçlar var.
Bilhassa, Beşiktaş Maçı…
Merakla bekliyorum.
Fırsat buldukça deplasman maçlarına da gideceğim.
Batman’da oynanan tüm karşılaşmaları zaten eksiksiz izleyeceğim.
Hatta benden bi güzellik daha size;
(fazla gaza geldim)
Batman’da oynanan her maçta,
Takımın renklerinden forma ve atkılarınız benden…
(Allah’ım inşallah kulüp yöneticileri bu davetime sponsor olur yoksa 1 yıllık maaşım gitti)
…
Ayy, unutmadan söylemeliyim,
Maçın en başında
Rakip takıma çiçek takdimi,
Göğsümü kabarttı.
Federasyonun nazarında bilmem ama
Benim gönlümde
Belediye Spor Hentbol Takımı,
Lig’in en centilmen takımı olarak yer edindi.
…
En büyük takdir ise taraftara…
Galibiyette en büyük pay,
Şüphesiz ki sizin.
60 dakika boyunca,
Hiç mi yorulmadınız be?
Helal size.
Sloganlarınız hem çok yaratıcı ve zekice
Hem de küfürsüz, argosuz ve çok masumane…