Esirgeyen ve bağışlayan yüce Allah’ın adıyla.Tüm övgü ve takdirler Allah'a mahsustur. Salat ve selam Kainatın efendisi, rehber ve rahmet Peygamberi, efendimiz Muhammed s.a.v’me, tertemiz ehli beytine, onun güzide ashabına ve kıyamete kadar onların izinden şaşmadan yürüyen tüm bahtiyar müminlerin üzerine olsun.
Kıymetli okurlar; “Her can taşıyanda ecir ve sadaka vardır” diye buyurmuştur efendimiz s.a.v. Bu söylemiyle, hiçbir ayırım yapmaksızın her varlığa merhameti emretmiş, engin şefkat ve merhamet duygusundan ötürü düşmanlarını bile affetmiş, hatta hidayetleri için göz yaşı dökmüştür. Müslümanında affedici ve merhamet edici olması gerekmektedir. Yüce peygamber buyuruyor:
”İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmeyecek, ve merhamet ediniz ki, Allah’ta size merhamet etsin” buyurmaktadır. Bizleri birbirine bağlayan,birbirine kenetleyen ve birbirine kardeş yapıp birliğimizi korumaya sebebiyet veren, merhamet ve affedici olma özelliğidir. İşte bu müslümanca davranışları ve vecibelerimizi tatbik ederken unutmamamız gerekenve müslümanca yapmak zorunda olduğumuz şu uygulamayı da unutmamalıyız kıymetli okurlar. Oda,Zulüm ve haksızlıkta,günah ve haramlarda hiç kimseye ama hiç kimseye destek olmamalı,haramlarına ortak olmamalı,hatır ve gönülleri için buna tevessül etmemeliyiz.Hiç bir hatırı Allah’ın hatırına tercih etmemeliyiz.Hiçbir söylem ve ideolojiyi Hz Resulullah'ın söyleminin önüne almamalıyız. Tam tersine bir müslümana yakışır biçimde,o günaha, o harama ve o zulme engel olup onu yapmayı engellemek olmalıdır görevimiz.
Yüce Allah buyuruyor:
“Ayrıca, yeryüzünde zulüm ve haksızlığı ortadan kaldırmak ve İslâm’ın ortaya koyduğu iman ve hayat sistemini egemen kılmak için birleşin:Ahlâkî değerleri yeniden yücelterek iyilikleri yaygınlaştırma ve zulme karşı tek yumruk olarak kötülükleri engelleme konusunda birbirinizle yardımlaşın; günah işlemek ve düşmanlıkları körüklemek amacıyla yardımlaşmayın! Allah yolunda mücadeleyi terk ettiğiniz takdirde, meydan kötülere kalır ve zulüm, sistemleşerek insanlığın başına bir kâbus gibi çöker.O hâlde,
"Allah’tan sakının !(kötülüğün her çeşidinden titizlikle sakının) Şunu hiç unutmayın ki, Allah’ın cezalandırması çok çetindir.!”diye buyurmaktadır yüce Allah.
Evet değerli okurlar; Allah’ın cezalandırması gerçekten de çok çetindir. Kötülük üzerine ve kötülerle olan münasebetlerimize dikkatlerimizi çekmemiz artık farz oldu Allah’ın bu emri gereği. Bir Müslüman olarak gerçektende bu konuda dirayetsiz bir tutum sergilemekteyiz. Allah’tan korktuğumuzu iddia eden bizler, Allah’tan korkmayıp bunları yapanlar kadar, onlar kadar dirayetli olamıyoruz. En basitinde bile nefislerimizi frenleyemiyoruz. Mesela; Düğün ve törenlerimizde düzenlenen gayri ahlaki ve hiçte imanla ve izanla bağdaşmayan gayri İslami durumları yaşıyoruz. Kadın ve erkeklerin iç içe olmalarını, kol kola girmelerini hangi gerçek Müslüman olduğunu iddia eden kişi sindirebilir. Düne kadar asla ve kat’a kabul etmediğimiz o durumlara bugün bizler seve seve giriyor ve hiçbir şey olmamış gibi kendimiz uyguluyoruz.Gelecek nesillerimize örnek olacak,sonu hiçte hayırlı olmayan temeller atıyoruz. Ve bu kötü konularda birbirimize yardımcı oluyoruz.
Fitne ve fesatta-gıybet ve nemimette yardımcı oluyoruz. Adeta vazgeçilmezlerimiz arasına girmişlerdir. Zulüm ve haksızlıklarda birbirlerimize bırakın yardımcı olmayı adeta teşvik eder bir hale bürünmüşüz. Faiz gibi affedilmesi oldukça zor olan bir konuda, rüşvet gibi rezil ve zelil edici, uyuşturucu ve oynanan haram oyunlarda birbirimize oldukça istekli bir tarzda destek ve yardımcı oluyoruz. Ahlak ve edebimize, haya ve şiarımıza aykırı,muamelat ve münasebat, giyim ve kuşam şekillerinde ve daha sayabileceğimiz çok şeyde, birbirlerimize rıza gösteriyor,destek oluyor ve benimser bir hal alıyoruz.
İşte bu saydıklarımızın tümüne,rıza göstermek,ön ayak olmak yarın Allah’ın huzuruna aynı günahlarla çıkacağımıza vesile olacaktır bilmiş olalım.Manada bunların tümü zulümdür. Yapmak, desteklemek, zalimden yana bile görünmek çok ağır bir vebaldir. Ahiretteki cezası cehennem ateşi olacağı gibi, dünyada da nesil ve cemiyetler içinde, zillet, iflas, hezimet ve perişanlık olacaktır.
O açıdan kıymetli okurlar; Kurtuluşumuzun, mutluluğumuzun ve saadetimizin yegane yolu Allah’a giden yolla mümkün olabilir. Allah’ın terbiyesine girmekle mümkün olabilir. Allah’ın ipine sarılmamızla mümkün olabilir. Allah’ın ipine sarılalım ki, sarsılmayalım. O ipi sağlam tutalım ki, bükülmeyelim. Yanlışlara girmeyelim. Hatalar işlemeyelim. İşte o zaman bir ve beraber olabilir ve kardeş olmayı o zaman ancak başarabiliriz.
Rabbim gerçek anlamda kardeş olanlardan kılsın.O kardeşliği sağlamlaştıracak her iki kaynağa gerçek anlamda bağlı olanlardan kılsın. Ve her muamelesini bu iki kaynağa göre tanzim edenlerden eylesin.Ve çetrefillerle dolu olan bu yolda sendelemeden, dimdik yürümeyi cümle İslam ümmetine nasip etsin . AMİN