Sinek veya sivrisinek insanlara iğnesini batırmadan önce deri üzerine narkoz etkisi yapan bir madde yayar, hasmı fark etmesin işini rahat yapsın ve deposunu kanla doldursun diye…
Sineğin salgıladığı bu madde özelliğini yitirdi mi deride kaşıntı başlar. Siz kaşıdıkça o bölge daha çok kaşınır ve apse yapar. Tek çözümü; sineğin iğnesini batırdığı bölgeye dokunmamak ve kaşımamak.
Öyle olaylar var ki kaşıdıkça büyür ve içinden çıkılmaz hale gelir. Bundan 27 gün önce Fernas Madencilik Manisa İli Soma ilçesinde maden işçilerinden 6 kişinin işine son veriyor ve bu işçiler Bağımsız Maden İşçileri Sendikası öncülüğünde eylem başlatıyorlar.
İddialara göre; 6 işçi sendikaya üye oldukları ve çalışma koşulları standartlara uygun olmadığı için içten çıkarılmış.
Küçük çapta başlayan eylem bu kez merkezi Gaziantep’te bulunan Akcanlar Tekstilde 90 işçinin başlattığı boykot direnişi ile birleştirilmiş ve olay Ankara’ya kadar uzanmış.
Dedik ya yara kaşıdıkça büyür…
İşçiler önceki gün aileleri ile birlikte Ankara’da Çalışma Bakanlığı ve Fernas Genel Müdürlüğü önünde eylem başlattılar. Hatta bir gurup işçi Bodrum ilçesinde bulunan Fernas’a ait yıldızlı otelin önünde de eylem yapmışlardı. Eylemlere polis müdahale edip, işçilere ters kelepçe vurulunca olay daha çok alevlendi ve ülke gündeminin üst sıralarında yer almaya başladı.
Anlayacağınız birileri bu meseleyi kaşıdı ve karıştırdı.
Soma nireee…? Gaziantep nireee..? Bodrum nireee..?
Kanun var, yönetmenlik var, yasa var. Türkiye muz cumhuriyeti değil ki, Fernas ilk kez işçi çıkarmıyor ki.., 6 işçi işten çıkarılmışsa işçiler haklarını hukuk çerçevesinde ararlar ve yüzde 99 ihtimal ile de haklarını alırlar. İş yasasının tamamı işçiden yana, ayrıca Fernas, bu güne kadar tek bir işçinin bile hakkını yememiştir ve her zaman işçiden yana olmuştur.
Fernas şirketler topluluğunda 10 bin civarında işçi istihdam ediliyor. Bunlardan 6 kişi eylem başlattı diye bu üstün çabayı gölgeleyecek miyiz? Olacak iş değil. Neden bu eylemler Koç, Zorlu, Limak, Demirören, Cengiz veya Ağaoğlu holdinglere yönelik olarak yapılmıyor? İllada Fernas’ı dillerine dolamak da neyin nesi?
Ayrıca yüzlerce madende sendikasız ve sosyal güvencesiz kötü koşullarda emekçiler çalışıyorken neden Fernas…
***
Batman’ın gurur abidesi olan, gençlere, mağdurlara, yoksullara, depremzedelere, yaptığı hizmetlerle adından söz ettiren, yatırımları ile büyük başarılara imza atan ve eğitim, spor, sosyo kültürel faaliyetlere öncülük eden öz be öz bir Batman kuruluşu olan Fernas’a sahip çıkmayacak mıyız?
Kim ne derse desin böylesi önemli bir kuruluşu ve ilimiz sanayisinin lokomotifi olan Fernas’ı kimselere yedirmeyiz.
Fernas’ın bir yöneticisi siyasete girdi diye bu denli linç edilmesi sol tandanslı parti ve medya kuruluşlarının hedef tahtası haline getirilmesi adil değil. Olabilir sendikacılığın doğasında, direniş, aykırılık, örgütsellik, isyankarlık ve sosyalizm var ama ‘pire için yorga yakmanın’ da bir anlamı yok.
Fernas’ın bu memlekete yaptığı hizmetler ve kattığı değerler kelimelerle ifade edilemeyecek kadar büyük. 6 işçi işten çıkarılmış olabilir, yeniden de işe alınabilir ya da hakları kendilerine verilebilir. Çalışma şartları da düzeltilebilir. İşçileri küçümsemek gibi bir niyetimiz yok ama olayı bu kadar da abartmanın Fernas’a haksızlık olduğunu düşünüyoruz.
Fernas’ın bu zor gününün de bir basın mensubu olarak, bir Batmanlı olarak yanında yer aldığımızı da buradan haykırmak istiyorum. “Yiğidi öldür hakkını yeme”
Batman’ın tüm dinamiklerinin Fernas’a sahip çıkma umuduyla herkesi göreve davet ediyoruz.
Böylesi bir kuruluş kolay kolay var olmaz. Yılların emeğine, mücadelesine, hizmetine ve sermayesine sahip çıkalım.
Batman’ın gelişimine öncülük eden tüm ticari girişimciler ve şirketlerin tek amacı Batman’ın sanayileşmesi, büyümesi, modem bir kent haline gelerek insanların mutlu olmasıdır. Bizler sermayeye sahip çıkmadıkça memleket ne gelişir, ne büyür, ne sanayi kenti olur ne de mutlu olabiliriz…