Bizler millet olarak Ülke olarak tarihe çok olumlu ve önemli notlar düşürmüş bir millet’iz. An ve zaman itibariyle birlik dirlik olma zamanıdır. Artık siyasilerin kamplaşma ve zıtlaşma zamanı bu zaman değildir. Aşmamız gereken sarp ve dik yokuşlar var önümüzde onları kararlı bir tarzla aşmamız gereken bir zaman dilimindeyiz mecazen dik yokuşlar diyorum oysa sizler beni mutlaka çok iyi anlıyorsunuzdur değerli ve saygın okur. Atalarımız çok ama çok zor şartlat altında uğraşarak, gereğinde savaşarak ve küllerimizden yeniden doğmak pahasına bu cennet misali ülkeyi miras olarak bıraktılar. Şimdi bizlere düşen görev o ki... Mutlaka bizlerin de her anlamda gelecek neslimize çocuklarımıza gereğinde bize devredilen bu kutsal emanet olan ülkemizi daha da geliştirip güzelleştirerek en azından çağdaş uygarlıklarla yarışarak maratonu göğüslemiş bir ülke ve efsane yarınlar bırakmak gibi bir misyonumuz var. Olmazsa olmaz denilebilecek nitelikte muhteşem bir Türkiye ama her anlamda muhteşem.Ekonomisi kalkınmış kimselere muhtaç olmayan borçsuz alnı açık dik ve onurlu bir ülke olarak. Eğitim sorununu hal etmiş ve Dünya sıralamalarında liste başı olabilecek üniversitelere sahip hatta daha da ileri gidebilmiş ve eğitimde rol model alınan bir Türkiye. Birlik dirlik ve huzur içinde olursak başka da seçenek yok olmamalı da kalkınmış ve borç alan değil borç ve hibe veren bir kalkınmış ülke olabiliriz. Kavgalarla çatışmalarla kamplaşmalarla sadece zaman ve kan kaybı yaşarız. Asla bu tarz ve statüde olmamalıyız. Düşünsenize ekonomisini eğitimini ve dış politikasını akılcı politikalar üreterek yüksek platformlarda yer alabilirsek her anlamda bireyden tutun kitlelere kadar tüm ülke olarak Devlet-Millet olarak kazançlı çıkacak olan bizler olmayacak mıyız ? O halde neden pozitif bilimlerin ışığı altında extrem palan ve projeler üretip hayata yani pratiğe dönüştürmemek için eksiğimiz ne? İstemek başarmaktır teziyle yola çıkarsak ve gayret edersek başarmamak mümkün olabilir mi? Tarihte örnekleri var. Bakın hint fakiri diye deyimler vardı. Oysa şimdi Hindistan Dünyanın zengin ülkelerinden biri konumunda milyarı aşkın demografisine rağmen. Yine Kore v.s uzak doğu ülkelerinde başka ülkelerin başardığınca. Tarih şahittir ki kendine yeten sayılı ülkelerin en üst sıralarında yer alıyorduk bir zamanlar. Neden? Aynı başarıyı elde etmeyelim engel ne? Satır başlarıyla tekrar etmek gerekirse; Eğitim, ekonomi, Üretim, Sanayi, Tarım Bilimsel çalışmalar ve kalkınmak için olmazsa olmazları ilke ve prensip edinir de harlı bir edayla karınca misali azimle çalışırsak huzur içinde elde edemeyeceğimiz hiç bir kalmaz. Mutlaka kazanan ve kalkınan biz oluruz Devlet-Millet olarak yaşam konforumuz değişir kalkınmış Ülkeler içindeki yerimizi alırız. Birlik dirlik ve beraberlik duyusunu misyon edinir de ilke ve prensipler dahilinde eksilerimizi tespit edip pozitife dönüştürmeyi başardığımız an olay bitmiştir. Kalın güzel umutlar ve beyaz yarınlarla…