Güçlü olmanın ilk basamağı bir olmaktır. Bir derken, tek tip, tek görüş, tek bakış demiyorum! Bir olan amaç için bir arada olmak. Amaç bir iken, iki olmak, amaca hizmet etmek değil köstek olmaktır. Maalesef bizde, amaç bir diyen insanlar, bir değil bin oluyorlar. Amaçta, slogandan ibaret kalıyor. İşin aile ve din tarafı da çok önemli ve irdelenmesi gerekir. Lakin bugün Batman’ın birlik problemini mütalaa etmek istiyorum. Batmanlıya, “Batman’ın en büyük problemi ne?” desen, “abi Batman’ın sahibi yok” der. Doğru, sahip yok. Niye, çünkü herkes ben sahibim, herkes ben başım deyip, kimseye sıra vermiyor, kendisi de bir şey yapmayınca, oturup kahvede lak lak yapmak kalıyor… Lak lak yapanlar çok, iş üretmeye çalışanlar az olunca da kimse bizi ciddiye almıyor. Parmakları bir araya getirip yumruk vurmak varken, biz parmak basıyoruz. Bu da hiç ses getirmiyor, kimseyi korkutmuyor, kimse de bunu ciddiye almıyor. Hâlbuki aklın yolu bir, elde beş parmak var, bir araya gelip yumruk olursak, hem amaç hâsıl olur, hem ciddiye alınır hem de parmakların incinmesi önlenir. Çuvaldızı önce kendimize batıralım, 20 gazetenin olduğu Batman’da 5 gazeteciler cemiyeti var. Cemiyetler ne içindir, bir araya gelip ortak payda da buluşmak, ortak hareket edip güç birliği sağlamak ve bu güç birliğiyle daha çok ses getirip, problemleri daha hızlı çözmek. 5 tane ortak payda olur mu? Bugüne kadar Batman için kaç defa ortak karar aldınız? Onu bırakın, kaç defa beşiniz bir araya geldiniz? Birlik olmak için sayının birden büyük olması yetiyor mu? Bu, amaca hizmet ediyor mu? Milleti bir araya getirip bilinç oluşturacak, ihtilafları giderecek, Batmanlılık bilinci oluşturacak, ortak payda da tek ses, tek yürek, tek bilek olmayı sağlayacak olan basınımız maalesef 5 başlı. Muhtarlarımız 3 başlı. Engellilerimiz 23 başlı... Batman lobisi yok dedik herkes bir yerden çıkıp çok haklısınız hemen kuralım dediler. Biz de iyi bir şeyler oluyor dedik. Bir baktık, herkes ayrı bir lobi kuruyor. İlk iş, birbirleriyle uğraşıp, didişmek. İlk biziz, en iyi biziz, öz biziz, en hakiki olan biziz… Siz, biz değilsiniz bir kere! Biz olabilmeniz için önce bir olmanız gerekir. Koltuk, isim, menfaat değil memleket demeniz gerekir. Takke değil, tekke demeniz gerekir. Maalesef takkeyi takıp tekkeye sahip çıkacağım diyen çoğu kişi, tekkenin halılarını pazarlıyor! Belki biraz sert oldu diyeceksiniz ama durum tam da bu! Batman’da kurulan birçok birlik, dernek ve vakfın başındaki insanların temsil ettikleri oluşumun misyonuyla uzaktan yakından alakası yoktur. Tek amaç, isim yapmak, reklam yapmak ve basamak atlamaktır. Bu arada kamunun gücünü ve kaynaklarını pervasızca harcamaktır. Bunların sayısız örneklerini bulabiliriz. Lakin bizim bağcıyla bir problemimiz yok. Amaç üzüm yemek. Üzüm yemek için bunların ifşa edilmesi gerekiyorsa tabi ki ifşa da etmek gerek. İnsanların en hassas duygularıyla oynayıp rant elde eden, Ankara’dan tanıdıklar bulup büyük misyonlu kuruluşları küçük emellerine alet eden, bir araya getirdiği birkaç kişiyi tehdit ve şantaj unsuru olarak kullanan… Alan çok kirli! Görevini layıkıyla yapan oluşumlar kızmasınlar. Onlar benim kimleri kast ettiğimi biliyorlar. Kastettiklerim de kendilerini biliyorlar. Temiz olanların arınması içinde bu kirliliklerin aradan çıkması gerektiğini de biliyorlar. Bunu nasıl yapacağız, nasıl bir olacağız, varın siz düşünün. 100 kriterden 99’unda önde olduğumuz Siirt’e nasıl tıp fakültesini kaptırdık bir düşünün. Bence asıl mesele de bu, düşünmüyoruz. Ya da sadece kendimizi düşünüyoruz. Sadece kendimizi düşününce de Batman, birlik değil altı yüz binlik oluyor. Akıntıya karşı yüzenlerin (3-5 kişi) Allah yardımcısı olsun. Herkesin yüklendiği misyonu layığıyla yerine getirdiği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın