BM (Birleşmiş Milletler), Milletler Cemiyeti yerine kurulmuş ve güya dünya savaşlarının çıkmaması için uluslararası alanda örgütlenmiş bir yapıdır.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının dünya üzerindeki tahribatın bir daha oluşmaması adına ülkelerin birleşerek mekanizma oluşturması amaçlanmıştır.
Ancak bu teşkilatın kuruluşunda başı çeken büyük devletler teşkilatı kendi hegemonyalarında bir yapıya büründürmüşlerdir.
BMGK (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) diye bir yapı içinde beş daimi üyenin bulunmakta ve bu üyelerden herhangi birinin çıkarına ters düşen bir karar alınması durumunda veto hakları kullanılmaktadır.
Doğrusu bu hakkı nereden buluyorlar sormak lazım.
Emperyalist ülkelerden oluşan bu beş daimi üye (ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin) adeta dünyayı paylaşmışlardır.
ABD İsrail’i, Rusya Suriye’yi, Çin Kuzey Kore’yi, İngiltere ve Fransa ise sömürgelerini ve genel olarak çıkarlarını koruyor ve kendi aleyhlerinde olacak bir karara müsaade etmiyorlar.
Peki, BM sadece bu beş ülkeden mi oluşuyor?
Elbette hayır.
Yaklaşık iki yüz civarında olan BM üye ülkesi bulunmaktadır.
Ancak 5 daimi ülke gibi hakları bulunmamaktadır.
BM teşkilat yapısında tüm üyelerin yer aldığı organ BMGK (Birleşmiş Milletler Genel Kurulu) organı olup tüm üyeler Genel Kurulda oy kullanmaktadır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda alınan kararlar teşkilatın tüm üyelerinin katılımı ile alınmaktadır.
Oysaki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise 5 daimi üye ve 15 geçici üye toplamı ile alınmaktadır.
Aslında Güvenlik Konseyinde 5 daimi üyeden birinin vetosu genel kurulunda 200 civarında üyenin olumlu kararından daha üstün gözükmektedir.
Kısacası Güvenlik Konseyinin bir kararı genel kurulun iki yüz kararından daha büyük gözükmektedir.
Böyle bir saçmalık olamaz ve olmamalıdır.
Geçen günlerde ABD’nin Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak ilan edilmesi kararının ardında güvenlik konseyinde bu kararının aleyhinde bir sonuç çıkmasına ABD vetosu engel oldu.
Ardından Türkiye’nin çabaları ile genel kurulda oylanan ve ezici çoğunlukta ABD ve İsrail aleyhine sonuçlanan kararın güvenlik konseyindeki bir ABD oyu kadar etkinliği olmamaktadır.
O halde BM ya bu saçma sistemi düzeltecek bir karar alıp eşit temsilli bir hale dönüşür.
Ya da bu 5 ülke dışındaki ülkeler BM yapısı içinde bulunmaktan vazgeçerler.