Yazılarımda bana ilham veren birkaç kişi var.
Bunlardan biri kuşkusuz ki boyaca Meheme’dir.
Boyacı Meheme’yi tanımayanlar olabilir.
45 yaşlarındaki Miheme, Diyarbakır Caddesi Nasıroğlu İş Merkezi önünde yaz kış ayakkabı boyacılığı yapıyor.
İşitme engelli ve sara hastasıdır.
Kışın üşüyor, yazın güneşin altında kavruluyor.
Boya yaparken elleri hep titriyor.
Ellerinde oluşan çatlaklara sızmış rengarenk boyalar.
Sıkıntılı bir yaşamı olmasına rağmen güler yüzlüdür hep.
Çünkü hayatı gereğinden fazla ciddiye almıyor.
Hemen hemen her gün kendisi ile karşılaşır, konuşuruz.
O benim için toplumun en iyi aynasıdır.
Şehrin nabzı onda atıyormuş gibime geliyor.
Çünkü gündelik hayatın ve kalabalığın ortasında, her şeyi görüyor ve his ediyor bire bir.
Son onu gördüğümde kaldırımdan geçen birinin adeta yolunu kesmiş, daha çok beden dili ile bir şeyler anlatıyordu.
Karşısındaki de beden dili ile kendisine yanıt veriyordu.
Ne konuştuklarını anlamaya çalıştımsa da bi anlam çıkaramadım.
Konuşmaları bitip boya sandığının başına geçince yanına gittim, ne konuştuklarını sormama fırsat vermeden Meheme başladı anlatmaya;
“Ayakkabı boyama fiyatını 3 liradan 5 liraya çıkardım”
Zam gerekçesini mantık ve vicdan çerçevesinde anlatırken, kullandığı malzeme fiyatlarından örnekler verdi;
-Boya Kutusu 10 liraydı 20 lira oldu.
-Cila 12 liraydı 25 lira oldu.
-Fırça 30 liraydı 50 lira oldu.
“Zam yapmazsam kazandığım para sarf maddelerine gidecekti” dedi.
Anlayacağınız kendine haklı gerekçeler buldu Boyacı Meheme gibi.
Tabi yaşamını sürdürmek için sadece sarf malzemesine ihtiyacı yok.
Ev masraflarından da örnekler vermeye başladı.
Temel gıda fiyatları, yağ fiyatı, ekmek fiyatı, çay fiyatı iki katına çıktı.
“Mecbur kaldım zam yaptım ben de” diyor.
Meheme’yi yılardır tanırım, kolay kolay zam yapan biri değildir.
Demek artık geçinemiyor ki zam kararı almış.
Hem insaflı davranmış kendince % 100 zam yapmamış ayakkanı boyasına.
Boyacı Meheme totalde eskiye oranla daha çok kazanıyorsa da aynı şekilde harcaması daha fazla oluyor.
Her gün kendine sadaka olarak 2 ekmek veren fırın da ekmeği 1’e indirmiş.
Günlük sadaka kazancı bile azalmış.
Bu yüzden döviz fiyatlarındaki yükseliş ve zamlar en çok Meheme’yi etkilemiş.
Geçen gün yazımda değinmiştim, zaten arkadaşı Koçer Sadullah’ın hastalığı nedeni ile morali bozulmuştu, son zamlar da onu ciddi manada düşündürüyor.