Şehrimiz maalesef layık olduğu yerde değildir. İl oluşunun 32. Yılında istenen gelişmişlik düzeyine gelmedi.
Nicel olarak belirli bir seviyeye gelmiş hatta geçmiş de olabilir. Ancak nitel olarak istenen seviyede değildir.
Şehrin hızlı büyümesi karşısında modernliği ve kaliteliliği aynı oranda artmadı. Nüfus arttı ama kalite artmadı.
Bina sayısı artan şehrin, kaliteli yaşam düzeyi artmadı. Mahalle sayısı arttı ama kaliteli mahalleler oluşmadı.
Binalar iç içe ne doğru dürüst güneş görüyor ne de hava alması söz konusu. İnsanlar yeni binalarda oturuyor ama güneşsiz ve havasız ortamda yaşıyor.
Binaların balkonu var ama balkona çıkacak rahatlık yok. Bir balkondan diğerine merdiven dayasan yetişecek.
Yeni mahalle, ama sokakları düzensiz ve dar. Sokaklardan neredeyse bir araç geçemeyecek durumdadır.
Yeni binalara otopark yapılmamış. Dolayısıyla bina sakinleri sokaklara park etmek zorunda kalıyor.
Binaların projesinde otopark var. Ancak proje gerçeğe yansımamış. Ona rağmen iskân ve ruhsat verilmiş.
Buna rağmen astronomik fiyat artışları söz konusu. Ortada ne deniz var ne de orman. Ama sanki ikisi birden varmış gibi.
Sokaklara gelecek olursak sokaklar yeterli genişlikte değildir. Sağlı sollu park edilince zar zor bir araba geçiyor.
Kimse düzensiz ve kuralsız parklara da bir şey de demiyor. Bazen ikinci sıra park yapılan yerler de vardır.
Yeni mahallelerin sokakları çukur ve tümseklerden geçilmiyor. Araba ile geçince denizin dalgaları ile boğuşuyormuş hissi oluşuyor.
Kaldırımların yenilenmesi ve yol çalışmaları bir türlü bitmiyor. Neredeyse her sene bu çalışmalar yapılmaktadır.
Ancak bir türlü kaliteli bir yol ve kaliteli bir kaldırım yapılamıyor. Her yıl neredeyse asfalt kaldırılıp yenisi yapılıyor.
Altyapı deseniz hak getire. Aylarca süren çalışmalar hatta ayları geçti yıllara vardı. Ancak istenen verim sağlanamadı.
Biraz yağmur yağdı. Ancak ortalıkta taşkın sular oluştu. İnsanlar karşıdan karşıya geçemez oldu. Tam bir dram yaşandı.
Oysaki yakın zamanda çalışmalar yapılmıştı. Üstelik insanlar aylarca mağdur olmuştu. Esnaf çalışamaz duruma gelmişti.
Araba ile sokaklar geçilmez olmuştu. Bir yerden diğer bir yere gitmek Çin işkencesi haline dönüşmüştü.
Şehrimizde yeterince park ve bahçe de yok maalesef. İnsanların piknik yapacağı alan neredeyse yok gibi.
Şehrimiz, malumunuz çukur bir alanda ve rakım olarak düşük olduğu için toz ve duman içinde kalmaktadır.
Bunu önlemenin bir çaresi olmalıdır. Apartmanlar arasında yeterli bir alan bırakılırsa ve yeterli yeşil alan oluşturulursa nispeten iyi olur.
Şehrimizin mezarlıkları dolmak üzere ve bu mezarlıklara yeni alan eklemek için çalışma başlatılmalıdır.
Toplu ulaşım imkânları artırılmalıdır. Zira hem yollar yetersiz hem de yakıt fiyatları astronomik düzeye erişti. Hâsılı yeni şeyler yapmak lazım.