Bir kıvılcım ateşinin, yüzlerce dönüm ekili alanı bir anda küle dönüştüreceği günlerden geçiyoruz.
Ekinler kurudu, biçerler arpada hasada başladı.
Buğdaylar da yakın zamanda biçilmeye başlanacak.
Her sene olduğu gibi bu sıralar yine tarla yangınları haberleri gelmeye başladı.
Yangınların çevre açısından zararları bir yana, çiftçilerin bir yıllık emeğini küle dönüştürüp milli servet kaybına da neden oluyor.
Bu nedenle buğday tarlaları yangınları için önlem almak gerekir.
Buğday tarlalarındaki yangınlar için kurumların şu ana kadar harekete geçip geçmediklerini bilemiyoruz.
Geçtilerse ne tür önlemler alınmış, onu da bilemiyoruz.
Bu yazımda hem buğday tarlaları yangınları hem anız yangınları için alınması gereken önlemleri sıralamak istiyorum.
Anız ve tarla yangınlarının birinci ve en önemli nedeni, dikkatsizlik ve bilinçsizlik.
Camilerde, okullarda ve tüm kamusal alanlarda, sosyal ve yaygın medyadan başlamak üzere halkı yangınlara karşı uyarmak ve bilinçlendirmek gerekir.
Yangın çıkmaması için nelere dikkat etmek gerekir, yangın çıkarsa ne yapılmalıdır, bu iki madde çok önemlidir.
Kuşkusuz hem tarla hem orman yangınları genelde sabotajdan kaynaklı değil de ihmal ve dikkatsizlikten kaynaklıdır.
Örnek verecek olursak trafo ve yüksek gerilim hatlarından çıkan kıvılcımlar bir anda yangınlara neden olabiliyor.
Bazen kırık cam şişeleri bile güneş ışını ile mercek gibi yanarak yangına neden olabiliyor.
Yine bir sigara izmariti, bir yıllık emeği küle dönüştürebiliyor.
Yol kenarında kuruyan otlar, araç egzozlarından çıkan kıvılcımlarla tutuşarak yangına yol açabiliyor.
Piknik alanlarında yakılan ateşler de hakeza.
Bu güne bu sebeplerden kaynaklı yangınlarla karşılaştık.
Yangın çıkaran failler ise genelde bulunmuyor.
Bulunsa bile yaptıkları yanlarına kâr kalıyor.
Başta da belirttiğim gibi, yangınların maddi ve manevi açıdan kaybı çok büyük.
Kuraklıktan kaynaklı tahıl ürünlerinde son yıllarda dünyada bir azalma ve hatta kısmi kıtlık söz konusu.
Rusya ve Ukrayna savaşı ile birlikte tahil krizi daha da büyüdü.
Tarla yangınları ve tahıl üretiminde yaşanan sıkıntı, fiyatlardaki artışlara da etki ediyor.
Bu yüzden yangınlara karşı ciddi tedbirler almak gerekir.
Çıkan her yangında sadece çiftçiler mağdur olmuyor, bu durum herkesi dolaylı olarak etkilemektedir.
Bu nedenle kurumların ve vatandaşların ciddi manada önlem almaları gerekir.
Mesela cuma hutbesinde gerekli uyarılar yapılmalı.
İlgili kurumlar ihmal sonucu yangının çıkmaması ve yangına karşı müdahale için tedbirler almalıdır.
Vatandaş da bu konuda üzerine düşeni yapmalı, yangını anında Alo 112’ye bildirmelidir.
Unutmayın, her tarla ve anız yangını sadece maddi açıdan değil, yaşamımızdan da değerleri yok ediyor.