Trafodaki ölüm yeri, Karşıyaka Mahallesi TPAO 100.Yıl Ortaokulun bahçesinde bulunan elektrik trafosu.
Gece vaktinde trafoda bir patlama sesi gelir.
Görevlilere haber verilir.
Patlamanın nedeni ise 3 çocuk babası ve 30 yaşlarında A.D nin iddiaya göre uyuşturucu maddesi satın almak için trafodan elektrik kablosu çalmaya çalışırken elektrik akımına kapılır ve yaşamından olur.
Şehrimizin tanınan ve saygın ailelerinden birinin oğlu olan A .D. nin Bir buçuk sene öncesine kadar mutlu bir aile yuvası vardı. Ailesi ve çocukları ile güzel bir hayat sürüyordu. Arkadaş çevresi onu uyuşturucu batağının içine çekti ve hayattı yerle bir oldu.
Ailesinin maddi durumu iyiyidi hırsızlık yapacak asla biri değildir. Şayet iddia doğruysa ve A. D hırsızlık için trafoya girmişse uyuşturucu kullanımının açtığı toplumsal çürümüşlüğünün bize resmini gösteriyor.
Uyuşturucunun geldiği boyutun bir resmidir.
Açık söylemek gerekirse uyuşturucu n ne yaş, ne sınıf ve nede cinsiyet dinlemiyor.
Yaşından başlayarak 60 yaşına kadar her birey her an bağımlı olabilir, uyuşturucu işe ile sadece fakir ve işsizler değil zenginler ve iş güç meslek sahibi hatta kamu çalışanları bile uğraşıyor ve kullanıyorlar. Sadece erkeklerde değil kadınlar, hem de ev kadınları, öğrencilerde bu illetin pençesine düştükleri duyumunu alıyoruz.
Buna rağmen aileler yeteri kadar uyuşturucu tehlikesinin farkında değiller.
Uyuşturucu ile mücadelede kamu kurumları, STK lar hak edilen çaba, önleme ve bilinçlendirme çalışmasını yapmıyorlar.
İkincisi vaka Yıldız Camiisi şehrin en işlek caddesi olan Diyarbakır Caddesi üzerinde ki camiye sabah vaktinde cemaatin olmadığı sırada hırsız girer.
Cami Vakfına ait tuvaletin kasasını boşaltır.
Yaklaşık 2 bin lirayı alarak sırra kıdem basar.
Onca kameranın önünde ve işlek caddeye, insan trafiğine aldırış etmeyen hırsızın kamera kayıtlarına göre henüz 17-18 yaşlarındaymış.
Okul çağındaki gencecik insanın cami malını çalmaya sevk eden nedir acaba?
Bu iki adlı vaka üzerinde derin düşüncelere sevk ediyor beni.
Endişeleniyorum şehrimiz ve insanları için.
Korkuyor, kaygılanıyorum.
Sadece gençler değil, aileler, çocuklar, ammeler, babalar heba oluyor.
Hayatlar kararıyor.
Toplumsal huzur bozuluyor.
Can güvenliği kalmıyor.
Bana ne demeyin.
Umursamayın.
Bir şekilde bu toplumsal çürüme size de bulaşır.
Kendinizi ailenizi ne kadar da kurumaya çalışsanız da bir şekilde sizi de bu bela bir şekilde sizleri de etkileyebilir.
Bu nedenle bu iki camideki hırsızlık olayı ile trafodaki ölüm olayının neye işaret olduğunu iyi anlamak gerekir.