Saat 14.00 suları.
Öğlen ibadeti için merkezi bir camiye gidiyorum.
Cami kapısı kapalı.
Şaşırdım bu saatte cami neden kapalı diye?
Benim gibi sonradan gelenler, caminin ana kapı girişi ayakkabılıklarının olduğu yerde namazlarını kılıyor.
Ayakkabılardan dökülen pislikler buraya düştüğünden, burayı namaza uygun ve hijyen bulmadığım için ibadetimi burada yapamıyorum.
Bu yüzden genelde cami içini tercih ediyorum.
Cami avlusunda yeşil alan sulaması yapan tuvalet görevlisine gidip caminin neden kapalı olduğunu soruyorum.
Hırsızlık olayları yüzünden etrafı kameralarla çevrili caminin kapısını namaz vakitleri dışında kapatmak zorunda kaldıklarını söylüyor.
Namaz için cami anahtarı rica edip, namazımı içerde kılıp cami kapısını kilitledikten sonra tekrar görevliye veriyorum.
Doğrusu nüfusun nerdeyse yüzde yüzü Müslüman olan bir şehirde cami kapısını hırsız korkusu ile kapatmak tuhafıma gidiyor.
Nasıl gitmesin ki?
Camiler dinimizde kutsal mekânlardır.
Toplum arasında ibadethanelerin yeri o kadar büyük ki Allah’ın evi deniliyor.
Buna rağmen hemen hemen her gün bir camide hırsızlık olayı yaşanıyor.
Hırsızlara karşı cami etraflarına ve içine kamera takılıyor.
Yetmiyor, hapishane duvarını anımsatan korkuluk veya dikenli tellerle çevreleri çevriliyor.
Buna rağmen hırsızlar camilerin abdest yerindeki musluğuna kadar çalıyor.
Yüzde yüz Müslüman nüfusun olduğu bir şehirde bu normal bir durum değil.
Kendi kutsal mekânına, ibadethanesine, Allah’ın evinde hırsızlık yapanları anlayamıyor ve bir anlam veremiyorum.
Gerçi yapılan hiçbir hırsızlık meşru değildir.
Ancak camide hırsızlık, düpedüz cahillik ve münafıktır.
Ama sebebi ne olursa olsun caminin kapısına güpegündüz kilit vurulması doğru değildir.
Hemen hemen her camide bir müezzin bir de imam görevlisi bulunuyor.
Hatta birçok camide Kur’an Kursu Hocaları da var.
En azından öğlen namazı ile yatsı namazı arasındaki sürede camide bir görevli bulundurarak hırsızlara karşı önlem alınabilir ve camiler açık tutulabilir.
İbadethaneleri hırsızlar yüzünden kapalı tutmak doğru değildir.
Bütün camiler namaz vakti dışında kapalı mı, doğrusu bilmiyorum.
Ancak gittiğim merkezi konumdaki caminin kapısını kapalı görünce hayret ettim.
Tabi sadece caminin kapısının kapalı olmasına değil, Müslüman’ım diye iddia edenlerin kendi ibadethanelerinde hırsızlık yapmalarına da çok üzüldüm.
Demek ki birçok kişi Müslümanlığı anlamamış veya kendilerine anlayacakları şekilde anlatılmamış, işin bu yönü daha vahim tabi ki.
Çünkü şayet İslamiyet’i anlamış olsalardı camiler hırsızlık olaylarına karşı korumaya alınmazdı.