Batman’da DEM Parti, demokrasi yetmezliğinden belediyeyi kaptırır mı? Hiçbir dönem hele ki seçim arifesinde Kürt siyaseti ve siyasi temsilcileri bu denli darmadağın olmamıştı.
DEM Parti Batman’da ön seçimle 2300 delegenin 1730’unun oyunu alarak Belediye Eş Başkan Adayı seçilen Mehdi Öztüzün’ü partiden ihraç etti.
DEM Parti bu hamlesiyle sadece Öztüzün’ü ihraç etmedi. Dillerine pelesenk ettikleri yerel demokrasi, yerelden yönetim ilkesini de partiden ihraç etmiş oldu.
Böyle olacağı belli miydi? Belli olmasa da son ana kadar seçim propaganda araçlarına eş başkan adaylarının resmini asmamaları, seçim minibüslerini DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın resmiyle gezdirmelerinden hissediliyordu aslında.
Delegeler Mehdi Öztüzün’ü seçmiş ama parti seçim sonucundan hoşnut değildi. Ama bunu açıktan reddetmek de olmazdı. Yerel demokrasi ve delegelerin tercihlerine dair hoşnutsuzluk sadece Batman’da da yaşanmadı. Mesela Mardin’de ön seçimde yüzde 50 oyu alamayan Ahmet Türk siyasetten çekilmekle tehdit edince yerel demokrasiye rağmen aday gösterildi.
Mehdi Öztüzün’ün seçilmesini hazmedemeyen Parti, hemen kadın karşıtlığı üzerinden bir tartışmanın fitilini tutuşturacak hamleyi yaptı. Delegelerden 1361 oy alan Gülistan Sönük YSK’ya Belediye Başkan Adayı olarak bildirilecek Mehdi Öztüzün de aldığı 1730 oyla 1. sıra meclis adayı olarak aday gösterilecek ve akabinde Eş Başkan olarak görev alacaktı.
Neden, çünkü DEM Parti adaylıkta kadın kotasını doldurma sorumluluğunu Batman’a vermişti. Başta Öztüzün ve destekçileri buna itiraz edince, il yönetimi ve kadınlar bunun üstünden Öztüzün’ü kadın karşıtlığı ile suçladı.
Öztüzün kadın karşıtı olmadığını ifade edip seçim arifesinde “bizim eksiklerimiz oldu” deyip halktan özür dileyerek kendisine dayatılanı kabul etmek zorunda kaldı.
Bu tartışma iş görmeyince bu sefer ikinci polemik bir fotoğraf karesi üzerinden başlatıldı.
Sen misin HÜDA-PAR Adayı Serkan Ramanlı ile aynı karede fotoğraflanan deyip, “Parti politikamız ve ideolojik hattımızla düşmanca tavır sergilemiş bu yapılara mesafemiz çok net ve bellidir. Dün bir futbol karşılaşmasında yaşanan durum halkımızda ve değerli ailelerimizde büyük tepkiye ve infiale neden olmuştur. Öncelikle tüm halkımızı ve ailelerimizi yaşananlar karşısında sükunete çağırıyoruz. Söz konusu durum partimizin ilgili kurullarınca incelenmekte olup, geniş değerlendirme daha sonra yapılacaktır. Halkımıza duyurulur” açıklaması, kin ve düşmanlığı ortaya döküldü.
Sukunet içerisinde bir halkı sukunete çağırmak üstü örtük itiraza ve tartışmaya davettir aslında.
Bunu söyleyenlerin kendi İYİ Parti, CHP gibi partilerle aynı masaya oturup yüzlerce fotoğraf verince oluyor da Öztüzün, hemşerisi ve meslektaşı bir başka partinin adayıyla fotoğraf verince kıyamet koparılıyor.
Neden çünkü niyet farklı.
Öztüzün kendisine dönük açıklamalar, karalamalara karşı partisinin bir şeyleri düzeltmeye ve toparlamaya dönük hamle değiştirmesini beklese de maalesef seçim minibüslerine resimleri asılıp çalışmalar başlamış da olsa maalesef partisi kendisini itibarsızlaştırmaktan vazgeçip hamle değiştirmeyince dün bir açıklama yaptı.
Ve bugün o açıklamanın üstüne Mehdi Öztüzün’ün partisinden ihraç edildiği açıklandı.
Anlayacağınız DEM Parti demokrasi yetmezliğiyle can çekişiyor.