Her gün üst üste gelen zam fırtınasını mı desem, olmadı.
Diyarbakır ve Mardin’de başlayan 15 cana ve yüzlerce belki de binlerce hayvanı telef eden yangınlar ve ardından yapılan faşizan yorumları mı desem.
Daha kininizin ve faşistliğinizin çeşmesi akıyorken, üstüne Kayseri’de Suriyeli göçmenlere dönük benzeri görülmemiş vandallık ve ırkçılığı mı dillendirsem.
Kaç yaşında olursanız olun, bir düşünün, şu dönemden daha kötüsü oldu mu?
Birileri, cebini mi dersiniz kasasını mı dersiniz doldurmak için elinize kutsal diye tutuşturdukları vatan millet bayrak ile sokakları, evleri ateşe vermeye başladılar.
Sanki sizden, bizden etnik kimliğimizin mensuplarının hiçbirinden sapık, tacizci, hırsız, katil, dolandırıcı çıkmıyormuş gibi kinimizi bilediğimiz ötekinden tek bir vaka bütün ötekileri yakmayı meşrulaştırır mı?
İktidar “olayların sebebi muhalefetin zehirli söylemleridir” diyecek, muhalefet “Komşunda iç savaş kışkırtıcılığı yaparsan bu kadar sığınmacıyı da bu memleketin başına musallat edersin.” Diye karşılık verecek.
Diğer taraftan Hazine ve Maliye Bakanı çıkıp açlık sınırının 2 bin lira altındaki asgari ücrete “düşük değil” diyecek ve ekleyecek “Polonya hariç, gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek asgari ücret bizde.” Şuna da cevap versin o zaman; açlıktan daha asgarisi başka ülkede var mı?
Söz konusu vatan millet bayrak ise “Ölürüm Türkiyem” Açlıktan daha azı ölüm zaten, ölüyoruz Türkiyem!
Düşman lazım, milleti kin sarhoşluğunda kör edecek, hem açlık ve işsizliğini unutturacak, hem de açlık ve işsizliğe sebep gösterilebilecek düşman lazım.
İstemeden de olsa minnetle kapıyı açtıkları, sözüm ona kendinden aşağı, kendinden cahil kendinden düşük gördükleri, yabancı, güçsüz ve çaresiz göçmenden alası mı var?
“Muasır medeniyet seviyesinin üstüne” çıktığını sanan, sağdan sola, soldan sağa, üstten alta, alttan üste muhtaç olduğu kudreti hala kanında arayan altı harfli bu vahşiliğin tam da aradığı değil mi?
Merak ediyorum aylardır Siyonist İsrail terörü ve zulmünün dünyada eşi benzeri görülmemiş bir soykırımla binlercesinin canına kıydığı ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de halkın en üst tonda tepkisini gösterdiği vahşetten kaçan Filistinlilere ne kadar tahammül edebilirler?
Filistinli muhacirlere kaç ay ensar rolü oynayabilirler?
Kayseri’de başlayan olaylar ilk değil son da olmayacak. İşin adına provokasyon, dış mihrakların işi vs. ne derseniz deyin, saman alevi gibi alev almaya hazır bir milliyetçilik ya da ırkçılık zemininde durdukça ve gerek medya gerekse de kimi ideolojik aygıtlar bizden kimi şeyleri gizlemeye ve kimilerini gözümüze sokup, kasalarını doldurmak adına bizi o zeminde tuttukça maalesef bunu yaşamaya daha doğru ifadeyle bunu ölmeye ve o zemine gömülmeye devam edeceğiz.