Buğday fiyatları, çiftçiyi bitirme planının bir parçası mı?
Bu da iktidarın teessüf tedbirleri!
Buğday taban fiyatlarına bakıldığında yapılanı, tarımı bitirme planı sanıyor insan.
Bir ekmeğin 15 liranın olduğu Batman'da, 1 kilo buğdayın taban fiyatı ise 9,25 TL olarak açıklandı.
Hadi enflasyondaki artışı, mazot, gübre ve ekmek fiyatındaki artışı geçtik, bu fiyatı açıklarken insan bir maliyet analizi yapmaz mı hiç?
Buğdayın kilo maliyeti ne kadar?
Bir işçinin yevmiyesi ne kadar?
Bu fiyatlar belirlenirken çiftçi temsilcileri ile istişare yapıldı mı?
Eminim bunların hiç biri dikkate alınmadı.
Alınsaydı bunlar yaşanmazdı.
Buğday fiyatı için belirlenen taban fiyat, maliyetin neredeyse altında.
Geçtiğimiz sene buğday taban fiyatı 8250 TL/ton olarak belirlenmişti.
Bu sene sadece 1 lira artırılmış.
Arpanın tonu geçen sene 7.250 iken, bu sene 8.250 lira olmuş.
Çiftçi ürününü satmak için ofise veya tüccara götürdüğünde nakliye parası da ödüyor.
Bu da eklendiğinde belirlenen taban fiyat, maliyetin üstüne çıkıyor.
TÜİK rakamlarına göre bir yıllık enflasyon rakamı %75.45 olarak açıklanmış iken, nasıl olur da hububata yüzde 12 oranında zam yapılıyor?
Bu çiftçiyi bitirmek değil de nedir?
Çiftçi bu fiyat artışına isyan ediyor.
Kimse başka yere çekmesin!
Bu haklı ve yerinde bir isyandır.
Kemer sıkma ve tasarruf, çiftçiyle mi başladı?
Çiftçinin bir kilo buğday ve arpası, bir simit ve bir çay parası bile değil.
Batman gibi şehirlerin geçimi çiftçilik ve tarım üzerine kuruludur.
Çiftçi, ürünü için hak ettiği fiyatı almazsa iflas bayrağını çeker.
Çiftçinin isyan bayrağını çekmesi demek, Batman gibi yerlerin ekonomisinin çökmesi demektir.
Bir yıl içerisinde mazot % 102 zamlanmış.
Bu rakam bile tek başına, çiftçinin ne kadar mağdur edildiğini göstermektedir.
Çiftçinin ürününe reva görülen bu artış hiç adil değil.
İki sene önce bir kilo buğday, bir ekmekle eşdeğer fiyataydı.
Şimdi ise 1,5 kilo buğday ancak 400 gramlık bir ekmek alabiliyorsun.
Batman’da nüfusun yüzde 50’sinin tarımla geçindiğini varsayarsak, sadece şehrimizde yüz binlerce insan açıklanan taban fiyat ile mağdur edilmiş oluyor.
Kaldı ki her çifti, ürününü TMO’ya teslim edemiyor.
TMO da ÇKS’si olmayan çiftçinin ürününü almıyor.
Çiftçi buğday ve arpasını mecburen tüccara satmak zorunda kalıyor.
Tüccarın fiyatı, her zaman TMO’nun fiyatının en az bir lira altındadır.
Çiftçi bu yönden de mağdur edilmiş oluyor.
Perişan durumdaki çiftçinin hakkını savunan kimse de yok.
Tek umutları basın.
Hububat fiyatları belirlendikten sonra onlarca tepki telefonu geldi bana.
“Verilen fiyat yeterli değil, zarardayız” diyorlar.
“Günün şartlarına göre bir kilo buğdayın fiyatı 15 lira olmalıdır” diyorlar.
Ama çiftçinin sesini duyan yok.
Çiftçinin güya hakkını savunmakla görevli odalar ve meslek kuruluşlarından çıt çıkmıyor.
Hepsi yaşanan haksızlık karşısında sus pus olmuş.
Bugün çiftçinin hakkını savunmuyorsanız, ne zaman savunacaksınız?
Sizin göreviniz üyelerinize yapılan haksızlıklara karşı çıkmak değil miydi?
Çiftçinin hakkını savunmayacaksanız o koltukları neden işgal ediyorsunuz?
Çiftçinin bu haklı isyanına herkes kulak vermeli.
Çiftçiye sahip çıkmak zorundayız.
Çiftçinin iflası, ekonominin çöküşü demektir.