Ziraat Odası Başkanı Nizamettin Aydiş’le program yapmışız, Seraları gezeceğiz. Programladığımız gün Başkan Aydiş, Babasının rahatsızlığı için gelemedi, Acil şifalar olsun. Patron Ercan Atay, Anadolu Ajansı (AA)’ndan İbrahim Toprak, Ve TRT’den Hacı Şirin Yılmaz’la koşulduk yola. 5–10 dakika yol, Segirka’yı geziyoruz önce, Az sonra Zorköy’deyiz. Ramazan Tufan karşıladı bizi. Yemyeşil bir bahçede, Elma, erik ağaçlarına takıldı gözüm. Dalından koparım yedim elbette. Sonra üzüm asması, Ve biberler… Muhteşem görünüyorlar. Bahçede üç sera kurulu. Geziyorum tek tek. İçi epey ısınmış. Salatalık yetiştirmiş birinde. Ötekisinde biber ve patlıcan. Bir tespihin taneleri gibi düzenli. Çiftçi Ramazan Tufan anlatıyor, Valilik desteğiyle almış sera naylonlarını. Yılda iki kez mahsul ekip biçiyormuş. Bence takdire şayan. Onlarca aile var böyle, seracılıktan geçinen. Geziyorum Zorköy’deki diğer seraları Marul yetiştiren bile var. Eşleriyle, kızlarıyla, oğullarıyla Seralarda topluyorlar ektikleri mahsulleri. Hem aile ekonomilerine Hem bölge ekonomisine katkı sunuyor bu çiftçiler. Toplanan sebze meyveler, Naylon ve kasalara sarılıp, Kamyonlarla sebze haline gönderiliyor çünkü. Oradan da Batman’daki çarşı pazara, marketlere, Dahası, Antep’e, Urfa’ya, Ağrı’ya… Gurur duyulacak bir şey. Çiftçinin talebi, Desteklerin artarak devam etmesi. Sera naylonu yanında, İlaç, tohum verilmesi. Tarıma verilen destekler, Kat be kat geri dönüyor, kabul edelim. Ekonomide iyileşme isteniyorsa, Çiftçiyi memnun etmek gerek.