?>

Çobansız sürü olamaz

Sabahattin Hamidi

3 hafta önce

Esirgeyen ve bağışlayan yüce Allah’ın adıyla.
Kıymetli Okurlar; İnsanoğlu bu dünyaya bir gaye ve hedef uğruna gönderilmiştir. İnsanca ve Müslümanca bir takım sorumlulukları vardır. Sorumlu bir birey olarak yerine getirme mecburiyetinde olduğu mükellefiyetleri vardır. Başı boş değildir ve asla başıboş yaratılmamıştır. Bu sorumlulukların en önemlilerinden bir tanesi, evlatlarımızın sorumluluğudur.
    Yüce Allah buyuruyor: ”Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennemden ateşinden muhafaza ediniz….”.diye buyurmaktadır. (Tahrim,6)
Yüce peygamberimiz s.a.v’de: “Hepiniz çobansınız ve hepiniz sorumluluğunuz altındakilerden sorumlusunuz….”diye buyurmaktadır. Buda onların tüm hal ve hareketlerinden mesulüz demektir. Allah bizleri bunlardan ötürü mutlaka hesaba çekecektir.
  Üç-Beş günlük dünya rahatları ve yaşantıları uğruna ebedi hayatlarını riske koymaya ve onları, ateşi hak edecekleri bir hayatın sahibi kılmaya ve karanlıklara sürüklemeye hakkımız yoktur.
İslami terbiyeyi her ne pahasına olursa olsun vermeliyiz. Tercihlerine bırakma gibi bir lüksümüz yoktur. Bir babanın evladına vereceği en değerli ve en hayırlı şey güzel ahlaktır. diye buyuruyor peygamber efendimiz s.a.v. İslami edeptir, islami terbiyedir. İslami Haya ve islami bir yaşantıdır. Bunun dışında bir hedefimiz olamaz ve olmamalıdır. Ama maalesef ki; Müslüman bir sorumlu olarak, bir baba olarak, bir anne olarak bir amca, bir dayı v.s…olarak, islamdan yana hiçbir tavrımızı göstermiyoruz ve göstermek istemiyoruz.

Hangi gayeyle, kimin için, ne için, nasıl ve nereye yürüyoruz....!

    Evlerimizde evlatlarımıza islami terbiyeyi vermiyoruz. Karşılarımıza alıp Allah için dini ve ahlaki telkinlerde bulunmuyoruz. Özellikle de kızlarımızın giyim ve kuşamlarına müdahale etmiyoruz. Hal ve  hareketlerinin nasıl olduğuna dikkat etmiyoruz. Ve etmek istemiyoruz. Nerelere gittiklerine ve ne yaptıklarına aldırış etmiyoruz. Açık ve saçıklıklarına, insanları cezbeden tavır ve davranışlarına, başıboş gezmelerine müdahale etmiyoruz. Umurumuzda değil adeta. Yapancı erkekler içerisinde cirit atmaları bizleri hiç mi rahatsız etmiyor.? Hiç mi İman ve vicdanlarımız sızlamıyor..?
Kıymetli okurlar, Müslüman mıyız ?. Cevap ebetteki evet olacaktır.
Peki ya Kızlarımız, evlatlarımız ?..... Bu cevapta aynıysa...
   O zaman; Bir Müslüman gibi davranmalarını sağlamalıyız ve gereğini yapmalıyız. Müslüman bir baba olarak, bir anne olarak, bir sorumlu olarak, onları örtmek zorundayız. Müslüman bir bayan olarak da örtünmek zorundayız. Bundan kaçış olamaz. Neden?        Çünkü bizleri yaratan Allah buyuruyor:
“Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve diğer mümin hanımlara söyle; toplum içine çıkacakları vakit, başörtülerini taksınlar ve vücut hatlarını tamamen kapatan dış kıyafetlerini üzerlerine örtsünler. Gerek giyim kuşamlarında, gerek söz ve davranışlarında mümin bir hanıma yaraşan ağırbaşlı ve edepli tavrı göstersinler. Bu, onların saygıdeğer ve iffetli bir kadın olarak tanınmaları ve böylece, ahlâksız insanlar tarafından sözlü veya fiili tacize uğrayıp incitilmemeleri için en uygun çözüm yoludur. Çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.’’ buyurmaktadır. (Ahzap:59)

 Bir başka ayeti kerime:

"İnanan kadınlara da söyle: Onlar da bakışlarında ölçülü olsun, bakılması uygun olmayan yerlere bakmaktan sakınsınlar. Her türlü ahlâksızlıktan, çirkin davranıştan uzak durarak, iffet ve namuslarını korusunlar. Toplum içine çıkarlarken, beşerî münâsebetlerin gereği olarak ve İslâm toplumundaki örf ve âdetlere göre açılmasında sakınca görülmeyen ağız, göz, el, ayak gibi uzuvlar veya elde olmayarak görünen yerler hariç, kadınsı câzibe ve güzelliklerini mahrem olmayan —yani kendisiyle evlenmeleri ebediyen haram olmayan— kimselere göstermesinler. Bir de, başlarına alacakları örtülerini, saçları, kulakları, boynu, gerdanlığı ve göğsü örtecek biçimde yakalarının üzerinden salıversinler'
Gerek giyim kuşamlarında, gerek söz ve davranışlarında, mümin bir hanıma yaraşan ağırbaşlı ve edepli bir tavır takınsınlar. diye buyuruyor yüce Mevla’mız. (Nur 31)
   Müslüman bir bayanın olması gereken şeklin ve takınması gerekli davranış biçiminin bu şekilde olduğunu emir buyuruyor bizleri yaratan Allah c.c.
   Düğün ve derneklerimizin hali de içler acısı ve hiçte islami değildir. Hayat boyunca belki de bir defa evlendirdiğimiz evlatlarımızı, hayırlı olan bu işi, inandığımız değerlere göre yapmıyoruz. Halbuki hayatta bir defa olacak bu hayırlı işi Allah'ın hatırı için, Allah'a göre düzenlemek mecburiyetindeyiz. Çocuğun, arkadaşların, çevrenin, gurur ve kibrin hatırına kurban etmemeliyiz.
  Böyle gayri islami bir ortamı, bir arada bulunuşları dahi haram olan bir ortamı oluşturmak helal olmadığı gibi, bir sonraki nesillere de kötü bir adeti, bir örneği bırakmış ve onlara da kötü örnek olmuş oluruz.
 Rabbim nerede olursak olalım, ne kadar imkan sahibi olursak olalım ve hangi makam ve mevkide olursak olalım, gereğini bir Müslüman olarak yapanlardan eylesin. Rotasına Kur’an ve efendimiz s.a.v’in sünnetiyle yön verenlerden eylesin. AMİN.
                                                                      DEVAMI BİR SONRAKİ YAZIDA….

YAZARIN DİĞER YAZILARI